EMEKLİLERİMİZ SALTANAT SÜRDÜRÜYOR VEKİLLERİMİZ SEFALET İÇİNDE YÜZÜYOR

EMEKLİLERİMİZ SALTANAT SÜRDÜRÜYOR VEKİLLERİMİZ SEFALET İÇİNDE YÜZÜYOR

 

Ayıp oluyor…

Gerçekten çok ayıp oluyor…

Bir yanda ülkenin yönetilen emeklileri saltanat denizinde kulaç atarken; öte yandan emeklilerin daha güzel bir yaşam sürmesi için gecesini gündüzüne katan vekillerimiz, yoksulluk denizinde boğulmamak için çırpınıp-dururken adam utanıyor!

İnanılacak gibi değil…

İrade vekaleti verdiğimiz vekillerimizin ekonomik durumları çok içler acısı bir durumda diye söylerdiler de pek inanmazdım!

Meğer anlatılanlardan daha da kötüymüş durumları!

Bunu nereden anladın derseniz?

Meclis Lokantasının ‘yemek listesi ve fiyatları’ listesini görünce anladım fedakar milletvekillerimizin sefalet çektiklerini!

Şimdi daha iyi anlıyorum onların ekonomik sıkıntılar nedeniyle ucuz mekanlarda, lokantalarda neden yemek yediklerini!

Maaşlarında zorunlu iyileştirme yaptıklarını görünce anladım!

Ne yalan söyleyeyim Meclis Lokantasının Yemek Fiyatlarını görünce (görselde sizde göreceksiniz) insanlığımdan ve bu zamana kadar yaptığım yerli-yersiz itirazlardan dolayı utanır oldum vallahi!

Bende bu zamana kadar kendi-kendime şöyle düşünüyordum;

“Bizler ikinci ve üçüncü sınıf lokantalarda en basit çorbaya en az 5 TL veriyorsak, vekillerimiz bizim 5 TL verdiğimiz yerde onlar mutlaka en az bir tas çorbaya 10-15 TL veriyorlardır diye düşünüyordum…

Ve bunun dışındaki etli-butlu yemeklerin fiyatını bile tasavvur edemiyordum!

Meğer biz onlardan daha pahalı yerlerde yer-içermişiz be!

Meğer gariplerim ucuz mekanlarda karınlarını doyururmuş!

Örneğin, bizim 5 TL’ye içtiğimiz çorbayı onlar 50 Kuruşa içermiş

Biz üçüncü sınıf bir lokantada ‘kara lahana’ sarmasını 7,5-8 TL gibi bir ücret öderken, meğer bizim fedakar vekillerimiz ucuz olsun diye ‘Hanım ağa sarmasına’ 1 TL ödüyormuş…

(En iyisi hepsini yazmayım da siz görselden inceleyin)

Demek ki bizim fedakar milletvekillerimiz bu zamana kadar ucuz yerde ‘yemek yediklerini’ tevazu gösterip söylemiyor veya utanıp saklıyorlarmış!

Vallahi bu gerçeği öğrenince içim birdenbire ‘cız’ etti!

Yediğimden-içtiğimden ve maaşıma ara-sıra zam istediğim için utanır oldum doğrusu!

Şu an bunları söylerken yüzümün kızarıklığını görmenizi isterim!

İnanın şu an utancımdan yüzüm-yere geçtiği gibi adeta kızamık çıkarır gibi kızarıp bozarıyorum!

Bir daha maaşıma zam istersem tövbeler tövbesi olsun!

Varsın benim maaşıma yapılacak zamlar,artışlar bizleri yönetme çabası gösteren vekillerimizin maaşlarının üzerine ilave edilsin!

Edilsin ki; vekillerimizin karnını doyduğunu gören bizlerin göğsü kabarsın!

Yeter ki vekillerimizin maaşları artırılsın da, ele-aleme, dünyanın öteki milletlerine kepaze olmayalım!

Hatta “en büyük maaşı bizim vekillerimiz alıyor” diye gururla ve başımız dik yürüyelim!

Bilmem biliyor musunuz veya duymuşluğunuz var mıdır?

Başta Cumhurbaşkanımız ve başbakanımızın;

Daha sonra emekli durumunda Cumhur Başkanlarımızın;

Ve yine emekli pozisyonunda bulunan eski Başbakanlarımızın;

Yok, eğer cumhur başkanlarımız veya başbakanlarımız ölmüşse onların hayatta olup da maaşa tabi olan eşlerinin;

Ve şu anda faal durumda olan Bakan ve Milletvekillerimizin;

Ve hatta-hatta 1988 yılından bu yana (ölmeyip de) bu güne kadar ‘kıyak emekli maaşı’ alan emekli-milletvekillerimizin maaş ve ikramiyelerinde yene düzenlemeler yapıldı…

Yani memur emeklilerinin maaşı 4+3,5= 138 TL ve 185 TL arası artırılırken;

Cumhurbaşkanımızın maaşına 3 bin 776 lira ilave zam yapıldı.

Ve yılbaşından sonra her ay maaş olarak 39 bin 71 lira alacak…

Her şeyi devlet karşıladığına göre nerede mi harcayacak?

Vallahi orasını ben bilemiyorum!…

Abdullah Gül ve Ahmet Necdet Sezer 23 bin 600’er lira…

Turgut Özal’ın eşe Semra hanım 15 bin 975 lira…

Yıldırım Akbulut,Mesut Yılmaz,Tansu Çiller ve Ahmet Davutoğlu ise; 17 bin 682 lira…

Bülen Ecevit’in eşi Rahşan hanım ise 13 bin 260 TL alacakmış.

Ha emekli milletvekilleri mi ne kadar alacakmış?

Çok değil…

Onların maaşlarına da ek ödemeler hariç 1. 035 TL gibi bir artış yapılmış…

Eh, emekli milletvekillerimizde az uğraş vermiyor bu milletin bir an önce düzlüğe çıkması için!

Şimdi yukarıda Allah var; onlarda bu toplumun kalkınması için gecesini-gündüzüne katıyorlar!

Ve (ölmeyen) emekli milletvekilleri yaklaşık 30 yıldır haybeden maaş alıyorlar!

Ve en üst düzeyden aldıkları bu maaşla Umreye ve Hac ibadeti yapmaya gidiyorlar!

Hemde iki senede-bir gidenler olduğu gibi her sene gidenler var!

Umreye ve hacca gidemedikleri zaman yurt-dışı gezilerine gidiyorlar!

Ve aldıkları bu parayla sadaka verip, kurban kesiyorlar!

Demet-demet paraları ceplerine sokup; secdeye inip çıkıyorlar!

Sonuç mu?

Alan memnun, satan memnun!

Tepeden bakan memnun, aşağıda biat eden memnun!

İktidarı memnun, muhalefeti memnun!

Yağcısı memnun, yalakaları memnun!

Bir ben miyim memnun olmayan!…

Yürrrrü be!…

Ne olacaksa olsun!

Nereden inceyse oradan kopsun!

Dönüp de bakarsam namussuzum!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?