Sevr Anlaşması ardından Anadolu, Rumeli Bölgesi’ne halkın başlattığı milli direniş çarlık Rusya’sına karşı Lenin’in başlattığı Bolşevik Halk Hareketı’nın başarısı ardından rejimlerini tüm dünyaya empoze etme aşaması içindeyken; Anadolu bağımsızlık hareketi bu fırsatı Ruslara vermiş, Türk halk devrimine müthiş destek vermelerine neden olsa da Sovyetler Birliği Lideri Stalin’in İstanbul Boğazı’nda üs ile Kars, Ardahan’ı talep etmesi üzerine Milli Şef İsmet İnönü ABD’den askeri destek ister.

Bu desteği vermeye hazır olduğunu belirten ABD Başkanı Truman 1946 yılında: ABD’nin sınırları Kars ve Ardahan’dan başlar, bildirisini tüm dünyaya duyurur. .

1952 de Türkiye NATO’ya üye olması ardından ABD karşı olanlara komünist dedik. Rusya düşmanlığı iliklerimize dek işledi. Cumhuriyet tarihinin en önemli ve en büyük buluşmalarına, kutlamalarına ve protestolarına ev sahipliği yapmış Taksim Meydanı’ndaki Taksim Cumhuriyet Anıtı, her zaman yanından geçtiğimiz fakat üzerindeki imgelerin ve heykellerin ne anlama geldiğini bilmediğimiz bir anıtımız. Peki, ne olmuştu da bu anıt yapılmış ve neden bu imgeler kullanılmıştı? Kimlik siyasetine kendini kaptırmamış; özgür, eşit, kardeş ve tam bağımsız Türkiye’yi geliştirip, büyütmek isteyenler emperyalizmimle aralarına mesafe koymak zorundadır.

Marks’tan Lenin’e kadar sosyalizmin öncüleri; ulusal hareketleri, aydınlanma savaşının bir parçası oldukları gericiliğe karşı savaştıkları sürece desteklemişlerdir. Halkın devrimci çıkarları gericiliğin hizmetindeki küçük zümrelerin çıkarlarından üstündür. Bu ülkedeki hareket başka ülkelerin entrikalarına alet olabilir bu işe ibadet haneler, mali çevreler, kıraçlılar katılırsa sosyalist düşünce bu hareketi desteklememiştir.

Kapitalist üretim ilişkilerinin olmadığı, yaratılamadığı durumda, uluslar kendi varlıklarını koruma güdüsüyle gerici bir işlevin içinde varlıklarını sürdürmeye çalışırlar.

Ulusal hareketleri aydınlanma savaşının parçası oldukları için Marks MİTHAT paşayı destekledi

-Lenin bu nedenle Mustafa Kemali destekledi. Taksim Anıtı’nda, Atatürk’ün arkasında iki Sovyet generali duruyor.

General Mihail Vasilyeviç Frunze ve Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov.

General Frunze, Lenin’in özel talimatıyla, olağanüstü elçi sıfatıyla 13 Aralık 1921’de Ankara’ya geldi. Onuruna düzenlenen mitingde yaptığı konuşma büyük etki yarattı. Millet Meclisi’nde konuşma yaptı. Frunze, Mustafa Kemal’le yakın ilişki kurdu. Sakarya cephesini gezdi. 5 Ocak 1922 günü arkasında iyi duygular bırakarak ülkesine döndü.

Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov’un bizim için önemi ise şuydu: Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın sürdüğü yıllarda askeri bilgisiyle savaşın taktik ve stratejisine katkıda bulunması amacıyla Ankara’ya gönderildi. Sovyetlerin o günlerde yaptığı yardımları unutmayan Atatürk, bir jest olarak bu iki generalin heykelinin de anıtta yer almasını istedi.

Rusya’ Türkiye’nin bir yıldır Suriye konusunda ortak hareket etmesi kuşkusuz, ABD’ye karşı politikasından bağımsız düşünülemez. Türkiye ile ABD arasında var olan anlaşmazlıkların daha da derinleşmesi, bu şekilde NATO içinde ciddi bir çatlağın ortaya çıkmış olması, Rusya açısından hiç de üzüntüyle karşılanacak bir durum değildir. Aksine bu hamlesiyle, ABD’nin tepki göstereceğini bildiği bir harekâtın başlamasına katkı sağlayarak, Ankara ile Washington’un birbirinden biraz daha uzaklaşmalarına yol açmıştır. Moskova’nın bakışına göre, Batı’dan uzaklaşan bir Türkiye, Rusya’ya daha yakın durma ihtiyacını duyacaktır.

Şimdi bakıyorum da cumhuriyeti Rusya yardımlarıyla ulus halk hareketiyle kurduk. Soğuk savaş döneminde RUSYA’ ya düşman olduk. Dost dediklerimiz bizi yemeye kalkınca tekrar Rusya ile birlikte düşmanlarımızdan kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz.

ABD nin Kürt pyd/pkk gibi terörist gurupları stratejik ortak ilan etmesinin ardından Arfin operasyonunu Rusya kontrolündeki hava sahasını kullanarak Rusya desteğiyle yapması, Şam yönetiminin Rusya’ya rağmen ses çıkaramaması İran, Rusya, Türkiye’nin Suriye’de barışı tesis çalışmaları gündemde yerini korurken Müslüman ülkeler için kutsal bir kandil akşamı gökten melekler inecek, Müslümanlar zulüm’den kurtulacak duaları esnasında

ABD, İngiltere ve Fransa’nın dünyayı sarsan Suriye müdahalesinin ardından açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Operasyon rejime yönelik. Suriye’yi bu rejimden kurtarmamız gerekiyor. Esad rejimi artık Suriye’de kalmamalı” dedi.

Şimdi Esad giderde Rusya, İran, Suriye’den vazgeçmeyeceğine göre Kürt guruplar silahlarını tekrar bize doğrultursa bize NATO, ABD, İngiltere, Fransa Türkiye’ yi Rusya’dan kopardık dediklerine göre, orta doğuda kendi işimizi kendimizin görme vakti gelmiştir. Artık ne dost belli ne düşman. Siz taksim cumhuriyet anıtı önünde resim çektirmeye devam edin.