Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
KOKUYU ALAN DERELİYE KOŞUYOR DAĞINDA-TAŞINDA DEFİNE ARIYOR
  • 0
  • 452
  • 21 Aralık 2021 Salı
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Hani;

Huylu huyunu teneşirde vazgeçermiş derler ya…

Gerçekten de her kim söylemişse doğru söylemiş…

Kendi kendime;

“Yahu bırak şu duyarsız toplum için kendini helak etmeyi…

Çevre sorunuymuş…

El-oğlu bilmem kimin evinin kapısında siyanürlü altın arıyormuş…

Senin ne üstüne vazife” diye düşünsem de…

Şeytan beni dürtüklüyor;

Dirinin hatırı olmasa da, ölenin hatırı için bildiğini anlatmaktan geri kalma diyor..

Yani kısaca demem o ki;

Bir daha -doğum yerim ve baba ocağım olan- Dereli ilçesiyle ilgili hiçbir toplumsal konuyu dile getirmeyecektim ama…

Sosyal medyada paylaşılan bir haber beni yeniden tetikledi…

Bilenler biliyor da…

Bilyeneler ve duymayanlar için söyleyecek olursam;

‘Dereli Aksu Vadisinde HES İstemiyoruz’ platformu adında bir oluşum var…

Bu bir avuç ‘çevre gönüllüsü’ doğup-büyüdüğü topraklara ve yaşam alanlarını yok edecek şirketlere karşı mücadele veriyorlar…

İki-üç gün öncede -belgeleriyle birlikte- sosyal medyada şöyle bir haber paylaştılar;

“Gözün aydın Dereli;

Yaylacık ve Eğrianbar Köyüne havuz sistemli, siyanür araştırmalı maden ocakları açılıyor.” haberini kamuoyuna duyurdular…

Paylaşılan resmi belgenin önemli kısımlarından alıntı yaparak ve yapacakları çalışmaları anlaşılır hale getirerek veriyorum;

‘Gencer Maden İşletmeleri A.Ş. firması Dereli ilçesinin Eğrianbar ve Yaylacık köyünde 4. gurup maden (Çinko ve Bakır) ocağı kapalı işletme olarak maden arayacakmış…

Ve bu proje kapsamında yıllık 449 bin 064 ton cevher üretimi planlanmaktaymış…

Proje kapsamında üretimi yapılan bu cevherin %10’nuna tekamül eden 44 bin 906 tonu pasa (posa) olacakmış…

Ve bu çıkan ‘pasalar’ dolgu malzemeleri olarak kullanıldığı gibi proje kapsamında bir yere depolanacakmış…

(Gördüğünüz gibi doğaya ve çevreye hiçbir zararı yok)

Üstelik az-buçuk çevreye zararı olsa da, yöre insanının iş bulmasında yararı bile var…

Şöyle ki;

ÇED alanında 3 vardiyalı 24 saat çalışmak koşuluyla 15 kişi çalışıp ekmeğini çıkaracakmış…

Yapılan hesaba göre bu da 300 işgünü tutarmış…

(yemede yanında yat!)

Ve ÇED raporunun bir paragrafında da şu ibare bulunuyor;

“Projenin işletme izin alanının mülkiyeti çevre düzeni planı bilgilerine göre ‘orman alanına’ girmekte olup, Proje alanının tamımı orman arazisidir” şeklinde yazıyor…

(Meğer ormanları kaçak-köçek kesip, tomrukları neden gece karanlığında taşıdıkları demek ki bu nedenleymiş.)

Bunu geçelim..

