Darısı bizim başımıza…

Giresun’unuza…

Şebinkarahisar’ımıza…

Hatta bütün kasabalarımıza…

Aydın Büyükşehir Belediye Meclisinin ‘oybirliğiyle’ aldığı bir kararla;

‘Kenan Evren Caddesi’ ismini silip, aynı caddeye 17 yaşında idam sehpasına gönderdiği ‘Erdal Eren Caddesi’ ismini veriyor…

Aydın nireee!?

Giresun niree!?

Biri Akdeniz’de…

Birisi Karadeniz’de…

Aramızda var; yüzlerce kilometre…

Varsın olsun…

Üstelik aradan kaç yıl geçerse geçsin;

Yapılan ‘haksızlıkların’ yanında durulmamışsa…

İdam mahkumunun celladına aşık olduğu gibi;

Hiçbir yurtsever kendisine işkence yapanlara aşık olmamışsa…

Üstelik salt kendisi için değil;

12 Eylül faşizminin mimarlarının, işkence sonucu öldürülen 171 kişi unutulmayıp ve hafızalarda hala taptaze diriliğini koruyorsa…

Ülkenin hangi bölgesinde olursanız olun…

Hangi ilinde yaşarsanız yaşayınız…

Damarlarınızda insanlık sevgisi, yurt sevgisi dolaşıyorsa kendinize ve topluma yapılan haksızlıkları unutmazsınız…

Aradan kaç yıl geçerse geçsin…

Eğer o günleri bire-bir yaşamışsanız…

Şu ‘rakamsal acıları’ nasıl unutabilirsiniz;

1 milyon 683 bin kişi fişlendi…

650 bin kişi gözaltına alındı…

14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı…

Açlık grevinde 14 kişi can verdi…

171 kişi işkence sonucu öldürüldü…

Binlerce öğretmen ve memur oradan-oraya sürüldü…

50 kişi idam edildi…

İdam edilenlerden;

18’i solcu, 8’i sağ görüşlü idi…

ABD’lilerin “bizim çocuklar” dediği 12 Eylül faşizminin mimarları;

Kitap okuma alışkanlığı olanların evlerinden topladıkları 39 ton kitabı meydanlarda cayır-cayır yaktılar…

40 kitabı SEKA Kağıt fabrikalarına götürerek hamur yaptılar…

900’ün üzerinde sinema filminin gösterimini yasakladılar…

Birçok kitabın ve derginin okunmasına yasak getirdiler…

Ve ondan sonrada kalkıp ‘faşizmin baş mimarının’ caddelere, okullara ve parklara adının verilmesi için adeta yarışa girdiler…

Hem de öylesine hızlı bir yarışa girdiler ki;

Salt, caddelere ve sokaklara ‘Kenan Evren’ ismi verilse iyi…

Çocuklarının ve torunlarının adını ‘Evren’ koyanlar bile oldu…

Hatta birçok yağcı ve çıkarcı kesimi kızlarının adını ‘Evren’ koydu…

Her neyse…

Tekrar konu başlığımıza geri dönecek olursak;

“Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi, Kuşadası-Güzelçamlı Mahallesindeki ‘Kenan Evren Caddesi’ tabelasını kaldırıyor…

Ve onun yerine “EERDAL EREN CADDESİ’ tabelasını asıyor…

Bu haberi öğrenince ne kadar memnun oldum bilemezsiniz…

Bu değişikliği duyunca;

Yüreğim ne kadar ‘yağ bağladı’ tahmin edemezsiniz!…

Vallahi bu mutluluğumu ve sevincimi nasıl tarif etmeli bilmem ki?

Böylesi güzel bir kararın altına imza atanları nasıl alkışlasam?

İnanın ne diyeceğimi bilemediğimden şu an bocalayıp duruyorum…

En iyisi şu klasik söylemlerle sohbetimizi sonlandıralım;

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanını ve Meclis üyelerini aldıkları bu ortak karar nedeniyle ayakta alkışlıyorum….

Ve bir Giresunlu olarak teşekkürlerimi bildirmek istiyorum…

(dedikten sonra)

Giresun-Şebinkarahisarlı olan Erdal Eren için;

“Asmayalım da, besleyelim mi?” diyen Kenan Evren isminin ilimiz ve ilçelerinde nerede adı yazılıysa, silinmesini rica ediyorum…

Ve tıpkı ‘Aydın’ ilinin yaptığı gibi;

Giresun merkezin en güzel bir yerine ‘Erdal Eren Caddesi’ veya ‘Erdal Eren Çocuk parkı’ gibi bir parkın tanzim edilmesini talep ediyorum…

Ve bu duygularla da müsaadenizi istiyorum….

Belki bu konuda sizin de diyecekleriniz vardır…

Hoş kalın…

Hoşça kalalım…

En önemlisi de;

Değerlerimizi unutmayalım…