DEMİRKAYA’DAN BAKAN ÇELİK’E FINDIK TEPKİSİ

Saadet Partisi GİK üyesi ve milletvekili adayı Bekir Demirkaya son günlerde fındıkta yaşanan olaylar dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasında, seçim çalışmaları esnasında ‘Fındığın Sahibi Yok’ dediklerini ve üzülerek kendilerinin haklı çıktığını söyleyen Demirkaya; “1 Kasım genel seçimleri. Ve 2015 yılı geride kaldı. Bu Gün 4 Mart Cuma. Ülkemizin kalkınması, sanayileşme, tarım, hayvancılık ve daha özelde sekiz milyon insanımızın refahını ilgilendiren fındık konusunda haklı çıkmanın üzüntüsünü milli görüş camiası olarak en derinden hissediyoruz. 01 Kasım seçimlerinde ifade ettiklerimiz, Giresunlu kardeşlerimin kulaklarında hala çınlıyordur. ‘’Giresun’un, fındığın sahibi yok’’ demiştik.

Sevgili kardeşlerim, İçinde bulunduğunuz fırsatlar, sahip olduklarımızın beş katıdır. Yeter ki bu ülkenin siyasetçileri, yöneticileri bu ülkenin sahibi gibi davransınlar. Şimdi son 2 aydır fındık yerlerde sürünüyor.

Üreticinin emeğinin biraz daha değer kazanmasını istemesi en doğal hakkıdır. Bir yılık emeğini ne kadar geç satarsam daha değerli satarım düşüncesi en tabi olandır, yanlış olan fındığın ‘rekolteye mahkûm edilmesi, arz ve talebe bağlı olarak ya sekiz lira, yâda on beş lira’ olmasıdır. Fındığın denge unsuru olacak bir mekanizması yoktur. Fiskobirlik vardır ancak son 12 yıldır pasif konuma getirilmiştir. Fındığın sahibi yoktur. Fındık uluslararası alıcılar çikolata fabrikalarının insafına bırakılmıştır. Şimdi tüm bunlardan sonra fındık üreticisinin durumu tamamen ‘’hıltak’’ yani perişan hale gelince siyasilerimiz fındığımızla ilgilenir görünmektedirler.” Dedi.

İfade edilenlerin tamamen talihsiz açıklamalar olduğunu belirten Demirkaya, bu durumun fındık baronlarını cesaretlendirdiğini söyleyerek; “Sayın Bakan Faruk Çelik Bey, çay ve fındık daire başkanlığı kuracaklarını söylüyor. Sayın bakanım; 2015 sezon mahsulümüz kurdun ağzında, üreticinin senin ne olduğu ne yapabileceği belli olmayan daire başkanlığını bekleyecek mecalimi kaldı, paraya ihtiyacı var. Bankayı adres gösteriyorsunuz ancak inancımız ve aklımız, faiz lobilerinin, bankanın kucağına düşme diyor. Acil eylem planlarınızdan doğrudan destek fındıkla ilgili hiçbir şey çıkmadı. Şu doğrudan desteği ödeseniz de köylü ve bölge esnafımız nefes alsa bizi yanıltsanız.

Biz, bu ülkenin sahibi gibi davran, Fiskobirlik’e destek ver, fındığın alımında, işlemede, çikolata fabrikalarının kurulmasında ihracatında Fiskobirlik lokomotif olmalı diyoruz. Fındığın bir sahibe ihtiyacı var diyoruz.

Siz, TMO bu işten çıkıyor diyorsunuz, TMO’nun bu alana girmesi bir yanlıştı. Şimdi meydanı boş bırakması ben bu işte yokum demesi ikinci bir yanlış. Aldığınız fındığı daha ucuza satacağınız biliniyorsa, piyasada alıcılar için yaptırımınız olmaz. Bu açıdan TMO fındık için hesabı kitabı yapılmamış alın terinin emeğin üzerindeki dolaylı bir ranttır.

Fındığın sahibi gibi davranın… Sadece bir cümle, ’50 bin ton fındık alacağız işleyeceğiz ve satacağız’ desek bir dakika sonra fındık 16 liradır. Şimdi soruyorum seçmenin oyunu almak için saatlerce konuşanlar ve oyları alanlar bu millet için neden bir cümle konuşmazlar.

Biz, fındık dünyada bilinmiyor, uluslararası hava meydanlarına en az 200 adet tanıtım mağazaları açılmalı diyoruz, onlar ürün borsaları kuracaklarmış da, fındık borsası da geliştirilecekmiş.

Biz, fındığı yarı mamul madde değil, mamul madde olarak satalım, fındığı işleyelim çikolata yapalım bizim çocuklarımız fabrikalarda çalışsın diyoruz,

Onlar Haksız rekabet ve kazanca fırsat vermeyeceklermiş. Fındıkta daha sağlıklı alt yapı oluşturulacakmış. Cek ve caklı seçim vaatleri, hem de seçimden 120 gün sonra. Bu millete yazık değimli? Bize bizim anladığımız dilden söyle.

Bize fındığın daha bilinir olmasından bahset, bilinir olanın daha ulaşılabilir olmasından bahset, fındığın koruma mekanizmalarından bahset, fındığı baronlardan nasıl koruyacaksın, fındık hammaddesine nasıl katma değer ilave edeceksin ondan bahset. Senin anlattıklarını vatandaş anlamıyor. Fındık için stratejik planlarını anlat hem de derinliği olan planlarını anlat, geçmişte on iki sene için yapmak istediklerini yapabildiklerini anlat ki bizde yapamadıklarını anlayabilelim. Her şeye rağmen bundan sonraki tarihleri belli olan yapacaklarını anlat ki, bizlerde seni takip edelim yapamadıklarını anlayabilelim.

Anlayabilelim ki ülkemin yeniden yaşanabilir olmasının önündeki engeller kalksın, Alın terinin ve emeğin üzerinde tepinilmediği Yeniden Büyük Türkiye kurulabilsin.” dedi.