Neden böyle düşünüldü?

Niçin böyle düşünülüyor?

Bunun gizemli gerekçesini;

Şimdilik organize edenlerden başkası bilmiyor…

Gönül isterdi ki;

2022-23 Futbol sezonunun lig şampiyonu ile Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe ‘Süper Kupa Finali’ cumhuriyetin 100. yıl nedeniyle Türkiye’de oynanmalıydı…

Ve stadyum olarak da cumhuriyetin ilan edildiği Ankara olmalıydı…

Daha da olmadı;

Bağımsızlık ateşinin yakıldığı Samsun’da yapılabilirdi…

Hatta ‘mandacılığın’ kabul edilmediği Erzurum ve Sivas Stadyumları düşünülebilirdi…Vs.. Vs…

Hani illa da bir fetbazlık yapıp, araya fitnelik sokup ve başıbozukluk yapacağım ya…

Gereksiz yere zihin çengelime takılan surular da şunlar;

Ülkemize laik görülmeyip, Suudi Arabistan da oynatılacak olan bu ‘Süper Kupa Finali’ neden cumhuriyetin 100. yılının bitmesine iki gün kala 29 Aralık tarihinde oynatılıyor?…

Bunun altında bizim bilmediğimiz ve kafamızın basmadığı başka bir mesaj mı yatıyor?

Örneğin bu söz konusu final (hani asla düşünmek istemezler de;)

Atatürk’ün kongre üyeleriyle Ankara’ya giriş tarihleri olan ve daha sonraları bu tarihte adına düzenlenen geleneksel ’27 Aralık Atatürk Koşusunun’ yapıldığı aynı gün bu süper kupa maçı oynatılamaz mıydı?

Bal gibi de oynatılırdı…

Bu ‘süper kupa finalini’ oynayacak her iki takıma gelince;

Aylar öncesinden alınan bu karara her iki spor kulübünün başkanı ve yöneticileri kısa süreli bir itirazda bulundular….

Daha sonra da her nedense ve her ne hikmetse sustular…

Halbuki;

Her iki spor kulübümüzde Atatürk felsefesine sahip oldukların ile sürüyorlardı…

Atatürkçü olmakla övünüyorlardı…

Ve bu konuda da övünmeye hakları vardı…

Örneğin, Galatasaray’ın geçmişine baktığımızda;

Galatasaray kulübünün ve milli takımın efsane Teknik Direktörü Gündüz Kılıç, Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından Ali Kılıç’ın oğluydu…

Gündüz Kılıç yaşasaydı;

Acaba bu Arabistan’da oynanacak olan maç için ne düşünürdü?

Bir zamanlar ‘Panter Kaleci’ olarak bilinen milli takımımızın kalecisi Turgay Şeren’in ismini ‘Türkay’ olarak veren kişi Atatürk’tür…

(Türkay daha sonra Turgay’a dönüşmüştür.)

Turgay Şeren;

Eğer bugün aramızda olsaydı, bu konuda düşüncesi ne olurdu?

Ya, her maç öncesi ‘yazı-tura’ atıldığında “Atatürk’ün yüzü yere gelmesin” diye sürekli ‘Tura’ diyen Metin Oktay, bugün aramızda olsaydı; Atatürk’e hakaret eden ülkenin topraklarına top oynamaya gider miydi?

Birde Fenerbahçe tarafına bakalım;

“Bende Fenerbahçeliyim’ diyen Atatürk, eğer öte dünyadan bu ‘Süper Kupa Finalinin’ oynanması ona ‘ayan’ olduysa, acaba mezarında ters dönmüş müdür?

Ya, Kuvvayi-Milliyeci ve aynı zamanda Atatürkçü düşünceyle özenmiş-bezinmiş Türkiye’nin 5. Başbakanı olan Şükrü Saraçoğlu da bu Arabistan fantezisini duyduysa, Fenerbahçe yönetimi hakkında acaba düşünmüştür?

En önemlisi de, öte dünyaya göç edenleri bir tarafa bırakıp, her iki futbol kulübünün taraftarlarına da şu soruları sormak gerekir;

Taraftarı olduğunuz futbol kulüplerinin ‘Süper Kupa Final’ maçını Türkiye’yi bırakıp -sizden uzaklaşarak- Suudi Arabistan çöllerinde oynatılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Daha doğrusu bu maça hiçbir ekonomik zorlanmaya maruz kalmadan sizlerde gidebiliyor musunuz?

Veya da borç-harç yapıp, gitmeyi düşünüyor musunuz?

Yok, eğer bütün koşullarınızı zorlamanıza rağmen gidemiyorsanız;

Taraftarı olduğunuz kulüpler yurda dönünce lig maçlarına yine de gitmeyi düşünüyor musunuz?

Veya da tepkinizi nasıl göstermeyi düşünüyorsunuz?

Her neyse..

Konuyu daha fazla dallandırıp-budaklandırmadan özetleyerek bugünkü sohbetimizi basından edindiğimiz şu bilgelerle sonlandıralım…

Süper Kupa Finalinin -kutsal topraklara- yapılacağını duyan ‘Hac ve Umre’ şirketleri hemen atağa kalkıyor;

25 Aralıktan-29 Aralık arası bir TUR düzenliyor…

Daha doğrusu oraya kadar giden taraftarlara 140 bin lira karşılığı birde (Allah kabul etsin) ‘Umre’ ziyareti yaptırmayı düşünüyor…

Bu maçtan sonra -ayağımız alışmışken- inşallah bir dahaki ‘Süper Kupa Finalinin’ tarihini ‘Hac Ziyareti’ denk getirirler de, İslam’ın beş şartından birisi olan ‘Hac İbadetlerini de’ böylece yerine getirmiş olurlar…

Yani başka bir ifadeyle;

Bir taşla iki kuşu birden vururlar…

Son söz;

29 Aralık tarihinde oynanacak maçın saati; 20.45’te unutmayın…

Ve bu uyarıyla birlikte de şimdilik hoşça kalın…