Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
(DADDARA) MEHMET YÜKSEL PARKI BANA SANATLI GÜNLERİ ANIMSATTI
  • 0
  • 560
  • 22 Ağustos 2023 Salı
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Görselde paylaşımından da anlaşılacağı üzere;

Bugünkü sohbetimizde sizlere yaptığı toplumsal çalışmalarla ‘iz’ bırakan çok değerli sanat ve kültür adamından söz edeceğim…

Adı; Mehmet Yüksel..

Namı-diğer; Daddara Mehmet

1941 Giresun merkez Bayazıt köyü doğumlu…

Eğitim olarak; İlkokul mezunu…

Ancak ilkokul mezunu ‘mezunu’ olmasına da;

Onun yaptığı sanatsal, kültürel çalışmaları bu işin eğitimini almış insanlar ‘zor yapardı’ dersek, hiçte abartmış olmayız…

Yetmiş-küsur yıllık ömrünün içerisine neler sığdırmadı ki;

İlkokul sürecinden sonra, ekonomik anlamda hayata tutunmak için bir ‘ayakkabı ustasının’ yanına çırak durdu…

Gençlik yıllarına adım atınca;

Önce kemençeye ve daha sonra ‘bağlamaya’ aşık oldu…

Ancak bu ‘sazları’ almaya gücü yetmediği için;

Köydeki evlerinin kapısında erik ağacını kesip ve kendi yeteneğini öne çıkarıp; keserle, kör testereyle kendine bir ‘kemençe’ yaptı…

Ve -amatör gönüllülüğe dayalı’ sanat hayatı böyle başladı…

Zamanı ve sayfayı tasarruflu kullanma adına hızlı ve kısa başlıklarla ifade edecek olursak;

Mehmet Yüksel, askere gidince ‘bando takımında’ trompet çaldı…

Askerden dönünce de sevdiği bu ‘trompeti’ elinden bir daha hiç bırakmadı…

Ve bırakmadığı içinde;

Sevenleri, tanıyanları onun adını ‘Daddara Mehmet’ taktı…

Ve bu unvan onun yakasını bir daha da bırakmadı…

Yıl; 1966’lı yıllarıydı…

İl merkezinde müzikle uğraşan ‘5 Mehmet’ birlik oldular…

Hepsinin ismi ‘Mehmet’ olduğu için ‘MEDLER’ Orkestrasını kurdular..

Ve ilin ‘İlk Orkestrası’ unvanını aldılar…

Sohbetini yaptığımız Mehmet Yüksel;

Yüreği insan sevgisiyle dolu bir gönül adamaydı…

Bencilliği reddeden ve sürekli paylaşımdan yanaydı..

Paylaşımdan yana olduğu içinde, bu dünyada doğru-dürüst hiç mal varlığı olmadı…

Yaptığı çalışmaların çoğunu hep ‘toplumsal çalışma’ olarak yaptı…

Örneğin;

Yerel gazetelerimizde uzun süre ‘spor muhabirliği’ yaptı…

Uzun süre hem Milliyet Gazetesinin Giresun temsilciliğini;

Ve hem de ‘Dünya Gazetesinin’ Giresun muhabiri olarak çalıştı…

Diğer taraftan;

Yaşamını sürdürmek için hem SEKA Kağıt Fabrikasında emekçi bir işçi olarak çalışıyordu…

Mesaisi biter-bitmezde -gönüllülük esasına dayalı olarak- toplumsal çalışmaların peşinde koşuyordu…

Kültürel ve sanatsal çalışmalarına gelince;

İlimizin yetiştirdiği en büyük şairlerimizden Can Akengin’in şiirlerini bir-bir inceliyor ve ‘Tamzara’ gibi şiirleri notaya alıyordu…

Ve ayrıca yöre kültürünü öne çıkaran güftelerde yazıp-çiziyordu…

(Bugün TRT Repertuarlarında notalı besteleri bulunmaktadır.)

Sanat ve kültür sevdalısı Mehmet Yüksel;

Uzun süre hem ‘Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’ ve hem de uzun süre ‘Musiki Cemiyeti Başkanlığı’ görevinde bulundu…

1990’lı yılların başında ise Giresun Müzik Dostları Derneğini kurdu…

Bundan 11 yıl önce aramızdan ayrılan;

Yani, şimdi aramızda fiziksel olarak olmayan…

Kayıtlardaki adı; Mehmet Yüksel ve nam-ı diğer adı ‘Daddara’ olan bu ‘sanat adamını’ şöyle özetleyerek sonlandırabilirim…

Bugün il merkezimizin ‘Tayyare Düzü Mahallesinde’ adına (geçmiş yönetim tarafından) ‘park’ tanzim edilen (Daddara) Mehmet Yüksel Parkını görünce -ne yalan söyleyeyim- çok mutlu oldum…

Ve anılarının yaşatılmak istendiğini görünce de;

Aklıma birdenbire il merkezinde birlikte yaptığımız sanat çalışmaları geliverdi…

Gönüllülük esasına dayalı ‘sanat çalışmaları’ aklıma gelince;

Yine birdenbire aklıma (bugün aramızda olmayan) sanat adamları düşüverdi…

Örneğin;

Yöremiz türkülerini en güzel şekilde icra eden Altan Yamak’lar…

Yine aynı kuşağın sanatçısı ve soyadı ‘Yüksel’ olan Rap-Rap Burhan’lar ve ünlü sanat adamımız Ahmet Kaçar’lar aklıma geliverdi..

Bir zamanlar ilimizde yapılan ‘sanat etkinliği’ denilince;

Güneş ve Uğur Dershanelerinin kurucu müdürü Faik Karakılıç’ın, sanat adına yaptığı fedakarlıklar aklıma düşüverdi…

Sanat adamı (Daddara) Mehmet Yüksel parkını görünce;

Aklıma birdenbire ‘yerel televizyonlarda’ yaptığı ‘sanat programları’ geliverdi…

Örneğin;

Naim TİRALİ ve Ressam Hasan Demiral ile birlikte sanat söyleşisi yaptığımız…

Şair Bahtiyar Dayımoğlu (Öztürk’le) yapılan röportajlarımız…

Ve aramızda olmayan ‘sanat adamlarımıza’ düzenlediğimiz ‘sanat gecelerini’ anımsayıverdim birdenbire ‘Daddara Parkını’ görünce…

Bütün bunlardan sonra konuyu şuraya bağlamak isterim;

Biraz önce sözünü ettiğim (ve aklıma gelmeyenlerde var) bu sanat adamlarıyla ilimizde bol-bol sanat etkinlikleri yapılırdı…

Ve yapılan etkinlikler hangi salonda sunumu yapılırsa yapılsın;

Salonlar ağzına kadar tıklım tıklım dolardı…

Son söz;

Nasıl ki (Daddara) Mehmet Yüksel’in isminin yaşatılması için bir parka ismi verildiyse…

Bu kentte ‘sanata hizmeti geçmiş’ diğer sanat adamlarının da, tanzim edilecek yeni bir ‘park organizasyonunda’ en azından farklı köşelere bu ‘sanat adamlarına’ bir ‘KÖŞE’ tanzim edilmeli…

Bir başka sohbette buluşmak üzere;

Şimdilik kalın sağlıcakla…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM