Profesyonel futbol;

Günümüz dünyasında ticari bir sektördür olarak tarif ediliyorsa…

Ve bu sektör bizim ülkemizde de faaliyetini bir-fiil sürdürüyorsa…

Bu sektörel yolculuğu yapanların;

Bir profesyonel kadrosu, patronu ve işverenleri olmalı…

Ve birde bu işi profesyonelce yapan vasıflı emekçileri olmalı öyle değil mi?

Ki, bu sektörün diğer sektörlerden tek farkı;

Kurumun patronları ve işverenleri zaman içinde değişebiliyor…

Emeğin sahibi futbolcular ise -köle alımı satımı gibi- kurumlar arası satışı yapılabiliyor…

Ancak ne düşündürücüdür ki;

Futbol bütün dünyada ve ülkemizde de bir sektör kabul edilmesine rağmen, profesyonel unvanlı sporcular, bir sendika çatısı altında bir araya gelmeyi düşünmüyor…

Veya da düşünenler varsa da;

Bu tür düşünceye sahip olan futbolcuları, kurumun patronları hemen ve anında tasfiye ediyor…

Tıpkı bir zamanlar milli futbolcularımızdan Galatasaraylı Metin Kurt’un tasfiye edildiği gibi..

Şimdi aramızda olmayan o Metin Kurt ki;

Profesyonel futbolcuların, ekonomik, sağlık, ve geleceğe dair sosyal güvencelerini yasal güvence altına alınabilmesi için tüm profesyonel sporcuların bir an önce ‘ Sendika Çatısı’ altında bir araya gelmelerini ve örgütlenmesini istiyordu…

Ve bu konudaki düşüncesini de şöyle açıklıyordu;

“Günümüzde spor bir oyun değil artık, sporcularda artık oyuncu değil….

Spora damgasını vuran burjuva rekabet ideolojisi sporu metalaştırmış, sporcuları da doğal işçi yapmıştır…

Ama bu yasal zeminde yok…

Özel spor yasası çıkması gerekirken, onun yerine iş Kanunu’nda ‘Sporculara uygulanamaz’ maddesi vardır…” diyor…

Sahiden;

Gerek futbol sektörünün işverenleri ve gerekse bu sistemin yönetsel temsilcileri neden profesyonel futbolcuların ‘sınıfsal birlikteliklerini’ göz-ardı ederler?

Neden ‘sendikal’ bir çatı altında örgütlenmesini istemezler?

Bu konuda küçük bir araştırma yaptım;

Futbolcuların, ülkemizde ilk sendikalaşma süreci 1965 yılında başlıyor ve ilk sendika ‘Genel İşler İşkolunda’ adı altında İstanbul’da kuruluyor…

1969 yılında yapılan genel kurulda tüzük değişikliği yapılarak;

Sendikanın adı; ‘Türkiye Profesyonel Futbolcular, Antrenörler, Menajerler ve Monitörler Sendikası’ olarak değiştiriyor…

1970 yılında;

Amatör sporcuların bir çatı altında örgütlenmesi düşünülmüş…

Ve Amatör Sporcular Derneği kuruluyor…

70 bin sporcuyu bünyesine alarak ‘sendikalaşma’ çalışmalarını yürütüyor…

Ve 1980 yılında;

12 Eylül Darbecileri, bu faaliyetin defterini dürülüyor…

Özetlersek;

Konuyu günümüze evirip ve güncelleyerek özetlemek istiyorum…

Naçizane ve amatör düşüncelerimle diyorum ki;

Eğer, profesyonel futbolcularımızın da emeklerini savunan bir sendikaları olsaydı…

Ve kurdukları sendikalar;

Profesyonel futbol emekçilerinin her türlü ‘özlük haklarının’ savunuculuğunu yapsaydı…

Bazı futbolcuların ve spor adamlarının yaptığı gibi;

Kazandığı paraları ikiye-üçe katlamak için ‘fon’ peşinde filan koşmazlardı…

Her neyse…

Konuyu daha fazla uzatmayalım…

Bundan sonraki yorumları da sizlere bırakalım…

Buyurun; şimdi söz sırası sizin…

Madem ki yediden-yetmişe futbolla ilgileniyoruz…

Futbol düşleriyle yatıp, futbol heyecanıyla uyanıyoruz…

Futbolcuların örgütlenme ve sendikalaşma konusundaki görüşlerinizi sizlerde söyleyiniz…