Ekonomide gerçekler ve yalanlar

Ekonomide gerçekler ve yalanlar

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bursa’da ülkemizin ekonomik durumuna işaret ederek, “Çatıyı hava güneşli iken tamir etmemiz gerekiyor” dedi.

Ayrıca “borçlanmayın” uyarısında bulundu.

Bu sözler iktidar partisinde tartışmalara neden oldu. Erdoğan partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında ilk tepkiyi verdi.

“…aramızdaki bazı arkadaşların, kusura bakmasınlar, ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntılı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içerisine düştüklerini de ve bunu toplantılarda yaptıklarını da duymak bizi üzmüştür. Ortada bu denli büyük bir başarı var. Hala bunlar konuşuluyor. Bir insan kendi ayağına kurşun sıkabilir mi?” sözleri ile isim vermeden Mehmet Şimşek’in sözlerini eleştirdi.

Ardından Cumhurbaşkanın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, köşe yazısında Mehmet Şimşek’i eleştirdi.

Star Gazetesinde “Ya kurşun içeriden gelirse” başlıklı köşe yazısını yazdı. Yazısında “Maalesef ‘bazıları’ ekonomimiz ile ilgili içeride-dışarıda ‘olumsuz’ konuşup, adeta yabancıların-emperyalistlerin teknesine su taşıyor” dedi.

Erdoğan hızını alamamış olacak ki, partisinin il kongresinde isim vermeden Mehmet Şimşek’i eleştirmeye devam etti.

İnanmıyorsan kusura bakma arkadaş. Biz bu işe inananlarla yolumuza devam ederiz” sözleri bir bakıma Mehmet Şimşek’i istifaya davet olarak değerlendirildi.

Bursa konuşması sonrasında partisinin en yetkili ismi Erdoğan tarafından eleştirilen Şimşek, medyaya o günden bugüne görüntü vermedi.

Medyada ‘istifa edecek’ , ‘istifa etti’ haberleri yer almaya başladı. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın istifa haberlerini yalanladı. “Bize gelen bir şey yok” dedi.

Bu süreçte istifa ettiği ama Başbakan Yıldırım’ın Şimşek’i istifadan vazgeçirdiği iddiaları dile getirildi.

Mehmet Şimşek, ‘istifa etti’ haberleri üzerine Twitter üzerinden “Son nefesimize kadar güzel Türkiye’miz için taş üstüne taş koyanlardan, millete hizmet yolunda yarışanlardan olmak için çaba harcamaya devam…” dedi.

Bu mesaj ‘istifadan vazgeçirildi’ olarak değerlendirildi.

Başbakan Yıldırım’da Moğolistan gezisi öncesinde “istifa yok” dedi…

Fakat Mehmet Şimşek’in Bursa konuşması ile ülke ekonomisinin durumu kamuoyunda tartışılmaya başlandı.

Dolar 4 TL, Euro % TL, Benzin 6 TL olmuştu.

Asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştı.

Enflasyon çift haneli rakamlara ulaşmıştı.

İşsizlik rakamları düşürülemiyordu.

Cari açık büyüyordu.

İğneden ipliğe her şey zamlanıyordu.

Emekliler, asgari ücretle çalışanlar, esnaflar, çiftçiler zor durumda idiler.

İktidar ülkeyi borç-faiz sarmalına düşürmüştü…

Ve 2019 yılında Erdoğan için, AKP için oldukça önemli seçimler yapılacak.

Ekonomik gelişmeler bir krize dönüşürse 2019 seçimlerini kazanmak olanaksız hale gelebilir.

Mehmet Şimşek’e kızgınlığın arkasında, iktidar içinden etkili ve yetkili birisi olarak bu tartışmaların fitilini ateşlemiş olması yatıyordu.

Ancak tek öfke duyulan kişi Mehmet Şimşek değildi.

Erdoğan AKP MYK toplantısında, “Ben yurt dışındayken, Merkez Bankası faiz artırdı. Karar alıyoruz uygulamıyorlar. Benim arkamdan iş çevirdiler” sözleri ile Merkez Bankasını hedef tahtasına oturttu…

Erdoğan, faizlerin düşürülmesini istiyor.

Merkez Bankası yönetimi ise Erdoğan gibi düşünmüyor.

Aslına şu an ekonomideki sorunların çözümü konusunda iki ayrı görüşün ortaya çıktığı söylenebilir. Teki Erdoğan ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Milli Savunma Bakanı Nurettin Cenikli ve Cumhurbaşkanının ekonomi başdanışmanı Yiğit Bulut’un savunduğu görüşler, diğeri ise Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası yönetimini savunduğu görüşler…

Erdoğan, partisinin Aydın ve Denizli İl Kongrelerinde pembe bir ekonomik tablo çizdi.

Mehmet Şimşek ise “çatıyı hava güneşli iken tamir edelim” diyor.

TÜSİAD Başkanı “Türkiye için kritik noktaya gelindi” diyerek önlem alınmasını ve ‘çatının tamir edilmesini’ istiyor!

Geniş halk kesimlerinin durumu hiç de iyi değil.

Erdoğan, 2019 seçimlerini düşünerek, ekonomik sorunlar TÜSİAD’ın dile getirdiği ‘kritik noktayı’ aşarak krize dönüşürse diye kaygılanıyor.

O nedenle krizi ötelemeye çabalıyor…

Erdoğan, ekonomide her ne kadar pembe tablolar çizmeye çalışsa da, TÜİK, siyasal etki ile 2017 yılında %7,4 büyüdük açıklaması yapsa da…

Gerçekler çok farklıdır.

Aslında Başbakan Yıldırım’da ‘pembe tabloları’ yalanlamaktadır.

Başbakan, “Esnafa KOBİ nefes kredisi” açıklaması yapıyor. Demek ki esnafımız nefes alamayacak hale geldi.

Çoğu siftah yapmadan dükkânını kapatıyor.

Ekonomide iktidarın ülkeyi getirdiği durumun itirafıdır “nefes kredisi…”

Emekliler, asgari ücretliler ve çiftçiler başta olmak üzere geniş halk kitleleri de ‘nefes’ almak istemektedirler…

Madem % 7,4 büyüdük. O büyüme gerçek ise her kesim ‘nefes’ almalıdır. Ekonomide gerçeklerin üzeri pembe yalanlarla, gerçek dışı istatistiksel rakamlarla örtülemeyecek durumdadır.

Kral çıplaktır!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?