BRÜKSEL’DE NATO ZİRVESİ YAPILIYOR ZİRVEDE ‘BÜYÜK BAŞKAN’ ZIRVALIYOR

BRÜKSEL’DE NATO ZİRVESİ YAPILIYOR ZİRVEDE ‘BÜYÜK BAŞKAN’ ZIRVALIYOR

Evet, evet…

Yanlış okumadınız…

‘Büyük Başkan’ zırvalıyor!

Ya kur yapıyor!

Ya süs yapıyor!

Ya hava basıyor!

Ya da ‘zırdeli’ ne yaptığını bilmiyor!…

Ve bu kafayla hem ABD’yi hem de Dünyayı yönetiyor!…

Vay anasını be!…

 

Gerçi (siz nasıl düşünürsünüz onu bilemem ama) bana soracak olursanız bugün dünyada on devlet varsa, sekizini zaten (bence) -akıldan biraz yayan- insanlar yönetiyor gibi geliyor bana!…

 

Pardon duyamadım!…

‘Büyük Başkan’ dediğimde mi kim?

Aaaaaaa!…

Bu yaşa gelmişsiniz, daha ‘büyük başkanın’ kim olduğunu ve kim olabileceğini bilmiyorsanız ayıp ayıp!…

‘Büyük Başkan’ dediğimiz kişinin adı; ABD Başkanı Trump…

Ama ben yabancı dili pek telaffuz edemediğinden kısaca “Turp” diyorum!…

 

Üstelik ‘büyük başkan’ diye hitap etmek istediğimiz kişi sadece ABD’nin ‘başkanı’ değil, bütün dünya devletlerinin başkanı!…

Biraz deli-meli, ne zaman-ne konuşacağı belli olmuyor ama olsun; yine de -beğensek de beğenmesek de- hepimizin başkanı!

Her neyse…

 

Televizyonlardan edindiğimiz bilgiler ve gazete haberlerine göre; sevgili başkanımız Turp, Brüksel NATO Zirve toplantısında şöyle diyor;

“Kongre onayı olmadan önce ABD’yi NATO’dan çekebilirim ama gerek yok. Şimdilik NATO’dan ayrılmak gereksiz.” demiş…

 

Nasıl gereksiz olur sevgili başkanım!…

Nasıl gereksiz olur sarışınım!…

Nasıl gereksiz olur benim yamuk-yumuk yakışıklım!

Nasıl gereksiz olur?

NATO’dan siz çıkarsanız; NATO denilen şey birdenbire dağılır ve siz bir daha nefes alamazsınız ya;.. A- benim Turp kafalı başkanım!…

 

Bu sözü ‘Brüksel NATO Zirvesinde durup-dururken niye söyledin? ipe-sapa gelmez bu şantajla kimlere mesaj vermeye çalıştın? onu bilemeyiz ama….

Ve o zirvede bulunan liderler bu -deli saçması- gözdağını orada bulunan ‘liderler’ yediler mi, yemediler mi onu da bilemeyiz ama…

Sıradan ve sade bir vatandaş olarak bizler bunu yemeyiz sevgili Turp!…

Yemeyiz…

Sen o şantajlarını ‘yedirmek’ isteğin -kapı kulu- liderlerine yedir!

Ve işletecek birisini arıyorsan da; kendi aranızda birbirinizi işletin!

 

Ulan sevgili başkan!…

Sarışın çıyan!…

Bu ne biçim bir şantaj, bu ne biçim bir yalan!…

Siz bu NATO denilen güç olmasa yerle-bir, yeksan olursunuz be!

Bu NATO denilen şey sizlerin jandarmalığını yapmasa; sizler bu yeryüzünde nefes alamazsınız be!

Sizler bu NATO denilen askeri ortaklık olmasa bu yeryüzünün en düşkün ülkesi olur ve silah üreten patronlarınız -silah satacak-ve savaş çıkartacak ülke bulamazlar be!…

 

Hey gidi turp kafalı başkan hey!..

Sen “NATO’dan çıkabiliriz” demekle, ya NATO’nun sizin lehinize ve hesabınıza ayakta durduğundan haberin yok!…

Ya; “Nato-Mermer” bir kafaya sahipsin!

Ya, akıldan biraz yayan ve delisin!

Ya da -gelmiş geçmiş- ABD başkanlarının en Kibirli’sisin!

 

Yemezler evlat yemezler!…

NATO gibi ‘Askeri bir Taşeronluk’ olmasaydı, bugün dünyanın dört-bir yanında bu kadar ‘Askeri Üsleriniz’ olabilir miydi?

 

Sizlerin ‘Askeri Taşeronu’ olan bu NATO denilen örgüt olmasaydı sizler -zamanında- Vietnam’ı işgal edip, bombalayabilir miydiniz?

Kamboçya’ya girebilir miydiniz?

Sizler NATO olmasaydı; Kore’de savaş çıkarabilir miydiniz?

Pakistan’da ve Afganistan’da -çıkarlarınız doğrultusunda- ‘halkları birbirinden’ ayırarak; örgütlenebilir miydiniz?

 

1949 yılında Amerika’nın öncülüğünde ve çekirdek kadrosunda (İngiltere-Hollanda ve Almanya) bulanan ve NATO denilen askeri örgütü (Komünist Blok)”Varşova Askeri Paktına” karşı kurulan bu NATO askeri örgütü (Varşova Paktı dağılmasına rağmen) bugün hala ayakta dimdik duruyor ve zamanı gelince ‘Zirve’ yaptırılıyor!

 

Niye?

Çünkü bu NATO örgütü olmasaydı, bugün ABD denilen devlet ve onun eksenini dolduran devletler 20’ye yakın ülkeyi darmadağın edip, altını-üstüne getiremezlerdi!…

(Sanırım bu ülkeleri tek-tek saymama gerek yoktur)

 

Sonuç;

Siz bakmayın bizim gibi bir avuç dinozor’un NATO’ya hala karşı çıktığına…

Bu NATO denilen ‘Askeri Taşeron Savaş Örgütünü’ bugün benim ülkemde (eskiden kıble edip, namaz kılanlar da vardı) ve bugün hala ölümüne savunanlar var!…

En küçük ve ilkel ülkelerin bile “özgürlük ve bağımsızlık türküsü’ söylediği bu çağda “Acaba Amerika’nın yedeğinden ayrılırsak, başımıza neler gelir?” diye korkanlar var hala benim ülkemde!…

Ne denebilir?

Ne diyebiliriz ki!

Bizimde elimiz kolumuz bağlı!…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?