Zincir Bozan’dan, Doğru Yol’a

Zincir Bozan’dan, Doğru Yol’a

Siyasi tarihimiz çok partili sisteme geçildikten itibaren başlayan 10 yılda bir demokrasiye vurulan darbeler, siyasi partilerde kırılan dökülen kadrolar siyaset dışına atılarak kurdukları partilerden ve seçmenden uzaklaştırılmaya zincir bozanlara mahkûm edilmiştir.

Bundan 35 yıl önce 23 Haziran 1983 Merkez sağ yeniden siyaset yolunda milletle buluşmasının ilk adimi atıldığı DYP Partisi aynı zamanda siyasete başladığım ilk partidir.

Demokrat Parti-Adalet Partisi çizgisinin devamı olarak, 12 Eylül Askeri Müdahalesi’nden sonra 23 Haziran 1983’te kurulan Doğru Yol Partisi, millet iradesinin üstünlüğüne inanan, milliyetçi, muhafazakâr, demokrat, laik, liberal ve serbest piyasa ekonomisi taraftarı olmuştur.

Doğru Yol Partisi’nin kuruluş dilekçesi 23.Haziran. 1983 günü saat 11:30’da eski parlamenterlerden Ahmet Nusret Tuna, Orhan Dengiz ve arkadaşları tarafından İçişleri Bakanlığına verildi. Böylece o gün yapılan başvuruyla, Doğru Yol Partisi tüzel kişilik kazandı. 34 kişilik kurucular kurulu ilk toplantısını 28.Haziran.1983 günü Ankara’da Cinnah Caddesi 5/D-4-5 numaradaki Genel Merkez’de yaptı ve Genel Başkan, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, Merkez disiplin Kurulu’nu seçti.

Aslında Demirel, yasağını Zincirbozan’a giderken delmiş bile. Doğru Yol Partisi (DYP) Zincirbozan’ın kapısında kurulmuş.

Zincirbozan’dan, Doğru Yol’a

Demirel, kendisini bırakmaya gelen dava arkadaşlarına kurulacak yeni partinin isminin Sıratı Mustakim (Doğru Yol) olduğunu söylemiş.

O günlerde öğrenci olan Mehmet Ali Bayar, ‘Zincirbozan’dan dönerken Necmettin Cevheri ve İsmet Sezgin’in bulunduğu araçtaydım. İşte o gece yolda Doğru Yol ismi ilk kez telaffuz edildi ve partiyi kurma çalışmaları konuşuldu” diyor. Demirel, Keçeli aracılığıyla dışarıya gönderdiği bir mektupta ise, ilk kez şifreli olarak “Doğru Yol” ismini telaffuz ediyor.

Demirel, Bursa Teşkilat Başkanı Abdülkadir Cenkçiler’e yazdığı mektupta şöyle diyor: “…İki yol var. Birisinin ucunda duran levhada (Adalet, hak, hürriyet, serbestiyet, refah, imar, inşa, milli ve manevi değerlere sahiplik, demokratik cumhuriyet) yazılı.

İkincisinin başında duran levhada ise (Zulüm, haksızlık, esaret, fukaralık, velhasıl diktatörlük ve istibdad) yazılı.

Birincisi haktır. Hak yoldur. Doğru yoldur.

İkincisi batıldır, sapıkların yoludur. Yanlış yoldur.

Ne mutlu hak yolunda olanlara. Hakkı savunmak kolay değildir. Cenab-ı Allah hak yolun -doğru yolun- yolcularına bazen zorluklar çıkarır. Burada kişiyi sınamak ister. Davaya ihlasla bağlı olanlarla olmayanları içlerinde nifak ve hased marazı olanlarla olmayanları, böylece ayırır…” Demirel, mektubun sonuna doğru hızını alamayıp, Namık Kemal’in ağzından, “Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin/Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten” diyor.

Doğru Yol Partisi, 23 Haziran’da kuruluş dilekçesini veriyor.

Ama Doğru Yol Parti’sini, Kenan Evren seçimlere sokmadı.

Sadece, MDP ve Halkçı Parti’ye onay verildi.

Özal’ın partisi de pek büyümeyecek diye düşünüldüğü için veto yemedi. Demirel, önce siyasi haklarının iadesi için mücadele etti; sonra da DYP’nin başına geçerek, Özal’ın bütün karalama kampanyalarına rağmen, partisini birinciliğe yükseltti; kendisi de Başbakan oldu.

Demirel’in meydan meydan, sokak sokak önce Evren’e, sonra Özal’a karşı yürüttüğü mücadeleyi unutmak mümkün değil.

Üstelik Özal, kendi oğlu Ahmet Özal’a ve Uzan’lara ait tek özel televizyon Star’da, eski politikacılar aleyhine her gün yayın yaptırtıyordu. Şimdi gidip mahkemeye müdahil olmak kolay.

Ama o tarihte Demirel zoru başardı ve herkesle sandıkta hesaplaştı. Siyasi yasaklar kalktı.

DYP’nin, 1946’da başlayan halk hareketinin devamı olduğu genel kabul görmektedir. 1982 Anayasası’yla siyasetçilere getirilen siyasi yasakların, 6 Eylül 1987 tarihli halk oylamasıyla kalkmasından sonra, DYP Genel Başkanlığa Süleyman Demirel seçildi. DYP 3. Büyük Kongresi’yle başlayan değişim hareketi çerçevesinde, parti yönetiminde genç ve yeni isimlere görev verildi. Bu değişim hareketiyle 1991 seçimlerine giren DYP, %27.03’lük oy oranıyla birinci parti oldu.

Bundan sonra başlayan merkez sağdaki liderlik çekişmesi DYP ve ANAP liderlerinin birbirlerinin siyasetten silmek için izledikleri siyaset anlayışı, merkez sağda önemli bir gerilemeye neden oldu. Bunun dışında merkez sağda gerilemeye yolsuzluk, yozlaşma, güvensizlik gibi etkenlerin önemli payı oldu. DYP 1987 genel seçimlerinde %19.1, 1991’de %27.03, 1995’te %19.13, 1999’da %12.01, 2002’de ise %9.54 oranında oy aldı. DYP, DP ve AP’nin geleneksel oy tabanının güçlü olduğu illerde başarılı oldu. DYP’nin kırsal kesimdeki oy potansiyeli daha yüksektir. DYP oylarının tarım sektörüyle pozitif ilişkide olması, DYP’ye en önemli desteğinin kırsal kesimden geldiğini göstermektedir. Bunun nedeni de, köylü ile en sıcak ilişkiyi kuran, Süleyman Demirel’e duyulan vefadır. DYP’nin toplumsal tabanını köylüler, çiftçiler, küçük esnaf ve tüccarlar oluşturmaktadır. 3 Kasım 2002 seçimleri sonucunda, Çiller’in istifası sonrasında genel başkanlığa Mehmet Ağar seçildi. DYP, 2007 seçimleri öncesinde ‘Demokrat Parti’ adını aldı. DP, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde oyların %5.42’sini alarak Meclis dışında kaldı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?