Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GİRESUN ADA’SININ KARŞISINDA TARİH KOKAN THOR BURNUNDA
  • 0
  • 488
  • 13 Haziran 2023 Salı
  • +
  • -

Adını bilmediğimiz yeşil bir ağacın altında;

Gençlik arkadaşım, kadim dostum A. Tuncer Almalı ile spontane, gelişigüzel konu seçkileri yaparak sohbet ediyoruz…

Daha açık bir ifadeyle;

Mümkün olduğu kadar sistem temsilcilerinin ileri sürdüğü ve beynimizi yoran gündem konularından mümkün olduğu kadar söz etmemeye, uzak durmaya çalışıyoruz…

Yani, güncel konulara kafa yormak istemiyoruz…

Tam terzine;

Müflis esnafın eski defterleri karıştırdığı gibi, bizde eski defterleri karıştırıyoruz…

Birbirimize yaptığımız etkinlikleri anımsatıyoruz…

En olumsuz, en zor koşullarda yaptığımız etkinlikleri bir kez daha yaşamak istercesine birbirimize ballandıra ballandıra anlatıyoruz…

Örneğin o küçücük ilçede yaptığım sanat çalışmaları aklımıza geliyor ve arkadaşım soruyor;

“Dostum, biz o ‘Manda Gözü’ oyununu ne zaman oynamıştık?”

“Yanılmıyorsam 193 yılında oynamıştık” diyorum…

Arkadaşım; “Öyle mi? Sanki bana başka bir tarih gibi geliyor” diyor.

“Yok” diyorum…

Ve arkadaşım yine geçmişin sanatsal sorgulamasını yapmaya devam ediyor;

“Peki, Orhan Asena’nın ÖÇ oyununu ne zaman oynamıştık?”

Yanıt veriyorum; “Yanılmıyorsam, onu da 1971 yılında oynamıştık”

Arkadaşım “Vay be!” diyerek sözü tek taraflı kullanarak devam ediyor;

“Yahu arkadaşım, bu sanat ve kültürel çalışmaları günümüzle mukayese ediyorum da…

Sahiden biz o zor koşullarda ‘olumsuzlukları olumluya çevirerek’ çok güzel ‘sanatsal etkinlikler’ yapmışız” dedikten sonra sahnelediğimiz oyunları saymaya devam ediyor;

“Söğütlü Köyün Öğretmenini’ sahneleyebilmek için bürokratik engelleri bir türlü aşamamıştık anımsıyor musun?

“Anımsamaz olur umuyum, elbet anımsıyorum” diyorum…

‘Bürokratik zorluklar” deyince, sevgili arkadaşımın aklına birdenbire başka bir oyunda karşılaştığımız gülünç bir olayı anımsatıyor ve diyor ki;

“Anımsıyor musun Şaban’cığım… Kıbrıs Barış Harekatında askerleri manevi ve küçükte olsa ekonomik bir katkı sağlamak için dönemin kaymakamı, senden bir oyun sahnelemeni istemişti de, sende Reşat Nuri Güntekiin’in “İSTİKLAL’ oyununu seçmiş ve birlikte bende rol almıştım… Ve sen ‘İstiklal’ repliğini ‘Bağımsızlık’ olarak değiştirmiştin de, genel provalara gelen Kaymakam İsmail Köse bu değişikliğe çok kızmıştı da…

Sende ona;

“Bu sözcüklerin her ikisi de aynı manaya geliyor kaymakam bey. Ben güncelleme yaparak ‘bağımsızlık’ sözcüğünü tercih ettim. Yoksa her hangi başka bir niyetim yok..” dedin…

(O tarihlerde devrimciler ‘bağımsızlık’ sözünü kullanmayı severdi)

Biz öğretmenlere dil-bilimi dersi veren kaymakam bey;

“Bu sözcüğü son zamanlarda siyasi amaç için kullanıyorlar” deyip, sözcüğün ‘Bağımsızlık’ olarak kullanılmamasını istemişti de…

Sende o an hiçbir şey söylememiş ve oyunu sahnelediğimiz gece yine bildiğini okumuş ve repliğini ‘Bağımsızlık’ olarak kullanmıştın anımsadın mı? diye sorunca bende;

Anımsamaz olur muyum dostum?

Oyunu, cumartesi akşamı oynamıştık da, ben repliği ‘bağımsızlık’ olarak kullandım diye kaymakam bana idari soruşturma yapmaya hazırlanıyor…

O an kaymakamın yanında olan Savcı Nuh Mete Yüksel’de;

“Kaymakam bey, soruşturma açarsanız siz zor duruma düşersiniz…

Çünkü edebi literatürde ‘İstiklal’ ile ‘bağımsızlık’ aynı anlama geliyor” diyerek, kaymakamı soruşturma açmaktan vazgeçirir…

Her neyse…

Bugün değerli dostum A. Tuncer Almalı’yla;

Tarihi ‘THOR’ Burnu Çay Bahçesinde daha çok sanat ağırlıklı olmak üzere, zaman tüneline girip, eski defterleri açtık…

Gelişigüzel, spontane bir şekilde sohbet yaptık…

Masadaki şişelere gelince;

Çaylar demlenip gelene kadar birer şişe maden suyu içtik…

Görselde paylaştığım fotoğrafı da tam bu sırada çektirdik…

Resmi paylaşma konusuna gelince;

Gerek arkadaşım, gerekse ben, öğretmenlik yaptığımız süre içinde onlarca, yüzlerce öğrenci yetiştirdik…

Bu resmi paylaşırsak dedik;

Bizleri görme olanağı olmayan öğrencilerimizde görsün istedik…

Hoş görüle…

Hoş kalına…

THOR üzerine bilgi notu;

Sözünü ettiğimiz ve adını ‘TOR BURNU’ olarak bildiğimiz Çay Bahçesinin tarihi geçmişi çok eskilere dayanmış olup, süreç içinde THOR’un ‘H’ harfi kullanılmayarak TOR şeklinde ifade edilmektedir…

Ancak THOR’un tarihi tanımı;

İskandinav ve Cermen mitolojisinde THOR; (çok tanrılı dönemde) Gök gürültüsü ve Yıldırım Tanrısı olarak tarif edilmektedir….

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM