Merhaba sevgili dostlar,

Merhaba değerli canlar,

Tanıdık-tanımadık;

Cümleten hepinize merhabalar…

Bugünkü sohbetimizin konusu;

Sohbetimizin ‘üst başlığından’ ve görselde paylaştığım afişten de anlayacağınız üzere 11-19 Aralık arası açılan 2.Giresun Kitap Fuarı üzerine olacak…

Ancak şunu da peşinen söyleyeyim;

Söz konusu organizasyonun güzel yanlarını söylediğim gibi ve ben her ne kadar;

“Amacım üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil”

“Zülfü-yara dokunmak hiç değil” desem de, yaptığım eleştiriler bazı kesimleri rahatsız kılacak…

Giresun Belediyesinin 2.sini organize ettiği ‘Kitap Fuarıyla’ ilgili gördüğüm olumlu yanlarını ve pozitif düşüncelerimi belirtmek istiyorum…

Öncelikle ‘kitap konulu’ böylesi güzel bir etkinlik düzenlediği için Giresun Belediyesine -en samimi duygularımla- memnuniyetimi ve teşekkürlerimi alenen belirtiyorum…

2.sini düzenlediği ‘Kitap Fuarına’ (daha çok siyasal birliktelik içinde olan) birçok ‘yayınevini’ davet etmişler…

İl dışından bazı ‘yazarları’ da davet edip, afişe etmişler…

Giresun’un trafik plakasına uygun düşsün diye midir bilemem;

28 ‘yazarda’ Giresun il dahilinde bulunan ‘yazarları’ davet edip, kitaplarını imzalama saatleri tanzim etmişler…

Bir parantez açmam gerekirse;

(Beni de davet ettiler, ancak benim imzalayacak kadar kitabım olmadığı ve hem de koşullarım elvermediği için ‘davetlerine’ teşekkür edip katılamadım.)

Beni geçelim…

Kitap Fuarında gördüklerimi ve görmek istediklerimi göremediğimi özetleyerek anlatacak olursam;

Kitap Fuarının kapısından içeri girdim…

Herkes gibi beni de belediyenin güler yüzlü personelleri karşıladı…

Bana ‘hoş geldiniz’ dedikten sonra karşılıklı selamlaştık…

Ve yine kibarca “Nasıl Yardımcı olabiliriz?” diye sordular…

Ben teşekkür edince de elime ‘fuarla ilgili’ broşürler verdiler…

Ve ardından da ‘iyi izlenceler’ temennisinde bulundular…

Derken, ilimizin genç yazarlarından ve aynı zamanda belediye personeli olan Ali Murat Yılmaz ile belediye Şehir Tiyatrosu oyuncusu Ayşegül ile karşılaştık..

Merhabalaştık…

“Sizlerde mi görevlisiniz?” diye sorduğumda ise aldığım yanıt beni çok mutlu etti…

Şöyle ki;

Fuar sürecinde aynı binada bulunan salonda Ali Murat Yılmaz’ın yazdığı ‘çocuk oyununun’ gösterimini yaparlarmış…

Ve bence ‘Kitap Fuarının’ en güzel ve en anlamlı yeniliklerinden olduğu için, bu projeyi düşüneni kutlamak geldi içimden ve de kutladım…

Görüp de kutlayamadıklarımı ise bu sayfa üzerinden kutluyorum…

Şimdi gel-gelelim bu organizasyonun negatif kısmına…

Yani, kitap fuarının içerisinde en az üç-dört kez dolaşmama rağmen görmek istediklerimi göremediklerime…

Örneğin;

İl dışından birçok ‘yayınevi’ davet edilmiş ama…

İl merkezimizde ‘Kırmızı Çatı’ yayınevinin temsilciliğini yapan…

Ve ilimizde faaliyete geçtiği günden bu yana 103 kitap yayınlayan…

Aynı zamanda il içerisinde birçok ‘yazarın’ kitabını yayınlayan;

Kırmızı Çatı yayınevinin temsilcisi Ömer Dikmen bu fuara davet edilmemesi bence unutulmaması gerekenlerin başında gelmeliydi…

Ve il merkezimizde yaşayıp da, unutulan profesyonel ‘yazarlarımızın’ unutulmasını hangi kefede tartacağız?

İşte aklıma gelenlerden birkaç tanesi;

Giresun üniversitemizde bazı ‘yazarlar’ bu fuara davet edilmiş ama, asıl ‘davet’ edilmesi gerekenler ya unutulmuş veya da bile bile ıskalanmış…

Örneğin benim ‘yazdığı eserlerle’ tanıdığım ve son yazdığı kitap da ilimizin tarihi şahsiyetlerinden ‘Şahabettin Uzunkaya’nın’ yaşamını ve eserlerini kaleme alan ve kitabı daha taptaze çıkan Doçent Dr. Hatem Türk’ü ne afişlerde görebildim, nede herhangi bir standın başında kitap imzalarken gördüm…

Birçok kaliteli ve nitelikli kitap yazan Hatem Türk’ü görmedim de, sanki ilimizde en uzun süre ‘belediye başkanlığı’ yapan ve ‘Kaptan Yorgi’ kitabını yazan Prof. Dr. Sezai Balcı’yı görebildim mi?

Onu da göremedim basılı afişlerin üzerinde…

Osman Fikret Topallı’nın belgelerinden ortaya çıkan;

‘Müdafaa-i Hukuk ve İstiklal Harbi Tarihinde Giresun’ isimli kitabın yazarı Veysel USTA’yı da gözlerim aradı kitap fuarında ama bir türlü ne kendisini görebildim, nede söz konusu kitaba rastladım..

Hızlandırarak sayıp, özetleyecek olursam;

Emekli öğretmen Asım İnan’ın kaleme alıp yazdığı ‘Giresun’ içerikli kitap fırından daha yeni çıkmasına rağmen onu da göremedim…

Yine ‘Giresun’ konulu albümlerin ve gelmiş-geçmiş belediye başkanlarını konu alan çok güzel bir çalışmanın altına imza atan Tuncer Dervişoğlu’nu da göremedim…

(Unuttuklarımı ve eksiklerimide lütfen siz tamamlayıverin)

Sözü daha fazla uzatmamak için şöyle bitirmek istiyorum;

Kitap okuma alışkanlığımız her ne kadar dibe vursa da…

Vatandaşın ekonomisi bozuk olup, kitap almaya parası olmasa da…

Belediyenin böylesi güzel bir etkinliği düzenlediği için şahsen ben kendi adıma teşekkür ediyorum…

Ancak bundan sonra ki açılacak ‘kitap fuarlarında’ yukarıda özet olarak belirttiğim eksikliklerin olmaması içinde;

Organizasyonu yapan komitenin daha titiz, daha tarafsız ve daha dikkatli olmalarını öneriyorum…

Bir başka ‘kitap sohbetinde’ buluşmak umuduyla;

Kalın sağlıcakla…