KUTLU DOĞUM HAFTASI

KUTLU DOĞUM HAFTASI

İktidara yakın Türkiye gazetesinin ‘Kutlu Doğum FETÖ Projesi’ manşetinin ardından haftanın kutlanmasına yönelik tartışmalar devam etmekte.

1989 yılından beri kutlanan haftayı yıllarca öne çıkararak cansiperane savunanlar, bu projeyi FETÖ’nün başlattığını iddia ederek kaldırılmasını istemekte.

Tartışmanın diğer tarafında bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı, ‘kutlu doğuma saldırı idrak tutulmasıdır’ diyerek tepki göstermekte.

1989 yılında başlatılan hafta, Hicri Takvim’e göre belirlenmiş tarihte kutlanırken, 1994 yılında Miladi Takvim’e endekslenerek 14-20 Nisan arasına sabitlendi.

Bu etkinlikleri Diyanet İşleri Başkanlığı organize etmekte.

Elbette 20 Nisan’da sona ermemekte.

İlgi fazla, her taraftan istek bulunmakta bahanesiyle 23 Nisan günü de içersine alındı.

Kasıtlı ve bilinçli olarak, 23 Nisan etkinliklerin final günü oldu.

Tek hedef, 23 Nisan’ı gölgede bırakarak yok saymak.

Tıpkı 1 Ocak’ın ‘Mekke’nin Kurtuluşu’ ilan edilmesi gibi.

Herkesin bildiği, dini günlerin ‘Hicri Takvim’e göre alınmakta olduğu.

‘Kutlu Doğum Haftası’ ise, nedense ‘Miladi Takvim’e göre ayarlanmış.

Diyanete göre amaç, ‘Hz. Peygamber’i anmak ve anlamak’

Ancak bilinen asıl gerçek, bu haftanın FETÖ’nün uydurması olduğu.

Böylece inanç yozlaştırıldı, içinin boşaltılması için sinsice harekete geçilmiş oldu.

Diğer İslam ülkelerinde kutlanmayan bu haftanın bir zamanlar baş tacı edilen, ardı sıra gözyaşı dökülen ‘Ülkemizin yüz akı, Muhterem Hoca Efendi Hazretleri’ diye tanımlanan, ilkokulu dışarıdan bitirmiş şahsın doğum günü olduğu iddia edilmekte.

İslam dünyası açısından son derece önem verilen ve kutlanan Mevlit Kandili ne?

Peygamberimizin doğum günü kabul edilen ve çeşitli etkinliklerle kutlanan ‘Kutlu Doğum Haftası’ hangi amaçla yapılmakta?

Yılda iki kez doğum günü kutlanmasının mantığı olabilir mi?

Kadir gecesi dışında önemli bir gün olmadığı din bilginleri tarafından ifade edilmekte.

FETÖ uydurması olan bu kutlamaların ‘Ilımlı İslam’ kapsamında ele alınmakta.

Bu sinsi örgütün nelere kadir olduğu geçte olsa ortaya çıkmakta.

Hedeflerinin inancı kullanarak siyasi çıkar sağlamak olduğu açıkça ortada.

Basit ve tipik bir din sömürüsü.

Bu sömürü yaşamın her alanında, siyaset ve ticarette yapılmaya devam etmekte.

’12 yaşındaki kız çocuğu evlenebilir….Annesinin dizini gören çocuk tahrik olabilir…’ diyenlere, ‘TV ekranlarında reklamı yapılarak, giyildiğinde rüyada peygamberin görüleceği garantisi verilen ve 130 Tl.’ye satılan terlik pazarlamacıları ile cehennemden koruyan kefen  ürettiklerini açıkça ilan eden ahlak yoksunlarına karşı sessiz kalan Diyanet İşleri Başkanlığı,

Çağdışı anlayışa karşı mücadele edeceği yerde ‘babanın öz kızına şehvet duyması haram değil.’, ‘Nişanlıyken el ele tutuşmayın, baş başa kalmayın’ benzeri türünde fetva yayınlamaya devam etsin.

FETÖ’ye ait tüm izler silinmeye çalışılırken, din adına uydurulmuş, aslı astarı olmayan uygulamaların da bir an önce ortadan kaldırılması gerekir.

Esasında asıl sorun ve en zor olanı FETÖ’nün siyasi ayağının kesilmesi.

Yapılması gereken din adına ortaya çıkarak, bu alanda kendi çıkarları için her türlü sömürüyü yapanlardan dinin kurtarılması olmalıdır.

Hz. Muhammed’e yapılan saygısızlık olarak görülmesi gereken, FETÖ tarafından uydurulan bu haftanın kaldırılması uygun olacaktır.

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?