Amaca yönelik itiraflar…

Amaca yönelik itiraflar…

Referandum kampanyasında kimi sözler aslında kafalarının arkasındaki niyeti ortaya koymaktadır.

Bu konuda Başbakan Binali Yıldırım, Karabük konuşmasında önemli bir açıklama yaptı. Dedi ki;             “ Kandil, ‘hayır çıkarsa biz bittik’ diyor”…

Bundan daha net bir itiraf olabilir mi?

Kandil (PKK) böyle düşünüyorsa, ‘bitmemek’ için ne demesi gerekir? Elbette ‘evet’ demesi gerekir.

Başbakan aslında bir gerçeği dile getirmiştir.

Çünkü bütün BOP heveslileri “evet” çıkmasını amaçlamaktadırlar…

Öcalan’da, Kandil’de, Barzani’de…

Anayasa, BOP anayasası olduğuna göre, tüm BOP heveslilerinin aynı cephede buluşmaları doğaldır.

‘Bitmemek’ için…

Hatta Barzani ülkemizde “evet” kampanyası yürütüyor.

Barzani’nin partisi KDP’nin Türkiye kolu olan “KDP Birlik İnsiyatifi”, Mardin Midyat’ta yaptığı toplantıda, referandumda “evet” diyeceklerini açıkladı…

Yine Barzani ile birlikte hareket eden, ‘yeminsiz vekil’ Leyla Zana’da “evet” açıklaması yaptı.

İmralı ile ‘özel ve gizli’ görüşmeler ise medyaya yansımaktadır!

Barzani bayrağı ülkemizde boşuna göndere çekilmedi!

Boşuna iktidar, Barzani yönetimini siyasi ve hukuki olarak tanıdığını göstermedi…

Her şey “evet” için… Her şey BOP için.

Barzani’nin 2014 yılında işgal ettiği Türkmen kenti Kerkük’te, Türkçeyi yasaklaması ve Kürtçeyi resmi dil ilan etmesine ses çıkarılmaması boşuna değil!

Başbakan, Karabük konuşmasında bir gerçeği itiraf etmiştir.

***        ***

Bir itirafta İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanından geldi. İBB Başkanı Kadir Topbaş yaptığı açıklamada; “İstanbul için özel yönetim istiyorum” dedi…

Büyükçekmece’de referandum çalışmaları sırasında yaptığı konuşmada Topbaş gayet açık talebini dile getiriyor.

Diyor ki; “Diyorum ki İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün”

Bu talep “özel yönetim”, “özerklik” talebidir!

Aslında Kadir Topbaş, bir planın sözcülüğünü bilerek üstlenmiştir…

Yarın başka büyükşehir belediyeleri de bu talebi dile getirebilir. Melih Gökçek geri durur mu? O da ‘özerklik’ ister. Diyarbakır’da ister…

Bu gidişatın sonucu ne mi olur?

Osmanlı Eyalet Sistemi olur!

Referanduma sunulan anayasa değişikliğinde başkana bu konuda yetki veriliyor.

Anayasamızın 123. Maddesi değişiyor.

Referandumda “evet” çıkarsa 2019 yılında seçilecek başkana, kararname ile “Kamu Tüzel Kişiliği” kurma hakkı tanınıyor.

Bu yetki ile İBB Başkanı Topbaş’ın dile getirdiği gibi ‘özel yönetimler’ kurabilir.

Osmanlı Eyalet Sistemini temel alan düzenlemeler yapılabilir.

Anayasal yetkisine dayanarak cumhur-başkan, Federal Türkiye Cumhuriyetini kurabilir…

İBB Başkanı Topbaş, aslında bir tehlikeye işaret etmiş, bir itirafta bulunmuştur…

Anlayana… Görebilene…

***     ***

Başbakan Binali Yıldırım, 2017/ 4 sayılı genelgesini yayınladı. Konusu “Yurt Dışında Yürütülecek Faaliyetlerde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar.”

Referandum çalışmalarında ‘son başbakan’ olmaya hazır bir görüntü veriyor. “Bir değil Binali feda olsun” diyor.

Yayınlanan genelgenin son bölümüne baktığımızda ‘dikkat edilmesi gereken hususların’ ne olduğunu anlıyoruz.

“..Dış politikamızı ilgilendiren konularda üst düzey zevat tarafından kamuoyuna yapılacak açıklamalar öncesinde Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı ile koordine halinde olunacaktır” diyor…

Başbakan, 6 Mart tarihinde ATV’ de katıldığı canlı yayında, Hollanda’da seçim var, sıkıntılar var. 14 Mart’tan önce referandum çalışmaları için Hollanda’ya gidilmez” demişti.

Buna rağmen, aslında bakanlarına ‘Hollanda’ya gitmeyin’ demesine rağmen bakanları kendisini dinlememiştir.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’da, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’da…

O zaman şu soru gündeme geliyor.

Bu iki bakan ‘Hollanda’ya gidin’ talimatını kimden almışlardır?

Bu sorunun yanıtı bir gerçeği de ortaya koymaktadır.

“Fiili durum” 2019 yılı öncesinde oluşmuş!

Bu nedenle Başbakan Binali Yıldırım’ın Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’ya “ 15 Mart’tan önce Hollanda’ya gidilmeyecek demedim mi?” diye sitem etmesi anlamsızdır!

Genelge yayınlaması da…

“Bir değil Binali feda olsun” sözleri, bakanların talimat konusunda gözlerini ‘saray’a çevirmesine neden olmuştur.

Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’da oradan gelen taleple Almanya’dan Hollanda’ya geçmiştir.

Mağduriyet yaratarak “evet” oylarının artması için elinden geleni yapmıştır!

İlk ödülünü de almıştır.

Çanakkale’ye Başbakan ile değil Cumhurbaşkanının yanında gitmiştir… Çanakkale 18 Mart Stadyumundaki törenlerde yan yana oturmuştur.

Referandumdan “evet” çıkarsa 2019 sonrası içinde sağlam yatırım yapmıştır.

Boşuna mı Erdoğan kendisi için “ellerimizde büyüttük” diyor!..

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?