Daha açık bir ifadeyle;

Ortadoğu da yüzyılı aşkındır süregelen savaşlara kimler patronluk yapmış?

Kimler patronların yanında yer almış?

Hangi emperyalist ve küresel güçler farklı düşüncelere sahip terör örgütlerini her türlü desteği vererek palazlandırmış?

Bu ‘kirli savaşlardan’ en çok kimler nemalanmış? Vs. Vs…

İşte bu ‘kirli savaşlara’ farklı eylem biçimleriyle karşı çıkan öç önemli şahsiyetin sohbetini yapmak istiyorum sizlerle…

Tarihsel sıralamaya göre önce-bilmeyenler ve unutanlar için-Deniz Gezmiş’in Filistin eyleminden söz etmek istiyorum…

Deniz Gezmiş…

Döneminin öğrenci ve gençlik önderiydi…

Devrimci, sosyalist bir düşünceye sahipti…

Emperyalizmin ve faşizmin ödün vermez düşmanıydı…

Ve bunlarla hangi ülkenin yönetsel erkleri işbirliği yaparsa;

Yeri gelince onlara da başkaldırır ve tüfeğini omuzlardı…

Tıpkı, 1969 yılında Deniz Gezmiş’in ailesine;

“Ben Kuşadası’na gezmeye gidiyorum” diye beyaz yalan konuşarak, arkadaşlarıyla Filistin’e gidip, El-Fetih örgütü saflarına katılıp silahını omuzladığı gibi…

Filistin El-Fetih örgütüne seve seve katılıyordu;

Çunkü, Amerikan emperyalizmi açık-açık İsrail’in ‘vaat edilmiş topraklar’ projesini destekliyordu…

Ve bir an önce de Filistin topraklarını İsrail’in topraklarına katmak istiyordu…

Bu ırkçı, dinci ve faşizan uygulamalar ise Deniz Gezmiş ve onun devrimci arkadaşlarını çok rahatsız ediyordu…

Düşünce yolculuğunda ve damarlarında emperyalizme ve faşizme karşı olsa ‘kanı’ dolaştığı içindir ki;

Arkadaşlarıyla birlikte tüfeğini omuzlayarak Filistin El-Fetih Örgütüne katılıp, Amerika’nın destekliği İsrail’e karşı savaşıyordu…

Ve 12 arkadaşını da savaştığı toprakların altında şehit bırakıyordu…

Şimdi gelelim ikinci örneğimiz dünyaca ünlü futbolcu Arjantinli MESSİ’nin Filistin’i destekleyici jestine…

Unutulmamıştır diye düşünüyorum;

ABD’nin çılgın Başkanı D. TRUMP 2017 yılı Mayıs ayında yaptığı İsrail ziyaretinde Ağlama duvarına gitmiş ve ‘Kudüs’ü İsrail’in başkenti yaptım” demişti…

Hatta gelen tepkiler üzerine geri adım atmamıştı;

Tam tersine Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınacağını açıklamıştı…

İsrail yönetsel güçleri de baş patronlarına karşı çıkamamış;

Ve bu saçma-sapan öneriyi meşrulaştırmak için dünyanın en ünlü futbolcusunun bulunduğu Arjantin Futbol Federasyonuyla resmi yazışmaya geçmiş ve Kudüs de bir futbol maçı oynanmasını talep etmişti…

Ancak ne var ki Messi bu organizasyona itiraz ederek;

“Ben meşruiyeti tartışılan bir yere top oynamaya gitmem” demişti…

Ve organizasyon daha fazla dillendirilmeden iptal edilmişti…

Şimdi üçüncü vermek istediğim ve dünyaca tanınıp sevilen kişinin her ne kadar Filistin-İsrail savaşı ile bir ilintisi olmasa da, bundan dört yıl önce, yani 2019 tarihinde C. RONALDO’nun Ramazan ayı için Filistin Gazze’ye 1,5 milyon dolarlık yardım yapmasıdır…

Ve ünlü futbolcu Ronaldo’nun daha iki-üç gün önce yaptığı bir insanlık jestini de güncelleyecek olursak;

Dini inançları farklı da olsa, ünlü futbolcu geçtiğimiz günlerde İran’a bir ziyaret yapıyor…

Tekerlekli Engelli bir kadın olan Ressam Fetemeh Hamami’ye (görselde paylaştığım fotoğraf kadar yaklaşıyor) kendi imzalı formasını hediye ediyor…

Ünlü futbolcu böylesine insancıl bir jest yapmak istiyor istemesine de, ancak bu iyi niyetli jeste mollaların baskı rejimi tahammül edemiyor, 99 Kırbaç cezası verilmek isteniyor…

Ve gelen tepkiler üzerine de, eğer pişmanlığını dile getirirse affedileceği dile getiriliyor…

Bu üçüncü örneği niye verdiğime gelince;

İster şeriat sistemi olan Molla rejimi olsun…

İster, kapitalizmin ve emperyalizmin güdümünde olan faşizan yönetimler olsun…

İsterse demokrasinin nimetlerinden uzaklaşmış Diktatörlük rejimleri olsun…

Bu tür yönetsel sistemler insanlığın utancı ve yüzkarasıdır…

Özetleyip ve güncelleyerek örnek verecek olursak;

Hem Molla rejimi İran’ın ve hem de -el altından- Amerika’nın ve onunla işbirliği yapanların Şeriatçı HAMAS örgütünü ve İsrail’in faşist diktatörü B. NETANYAHU’yu destekleyip, Filistin-İsrail savaşı ile Ortadoğu Coğrafyasını tekrar kana bulamasıdır…

Hem de savaş kurallarının dışına çıkarak;

Saldırılmaması gereken Hastanelere, Ambulanslara ve İbadethane gibi yerlere saldırı yapıp bombalanmaması gerekirken ne yazık ki bu kurallar HAMAS-İSRAİL savaşında rafa kaldırıldı…

Ve acımasızca bu tür yerlere, sivillere saldırılar başlatıldı…

Damıtılmış son söz E. CHE GUEVARA’nın Küba’da bir Hastanenin duvarına yazılmış yazısından bir alıntı ile sonlandırıyorum;

“Tek bir kişinin hayatı, dünyadaki en zengin insanın mal varlığından milyonlarca kat daha değerlidir.” diyor….

Ve sözü şimdi size bırakıyorum…