Bundan yaklaşık 10-15 yıl önce Aksu Vadisi boyunca başlayıp ve Aksu deresini besleyen tüm derelerin üzerine HES şirketleri boncuk dizer gibi elektrik santralları kurdu biliyorsunuz…

Ve HES Şirketleri sayesinde bugün Dereli ilçesinde işsiz insan kalmadığı gibi, kurulan elektrik santralları sayesinde elektriği bol-keseden kullanıp ve en ucuz elektrik faturasını ödüyorlar!!!…

Yaşadığı çevreye duyarlı olanlar unutmamıştır diye düşünüyorum…

Bundan yedi (7) yıl önce, Giresun il merkezinde HES şirketlerinin doğayı yok etmesine karşı çok güzel protesto etkinliği yapılmıştı…

Yine aynı yıllarda Dereli-Konuklu köyünde yapılan Koza Madencilik Şirketinin yörede bulunan (6-7 köyü kapsıyor) ‘Altın Aramasına’ yörenin insanları karşı çıkmış ve açılan dava sonucu ise 4. İdare Mahkemesi tarafından ‘altın arayıcılarının’ önü kesilmişti…

Yani ‘doğanın tahribatı’ durdurulmuştu…

Ancak ne kadar durdurulursa durdurulsun…

Bir yerden durduruyorsun, başka bir yerden ne yapıp-edip giriyorlar…

Adamını bulup giriyorlar…

Yerelden bir komisyoncu bulup giriyorlar…

Siyasi güç sahiplerini arkalarına alıp giriyorlar…

Vesaire, vesaire…

Sermayenin gücünü bir avuç direnişçiyle önünü kesmek mümkün olmuyor vesselam…

Eh, bu durumda bende ‘pes’ ederek şöyle düşünüyorum…

“Mademki” diyorum;

Toplumun önüne geçip, yönetimin başında bulunan erkler, seslerini çıkarmayıp doğayı talan eden şirketlerle birlik oluyorlar…

“Yöremize faydaları olacak” diye destek veriyorlar…

Eh, mademki toprak altında ‘altın, gümüş’ gibi maden arayıcılarının yörenin kalkınmasında büýük yararı var…

Yeraltında cevher arayan şirketlere bir katkımda benim olsun diyorum!…

Yani;

Dereli bölgesinde bilinmeyen ‘maden cevherlerinin’ yerini bende deşifre etmek istiyorum…

Eeeeyyy! cevher ve mücevher arayıcıları!!!

Yaylacık ve Eğrianbar köylerinde aradığınız ‘bakır madeni’ hemen o köyün komşusu olan Çalca köyünde de var…

(bu köyde bakır madeni olduğu içindir ki 1916 yılında Çalca köyünün adını ‘BAKIRKÖY’ vermişler.)

Hisar ve Maden köyünde BARİT madeni var…

(Ki, daha önce çıkarıldı, fakat hala bol miktarda rezerv var)

Kotana mevkiinde KURŞUN madeni var…

(1974-75 yıllarında MTA kontrolünde bir süre çalışıp çıkardılar)

Pınarlar köyümüzde KÜKÜRT ve hiçbir yerde bulunmayan MADEN Suyu var.

(İmalathanesi hala yerinde işlevsiz bir şekilde duruyor.)

Pınarlar-Yavuzkemal Beldesi arasında bol miktarda MERMER yatağı var…

(Bildiğim kadarıyla şu an hala faaliyetlerini sürdürenler var)

İkisu ve Yüce Köyü bölgesinde yer-yer BAKIR ve DEMİR madeni var.

Bir an önce el-atacak işletmecisini bekliyorlar…

Uzundere ve ekseninde GÜMÜŞ madeni var…

(Geçmişte heyelan altında ve bacası dışarıda kalan fabrikadan söz ediyorum)

Tamdere ve Eğribel yöresinin altında bol-bol kömür madeni var.

(Geçmişte bir hayli de çıkarılmış)

Yavuzkemal Beldemizin eksenini dolduran köylerimizin dağının taşının ‘Altın Madeniyle’ dolu olduğunu zaten biliyorsunuz…

Eeeee?

E’si şu;

Meğer Dereli ilçesinin taşı-toprağı altınmış da haberimiz yokmuş…

Yıllarca bir definenin üzerinde yatarmışız da, boşu-boşuna yoksul kalmışız!

Yani;

Bereket dolu güzel ilçemizin değerini anlamamışız…

Biz değerini bilemedik;

Varsın değerini bilerler tepe-tepe kullansın…

Dünyalığına dünyalık katsın…

Varsın ahretliğini en güzel şekilde hazırlasın!

Tekrar görüşmek üzere;

Sağlık ve esenlik içinde kalın…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM