Günaydın…
Nasılsınız?
Bugünkü siyasi konuğumuzu tanımaya hazır mısınız?
Hazırsanız; vakit geçirmeden hemen tanıtalım o zaman.
Her gün sizlerle siyasi kimlikli bir ‘siyasi kanaat önderlerimizden’ veya liderlerimizden birisinin tarihe geçecek sözlerini, incilerini ve yaptığı gaflardan söz ediyoruz ama; bu seferki çok farklı…
Ve sizlerle bugün sohbetini yapacağımız bu siyaset adamımız çok renkli bir kişiliğe sahip…
Hemde o kadar çok renkli bir kişiliğe sahip ki; bir kere nüktedan ve hazır-cevap…
Anadan doğma mizahi bir karaktere sahip!
Anlı-şanlı siyasi liderler meydanları dolduramayıp, boş alanlara nutuk çekerken; onun nutuk attığı meydanlar tıklım tıklım dolu ama; oy vermeye sıra geldi mi ‘sandığı’ bomboş olan ve kendi ifadesiyle söylersek;
“Bu millet Bölükbaşı’yı alkışladı,
İnönü’yü karşıladı,
Oylarını Menderes’e verdi..”
Diyen siyasetçiyi konuk edeceğiz “Sohbet Sayfamızda”..
(dedikten sonra hiç zaman geçirmeden hemen o ünlü veciz ve kara mizah kokan, verdiği her mesajın içeriği ironiyle süslenmiş demeçlerini birlikte okuyalım:)
*** *** ***
Atatürk döneminden bu yana siyasetin içinde aktif bir şekilde bulunan Osman Bölükbaşı’nın, kendi-kendine yaptığı en büyük sitem;
“Atatürk’le tanışmamış olmak hayatta en büyük eksikliğimdir” der.
*** *** ***
Adnan Menderes’in idamı üzerine;
“Adnan beyi gerekli zamanda uyarmayan, ona sadece kulluk eden milletvekilleri astırdı… Milletvekilleri, liderlerine köle gibi hareket etmemesi gerekir.”
*** *** ***
Bir keresinde Osman Bölükbaşı, İnönü’yle aynı uçakta yan yana seyahat etmekte ve uçakta İnönü’nün küçük torunları da vardır…
İnönü’nün torunlarından biri uçaktan aşağıya baktıktan sonra dedesine dönerek;
“Dede aşağıya ekmek atsak, insanlar mutlu olur mu” deyince, Bölükbaşı bu fırsatı kaçırmaz; “Dedeni atsan, daha çok mutlu olurlar!..”
*** *** ***
Bir Meclis oturumunda Bölükbaşı, Kürsüde konuşurken, muhalif kanattan bir milletvekili Osman Bölükbaşı’na sataşma yapar;
“Erkek misin sen be!..”
(Bölükbaşı,anlamlı-anlamlı birazcık baktıktan sonra soğukkanlı bir şekilde cevabını yapıştırır;)
“Ben erkekliğimin zekatını versem, sen bile erkek olurdun!”
(Salondan laf atan duş!)
*** *** ***
Ve yıllaaaaar, yıllar öncesi söylenmiş şu söze ne dersiniz;
“Hayatım boyunca bütün sektörleri tetkik ettim. En karlısının din ticareti olduğunu gördüm.”
*** *** ****
Osman Bölükbaşı aslen Kırşehirli olup, bir miting yapmak ister, ancak (Menderes yanlısı bir Kaymakam) izin vermeyince Osman Bölükbaşı;”Mağrur olma Menderes, senden büyük Allah var” der.
*** *** ***
Kendi partisinden seçilip, başka partiye geçenler içinde şöyle söyler; “Düğünü biz yapıyoruz, gerdeğe başkası giriyor”
*** *** ***
Hani biraz önce demiştik ya; Bölükbaşı’nın meydanlarda dinleyici sayısı çok olur diye.. Bakın bu kez oy vermeyenler için ne diyor;
“Sizin harmanınız büyük de, taneniz çıkmıyor…Burada beni dinlerken aşka gelip Rahman’ı alkışlarsınız… Sandık başına gidince şeytana sarılırsınız”
*** *** ***
En çok üzüldüğü şey ise şuymuş Bölükbaşı’nın;
“Siyasi hayatımda beni en çok üzen şey; ne zaman konuşmaya başlasam, İsmet Paşa’nın kulaklığını çıkartıp, masaya koymasıydı”
*** *** ***
Yapılan seçimlerde beklediği sonucu alamayınca, gazetecilere;
“Şimdi bir başka siyasi ile ilgili değerlendirme yapmıyorum. Arif olan anlar; Şeytan öldü, evliya oldu!.”
*** *** ***
Kendi-kendini değerlendiriyor;
“Ben iki şeye şaşarım; Yedi devirde kavga ettim…Beni nasıl yaşattılar; siyasete girdiğim gibi çıktım, bu nasıl oldu?”
*** *** ***
Süleyman Demirel, kurmayları ile birlikte Osman Bölükbaşı’nın memleketi Kırşehir’e ziyarete gider.
Ve Kırşehirliler, Demirel’i deve keserek karşılarlar.
Hasta bir Demirel taraftarı; Demirel’i çok sevdiklerini belirtmek için “Efendim, Bölükbaşı’nın memleketinde sana deve kesiliyor, Bölükbaşı’na ise koç kestiler” diyerek, Demirel’le, Bölükbaşı’nı mukayese etmek ister…
Demirel’de ilk fırsatta Bölükbaşı’na rastlayıp ve övünerek;
“Üstat memleketinde bana çok iyi davrandılar. Deve kestiler sağ olsunlar.(sonrada sanki Bölükbaşı’ndan üstün olduğunu belirtmek istercesine) Sana da Koç kesmişler hemşehrilerin, ayıp etmişler” deyince, Bölükbaşı lafı gediğine oturtur;
“Evet bizim oralarda deveye deve, Koç’a koç keserler”
*** *** ***
“Parada insanlar gibidir. Kimden iltifat görürse onda toplanır. Ben hiç yüz vermediğim için gelen gitti, gelen gitti…Tıpkı politikadaki vefasız talebelerim gibi!”
*** *** ***
Bölükbaşı bir gün Kızılay’da dolmuş beklerken kendisini tanıyan bir vatandaş; “Siz de mi dolmuş kuyruğunda bekliyorsunuz?”
Bölükbaşı:”Ne yapalım yavrum, zamanında cebimizi doldurmadık şimdi dolmuşu dolduruyoruz!”
*** *** ***
Osman Bölükbaşı zamanında TRT’nin partizanca davranışlarına en çok o karşı çıkarmış (demek ki ta o zamanlarda da aynıymış) bu nedenle adını “TIRT OSMAN” diyenlere şu yanıtı verir:
“HIRT’I çok olan memlekette varsın birde TIRT Osman olsun”
*** *** ***
Kendi partisinden milletvekili seçilip, ancak daha sonra başka partilere yanaşanlar için ise şöyle söyler;
“Bizim kümeste tavuk çok…ama hep başkalarının folluğuna yumurtluyorlar!”
*** *** ***
Ve son söz olarak;
Bana göre bu ülkenin tarihe geçen üç ünlü Osman’ı vardır;
Birisi “Asfalt Osman” (İzmir Belediye Başkanlığı yapmış)
İkincisi: “Mazhar Osman” (Ord. Prof. Dr. Ünlü Sinir Uzmanı)
Üçüncüsü ise; “Anadolu Fırtınası” lakabı ile ön palana çıkan Osman Bölükbaşı…
Ve sohbetimizi konuğumuzun bir dörtlüğü ile bitirelim;
“Kulluk ağır geldi dünyada kula,
Hürriyet aşkı ile düştük bir yola,
Sonunda Leyla’mız gitti bir pula,
Bize kırgınlığı ve kederi kaldı!::”
Zengini hayırsız evlat,
Memuru süslü avrat ,
Siyasetçiyi kuru inat batırır.
*** *** ***
Yarın bir başka siyasi kimlikle buluşmak üzere…