Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimiz;

Yüz yıldır öyküsünü dinlediğimiz…

Meydanlara çıkıp türküsünü söylediğimiz;

‘Toprak Reformu’ üzerine olacak…

Neden böyle bir sohbet konusu tercih ettiğime gelince;

Ben kendimi bildim bileli tüm siyaset erbabı köylüye övgü düzüyor…

Seçimden-seçime tarım işçisine destek vereceğini söylüyor..

Ancak, her ne hikmetse Mustafa Kemal Atatürk’ün düşleri olan; ‘Toprak Reformundan’ hiç söz etmiyor…

Ve bundan dolayıdır ki;

Bugün şu ‘toprak reformu’ neyin nesidir?

Bu konuda ‘Toprak Ağalarının’ etkisi nedir?

Daha önemlisi de, hangi siyasi partiler, topraksız köylüden söz eder?

Kısaca bunları konuşalım istiyorum…

Yıl; 1923

Cumhuriyetin kurulduğu yıl ‘İktisat Kongresi’ de yapılır…

Ve bu kongrede daha çok ‘liberal’ uygulama üzerine karar alınır…

Yıl; 1924

Yani bir yıl sonra…

Yeni bir anayasa yapılır…

Ve 74. maddesinde ‘Toprak Reformu’ yapılarak, topraksız köylüye ‘toprak dağıtılacağı’ hükmü yer alır…

Yıl; 1929

Dünya ekonomik buhranı bizim ülkemizde de yaşanır…

Ancak Mustafa Kemal, bu ‘ekonomik bunalımı’ aşmak için;

Toprak reformunu uygulayıp, hazine arazilerini başta olmak üzere ‘Toprak Ağalarının’ elinde bulunan fazla arazileri kamulaştırarak topraksız köylüye dağıtmak ister…

Ancak, bu ‘reforma’ karşı çıkanlar olur…

Yıl; 1938

Bu kez İsmet İnönü ‘toprak reformunu’ gündeme getirir…

Mecliste bulunan ‘toprak ağalarını’ temsil edenler yine karşı çıkar…

Yıl; 1945

Mustafa Kemal’in ölümünün üzerinden yedi yıl geçmiştir…

Onun ‘toprak reformu’ düşlerine saygı duyan mebuslar ‘topraksız köylüye’ toprak dağıtma işine yeniden gündeme getirmiştir…

Bu öneriyi getirenlere ‘toprak ağalarını’ temsil edenler yine karşı çıkıp, reddetmiştir…

Yıl; 1961

Yapılan ‘anayasalar’ içinde en özgürlükçe yasa yapılmıştır…

Ve bu ‘anayasa’ da toprak reformunu unutmamıştır…

Yıl; 1961

Anayasanın yürürlüğe girdiği yıl -siyasi partilerden- Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurulmuş ve ‘Toprak Reformunu’ ilk önemseyen ilk ‘Parti’ unvanını almıştır…

Ve afişlerinde;

“Köylüye Toprak-İşsize İş’ sözünü sloganlaştırmıştır…

Bu verilen sözden dolayı da;

1965 seçimlerinde 15 Milletvekili çıkarmıştır…

Ve büyümesinden korkulduğu içinde;

12 Mart 1971 Darbesiyle kapatılmıştır…

Ve o yılların CHP’si;

Bülent Ecevit’in genel başkanlığında ‘ortanın soluna’ kaymıştır…

Türkiye İşçi Partisinin sloganlarını evirerek;

“Toprak İşleyenin-Su Kullananın’ sloganıyla ‘Toprak Reformunu’ uygulayarak ‘topraksız köylüye toprak’ vereceğini vaat etmiştir ama uygulamamıştır…

‘Toprak Reformunun’ yapılmasını en çok isteyenlerse;

68 Kuşağı devrimcileri ve onun ardılları gençler olmuştur…

Olmuştur olmasına da;

Egemen güçler ve erkler ‘toprak reformu’ isteyen gençleri suçlu bulmuştur…

Hatta yalanlarıyla-dolanlarıyla;

‘Toprak Reformu’ isteyenlere ‘mülkiyet düşmanı’ gibi yakıştırmalar yapıp, çeşitli suçlamalarda bulunmuştur…

Özetlersek;

Topraksız köylüye ‘Toprak Reformu’ yapılarak ‘toprak dağıtma’ öyküsü yüz yıllık bir öyküdür…

Meydanlara inip ‘Toprak Reformunu’ isteyenlerin türküsüdür…

Biliyor musunuz bilmem;

Bugün ülkemizde ‘Toprak Ağalığı’ hala devam ediyor…

Sandığında sakladığı tapusunu gösterip;

Ekip-biçmediği binlerce, yüzbinlerce dönüm araziye ve kayalıklara ‘Doğrudan Gelir Desteği’ alıyor…

Yani;

Günümüzün ‘toprak ağaları’ daha öyle ‘Irgat, Maraba, Yanaşma’ gibi köleleri kullanmıyor…

Devlet kasasından ‘doğrudan gelir desteği’ alarak, yüzbinlerce dönüm arazisini ‘Nadasa’ bırakıyor…

Yani;

“Bağ ile bostan, yan gel yat Osman” misali…

Sanayi beyleriyle ‘bacanak olup’ yan gelip yatıyor…

Sonuç;

5 milyon hektar tarıma elverişli toprak ekilip-biçilmeyerek ‘nadasa’ bırakılıyor…

Sonra da kalkıp;

Somali, Venezuela gibi üçüncü sınıf ülkelerden ‘toprak kiralama’ yoluna gidiliyor…

Ne dersiniz;

Sizce bu işte bir çarpıklık ve paradoks yok mu?

Veya da ne bilim ben;

Bütün bunlar yalanda, ben kafamdan mı uyduruyorum?

Buyurun;

Belki aranızda farklı düşünenler vardır…

Yani, topraksız köylüden değil de ‘Toprak Ağasının’ yanındadır…

Söz sizin…