Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GÜZELİM TARİHİ KEMER KÖPRÜLER DOĞANIN FELAKETİNE DİRENDİLER
  • 0
  • 419
  • 29 Mart 2023 Çarşamba
  • +
  • -

O, kemer köprüler ki;

Dağları-taşları oynatan depremler, onun bir taşını yerinden oynatamadı…

Onca büyük sel felaketleri yaşadı;

Yine de dimdik ayakta kalmasını başardı…

Ancak ne düşündürücüdür ki;

Günümüz insanın işgüzarlığı karşısında çaresiz kalıp direnemediler….

Aaah! Ah!

Nasıl değerlendirmeli?

Ne demeli bilem mi?

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Sohbetimize selamsız-sabahsız girdiğim için ne olur kusura bakmayın…

İnsan bazen zıvanadan çıkınca;

Yani bir olumsuzluk karşısında keyfi kaçınca…

Ne yaptığını ve ne yapacağını bilmiyor…

Yapmak istediği sohbete boş bulunup, selamsız-sabahsız bodoslama giriyor…

Her neyse…

Biraz sakinleştim sayılır…

Şimdi konuya girebilirim…

Bilenler bilir;

Doğu Karadeniz Bölgesinde irili-ufaklı dereler bir hayli çoktur…

Eh, dereler çok olunca haliyle yüzyıllarca ötelerden gelen Kemer Köprüleri de çok oluyor…

Giresun özeline indirgersek;

Aksu vadisi ve onu besleyen tali dereler üzerinde (benim tespit ettiğim) 17 Kemer Köprü bize tarihten miras kalmıştı…

Miras kalmıştı kalmasına da;

Defineciler başta olmak üzere, günümüzün yönetsel erkleri, bu güzelim köprülerin anasını ağlatmıştır…

Yani;

Ya, tabanında para aramıştır…

Ya da işgüzar yöneticiler -işi ucuza getirmek için’ Kemer Köprüler üzerine betan dökerek, dümdüz köprü haline getirmiştir…

Tarihi miraslara saygı mı?

Sanatsal estetik veya kaygı mı?

Geç babam onları geç!

Çıkarcı kolaycılık varken, onlarda neyin nesiymiş!?

Geçelim…

Kafanızı daha fazla şişirmemek için;

Sohbetimizi Dereli merkez ilçedeki ‘Kemer Köprüye’ indirgeyerek özetleyip sonlandırmak istiyorum…

Efendim;

Bundan üç yıl önce…

Yani 22 Ağustos 2020 tarihinde…

Dereli ilçesinde bir sel felaketi oluyor…

Selin getirdiği kum ve çakılı binaların birinci katına dolduruyor…

Ve sel sadece üç binayı da yıkıyor…

Derken selin ikinci günü ilçeye ‘bakanlar’ geliyor;

Sadece en arka caddedeki bir sıra binalar kalmak şartıyla ilçe merkezindeki -sel felaketinin yıkamadığı- bütün evlerin yıkılması talimatı veriliyor…

Ve kısa bir zaman diliminde bütün evler ve dükkanlar yıkılıyor…

Ancak, burada düşünülmesi gereken bir noktada şurası;

Yıkılan belediye binasının yerine -şu sıralar- yeni bir Belediye binası yapılıyor….

Diğer taraftan;

İleride sel felaketine maruz kalmasın diye yıkılan Dereli Lisesinin yerine şimdi Hükümet Binası yapılıyor…

Yine ne anlaşılmaz bir karardır ki;

Bir zamanlar Sütlüce mahallesine, Lise ve PTT’ye giden betonarme köprü yıkılıyor ve aynı alana demirden bir ‘Dal Köprü’ yapılıyor…

Durun daha yıkım bitmedi;

Yüz elli yıl önce yapılan tarihi ‘Kemer Köprünün’ misyonu da sonlandırılacak…

Ve hemen onun yanına simetrik bir köprü daha yapıldıktan sonra üzerine dümdüz bir betonarme köprü yapılacak…

(İnanmayanlar ikinci görsele tekrar bakabilirler)

Uzun sözün kısası;

Sözü nereye mi getirmek istiyorum?

Bu sohbeti nasıl mı bitirmeyi düşünüyorum?

İnanın bana;

Nasıl bitireceğimi bende bilmiyorum…

Sadece ve sadece;

Tarihten miras kalan anıların üzerine beton dökerek saklamak bu kadar kolay mı? diye bir soru sormak istiyorum….

Ve birde;

Demek ki ‘katılımcı’ ve ‘çoğulcu’ düşünceye yer vermeyenler, tekçi düşünceyle yol almayı meğer ne kadarda çok seviyorlarmış diye düşünüyorum…

Bir başka sohbette buluşmak üzere;

Şimdilik kalın sağlıcakla..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
Mobil Sürüme Geç