Türk töresinde; atlar nallanırken kurbağalar ayaklarını uzatmaz denir. Bu söz büyükler karar alır teba sadece uyar mesajı verilmektedir.

Aslında dünyada 10 un üzerinde at çeşiti varken, 5250 çeşit kurbağa var ve bunlar müzik çalar gibi baharda seslerini yükseltir.

Enterasan olan bir çeşit varki Alaska kurbağaları ağaç lar yapraklarını dökmeye başlayınca ağaçlara çıkıp soğuklarla birlikte kalplerini dondururlar. Bahar’ın gelişiyle bir günde tekrar kalpleri calışmaya başlayıp yaşamlarına devam ederler.

Atlar çok güçlü gözükürler, yaşam başlar biter, oysa küçümsenen kurbağalar soğukta dondurdukları kalplerini baharla tekrar faaliyete geçirebilirler.

Yerini korumak için yapamayacağı uygulama, kıramayacağı insan veya kural ,Koltuk için her türlü mücadele ve çatışma göze alınmıştır. Demokratik kurallar, etik değerler bile hiçe sayılır. Ne de olsa koltuk sevdasına tutulmuş bireyler kendini normal insanlardan farklı görür, geldiği yeri bile unutur. Ne zaman ayna ile karşı karşıya gelse “ Ben ne güçlü bir insanım diye düşünür” Maaşını almayı dahi unutur, ay başı geçeli iki hafta olmuştur. Kendini etten ve kemikten bir insan olduğu unutur. Birgün bu koltuktan ineceğini düşünmek bile istemez, dostlarını bile görmek istemez. Düşmanlarını bilmez. Arada bir yetkileri kısıtlanmış olsa bile, çünkü o artık büyük bir insan olmuştur. O diğerlerinden farklıdır, çünkü emirler verir. Danışmanları ve kadroları vardır. Bir emir verdiğinde istediğini yaptırma gücüne erişmiştir. Artık o ne düşünse ve söylese yanlış bile olsa doğrudur.

kendine güvenmeyen bazı kişilerinde kendine çok güveniyormuş gibi görünme çabaları sıklıkla karşlaşılan bir durumdur. kendisine güvenmeyen kişi, başkalarının bunu farketmesinden çekinerek olduğundan farklı biri gibi kendisini gösterebilir. etrafta herseyi ben yapabilirim diyerek dolaşırken, kendisiyle yalnız kaldığı anlarda da içi içini yer. bir kısmıda yaptıkları işin kusursuz olmasını ister. daha önce yapılmış mükemmel işleri hep görürken, başarısız işleri hiç görmezler. sanki o yapamasa ilk kez o başarısız olucaktır. kişinin kendisine inanması kadar, başkalarının ona inandığını hissettmesi de çok önemlidir.

Zaman borçlu, seçilenler için var olmuştur.geçmez denen zaman çabuk geçmekte yine gelmektedir.mütevazilik,alçak gönüllülük elden bırakılmamalıdır.

Ey at misali kendini güçlü zannedenler kurbağaların uyanma vaktidir. Atlar nallanırken kurbağalarda şarkılar söylemeye başlamıştır.