Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
JANDARMA İŞÇİLERE BİBER GAZISIKIYOR İŞÇİLER CAMİYE SIĞINMAYI DÜŞÜNÜYOR
  • 0
  • 419
  • 11 Aralık 2023 Pazartesi
  • +
  • -

Ancak ne var ki müftü efendi;

İşçileri camiye sokmak istemiyor…

Şaşkınlıktan mıdır?

Korkaklıktan mıdır?

Yandaşlıktan mıdır? bilenmez…

“Burası ibadet alanı” diyerek;

İşçilerin bir an önce camiyi boşaltmasını istiyor…

Biber gazından kaçıp, camiye sığınan işçiler;

Cami Allan’ın evi değil mi?

Farz etki deprem oldu evimiz yıkıldı, kalacak evimiz yok..

İbadet alanıysa, depremde niye millete açtınız?

Bu ibadet alanında belki bizlerde topluca ibadet edeceğiz..

İşçi temsilcileri bir adım daha öne çıkarak;

Kolluk kuvvetleri bizi buraya sürdü, Allah’ın evine sığındık…

Biz burada slogan atmıyoruz…

Islık çalmıyoruz…

Provakatörlük yapmıyoruz… diyorlar…

Ancak ne var ki müftüyü ikna edemiyorlar…

Olaya çok sinirlenen bir işçi de;

“Bu İmam mı?

Bu imamsa arkasında namaz kılmayın” diye tepke gösteriyor…Vs..

Sohbetini yaptığımız bu ilginç olay nerede mi yaşanıyor?

Kısa başlıklar halinde hemen söyleyelim…

Urfa Organize Sanayiinde Özak Tekstil;

Sendikaya üye oldu diye işten atılan arkadaşlarının geri alınmasını…

İşçilere baskı yapılarak, istemedikleri sendikalara üye yapılmamasını;

Fabrikada 500 kişilik bir çoğunluğa sahip BİRTEK-SEN sendikasının işçilerin sendikası olarak tanınmasını…

Ve bu talepleri elde etmek için direnen işçilerin;

Ücretlerinin kesilmemesi ve atılmaması için işçiler direnişe geçiyor…

Eh, siz misiniz direnişe geçen;

O bölgeye bakan kolluk kuvveti jandarmaya hemen haber veriliyor..

Kolluk kuvvetleri de (her zaman olduğu gibi) demokratik haklarını arayana işçiden, emekçiden yana olacak hali yok ya!..

Direnen işçiler ne kadar haklı olurlarsa olsunlar;

Tabi ki, egemen güçlerden ve patrondan yana tavır takınacak…

Ki, öyle de yapıyorlar;

Yasal ve demokratik taleplerini dile getirmek için direnen işçilerin önlerine barikat kuruyorlar…

İşveren adına sağlanacak huzuru sağlamak için direnen işçilerin gözlerine biber gazı sıkıyorlar…

Tüfek dipçiği ve cop kullanıyorlar…

Hatta ve hatta birkaç kişiyi de tutukluyorlar…

İşte bu baskılardan kurtulmak isteyen işçiler;

“Allah’ın evine saldıramazlar” diye camiye sığınmak istiyor…

Ancak ne var ki, Allah’ın evine sığınmak isteyen işçiler camiye alınmak istenmiyor…

Daha doğrusu Organize Sanayii Caminin müftüsü, baskıdan kaçan işçileri caminin içine sokmak istemiyor…

Ve böyle davranın müftü efendiye şimdi şunları sormak gerekiyor;

Cemaate haramı-helalı anlatan ey müftü efendi!

Sen alın-terini sömüren ve tıka-basa haram yiyen haramzadelerin yanında mısın?

Yoksa helal lokma peşinde koşanların mı?

Baskıdan kaçan işçileri Allah’ın evine sokmayan eyy müftü efendi!..

Ekonomik olarak, maaş olarak senin bir sorunun olmayabilir…

Bulunduğun makam gereği belki keyfin yerinde olabilir, vesaire…

Ancak o baskıdan kaçıp, camiye sığınmak isteyen işçiler;

Aç gözlü patronlar tarafından emeği çalınanlar ve sömürülenler…

Evine ekmek götüremeyenler…

Sizin yediğiniz kırmızı eti bulup yiyemeyenler…

Et yemeyi, kurban bayramına kadar erteleyenler…

Kirada duruyorsa, evinin kirasını ödeyemeyenler…

Okula giden çocuğuna harçlık veremeyenler…vesaire…vesaire…

Velhasıl-kerim;

Baskıdan, coptan ve biber gazından kaçıp, Allah’ın evi denilen camiye sığınmak isteyen işçileri camiye sokmamakla çok ayıp etmediniz mi müftü efendi?

Halbuki haramı-helalı en iyi bilen birisi olarak;

Sizin mağdur işçilerin yanında olmanız gerekirdi…

Hatta işçilerin uğradığı haksızlığı fırsata dönüştürüp;

Haram yiyen haramzadeler konusunda ‘vaaz’ bile verebilirdiniz…

Her neyse…

Son söz;

Ne mutlu emekten yana olanlara…

Ne mutlu emeği kutsayanlara…

Ne mutlu emekçilerin safında duranlara…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
Mobil Sürüme Geç