İTTİFAK YARA MI ALDI YOKSA HESAP BAŞKA MI?

İTTİFAK YARA MI ALDI YOKSA HESAP BAŞKA MI?

Bu Salı grup toplantıları oldukça hareketli geçti. Özellikle MHP Lideri Bahçeli grup konuşmasında; “…Kendi yolumuzu çizeceğiz. Artık hiçbir ittifak arayışında değiliz” demesi beklenmeyen bir gelişme idi.
24 Haziran seçimleri öncesinde kurulan “Cumhur İttifakının” ortağı olan iki parti arasında bir süredir çeşitli konularda görüş ayrılıkları vardı.
Yerel seçimlerde ittifak konusu iki parti arasında çözüme kavuşmamıştı.
Af konusunda görüş ayrılığı vardı.
Papaz Brunson konusunda da…
Ve Danıştay’ın Andımız kararı konusunda da farklı düşünüyorlardı.
Buna rağmen Bahçeli’den böyle bir çıkış beklenmiyordu.
MHP’nin grup toplantısından sonra toplanan AKP grup toplantısında, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye cevap verdi.
“Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem ‘Biz yolumuza’ diyorlar, biz de ‘Herkes kendi yoluna’ deriz. ”
Şimdi yerel seçimlerde ‘ittifak ortakları’ kendi yollarında tek başına yürüyecekler.
Kamuoyu da süreci takip edecek.
***
24 Haziran seçimlerinde iki parti de birbirine muhtaç idi. O muhtaçlık durumu ittifaka dönüştü.
İttifak iki parti içinde ‘kazan kazan siyaseti’ idi…
MHP, ittifak sayesinde yeniden TBMM’ye girmeyi garanti etmişti.
AKP’de hem Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamış, hem de ortağı ile birlikte TBMM’de çoğunluğu elde etmişti.
‘Kazan kazan’ siyaseti tutmuştu.
Bahçeli, yerel seçimlerde de ittifakın sürmesi için epey çaba harcadı. Hatta bu amaçla “İstanbul’da aday göstermeyeceğiz” açıklaması da yaptı.
“Siyasi kombin” planını dile getirdi.
Açıkça kamuoyuna yansımasa da iktidardan şu an elinde olduğu Adana, Mersin ve Manisa’yı istiyordu.
İktidar bunu kabul etmedi.
“ Biz iktidar partisiyiz her yerde aday göstereceğiz” açıklamasını yaptılar.
Sorunu aşmak için ‘arka kapı’ diplomasisi izlendi. Erdoğan-Bahçeli görüşmesi oldu ama sorun çözülemedi.
İktidar, MHP’ye istediği illeri vermek istemedi.
MHP’nin de iktidar desteği olmadan bu illeri yeniden kazanması mümkün değildi.
Bu durum bir kırılma yarattı.
***
MHP Lideri Bahçeli bir süredir af talebini dile getiriyor. Hatta TBMM’ye bu konuda teklifini verdi.
İktidardan bu af teklifine de eleştiri getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “devlete karşı işlenen suçları devlet affedebilir ama şahıslara karşı işlenen suçları devletin af yetkisi yok” açıklamasında bulundu.
Yerel seçim sürecinde ‘devlete karşı işlenen suçları devletin affetmesi ‘ de zordu.
MHP, ısrarla af teklifine iktidardan destek istiyordu.
Cezaevlerinde de, mahkûm ailelerinde de bu ısrar bir beklenti de yaratmıştı.
Fakat Erdoğan’ın MHP teklifine sıcak bakmaması ve kendi kurmaylarına ayrı bir çalışma yaptırması kamuoyuna yansıdı.
Erdoğan’ın, “…Hele hele 50 bini aşkın uyuşturucunun cezaevinde olduğu bir dönemde biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız?” sözleri iki parti arasında yeni bir sözlü tartışma başlattı.
Bahçeli bu sözlere twitter üzerinden sert yanıt verdi.
“Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir…” diyerek “…teklifimizi uyuşturucu temeline indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagojidir.” Dedi.
Af teklifi de ittifak ortağı iki partinin arasında sorun olmuştu.
***
Ve iki parti arasında çok daha sert sözler, Danıştay’ın Andımız kararı sonrasında yaşandı. MHP Danıştay’ın kararına destek verdi.
2013 yılında “açılım süreci” sırasında iktidarın yasakladığı Andımızın okullarda yeniden okunmasını istedi.
AKP Lideri ve Cumhurbaşkanı da bu karara sert tepki gösterdi.
Bahçeli’nin iktidara yönelik , “Papaz kararına ses çıkaramayanlar, andımızın okunduğunu duyunca ayağa kalkmışlar. Andımız etnik bir ifade değildir. Türk’üm demek ayıp mıdır, doğruyum demek yanlış mıdır? Bize kırmızıçizgi hatırlatması yapan gafiller utanmasınlar ki, MHP’nin kırmızıçizgisi Türklüktür” eleştirisi yaptı ve devam etti;
“Türklük üst kimliktir. Elbette Türk’üz, Türkçüyüz” dedi.
Erdoğan ise bu sözlere, “Ben Türk’üm ama Türkçü değilim. O başka bir şey, o başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır….” Dedi.
Bahçeli’ye karşı eleştirilerini, “Sizin Türkçülük yapma hakkınız var ama benim Kürt vatandaşımın da Kürtçülük yapmak hakkı doğar” sözleri ile sürdürdü.
Ve bu görüş farklılıkları ile karşılıklı sert sözler, Salı günü grup konuşmasında Bahçeli’nin “…Kendi yolumuzu çizeceğiz. Artık hiçbir ittifak arayışında değiliz” sözleri ile yerel seçim için iplerin kopmasına neden oldu.
Erdoğan’ın da “..herkes kendi yoluna” demesi ile ‘şiddetli geçimsizlik’ nedeniyle ‘Cumhur ittifakı’ ortakları yerel seçimlerde ittifak yapmayacaklar.
***
Perdenin önünde görünenler bunlar ama ya perde arkasında neler oluyor? Kulislerde neler var?
Erdoğan’ın son Diyarbakır ziyaretinde verdiği mesajlar anlamlıdır.
Andımız konusunda “…benim Kürt vatandaşımın da Kürtçülük yapma hakkı doğar” sözleri ile vermek istediği mesaj anlamlıdır.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin son grup toplantısında iktidarı ‘masaya’ davet etmesi de zamanlama açısından anlamlıdır!
Erdoğan belki HDP ile bir ittifak içine gir(e)mez fakat başta İstanbul olmak üzere bazı kentlerde yerel seçimleri kazanması için Kürt oylarına ihtiyacı var.
Ama bu kentlerde MHP oylarına ihtiyacı yok!
MHP ile ittifak bu oyları almasında zorluk yaratabilirdi…
Şimdi eli daha rahat…
Erdoğan artık HDP ile olmasa da yerel seçimlerde Kürtlerle ittifak yapmanın arayışı içine girecektir.
Özellikle kayyumdaki belediyeleri almayı da çok istiyor.
Andımız kararına yönelik tepkisi biraz da bundandır.
MEB’in Danıştay’ın Andımız kararına itirazı da…
“Cumhur ittifakı” TBMM’de sürüyor ama yerel seçimlerde iktidar partisi MHP’siz daha serbest hareket alanı bulacaktır. Kürt oylarına yönelecektir.
Özellikle İstanbul için.
Sonra da Adana, Mersin, Antalya ve kayyumdaki yerler için.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?