ÖĞRETMENİNİN BİR ŞİİRİNİ BESTELİYOR BAYRAM HEDİYESİ OLARAK PAYLAŞIYOR |
Ve aynı zamanda bir sürpriz yapıp;
Öğretmenine ‘bayram hediyesi’ olarak gönderiyor…
Ve öğretmeni ise beklenmedik bu sürpriz karşısında;
Önce duraklıyor…
Birazcık şaşırıyor…
Ve şaşkınlığı geçince de;
‘Giresun’ isimli şiirinin bestelenmiş halini türkü olarak dinliyor…
Sonra da;
Sevincinden ve mutluluktan havalara uçuyor!
Hatta mutluluğunun tadını doya doya çıkarmak istercesine;
Öğrencisinin şiirinden bestelediği türküyü bir daha dinliyor…
Bir daha dinliyor…
Hani “kulaklarıma inanamıyorum” diye bir tabir kullanılır ya…
İşte bu hesap;
Bu türkünün güftesini bir zamanlar şiir olarak yazan, büyük eğitimci Ali UYSAL öğretmende dinlediği türkünün güftesinin kendisine ait olup-olmadığına inanabilmek için eşi Suna Hanımı yanına çağırıyor.
Ve bir kez de eşiyle birlikte dinliyorlar…
Türkü bitiyor;
Tekrar dinliyorlar…
Ve en sonunda “tamam bu türkünün güftesi bana aittir” dedikten sonra, uzun süre genç aşıklar gibi birbirlerinin yüzüne bakıyorlar!
Öğretmenine bu güzel sürprizi yapan sanatçı kim mi?
Kendine özgü ses tonu ve yorumuyla Türkiye’nin en ünlü Türk Halk Müziği sanatçılarından Tuğrul ŞAN…
Yani;
Bundan tam yarım asır önce Giresun Öğretmen Okulunda kendisine edebiyat öğretmenliği yapmış Ali UYSAL öğretmeninin ‘Giresun’ isimli bir şiirini besteliyor ve öğretmenine ‘Bayram Hediyesi’ olarak büyük bir sürpriz yapıyor…
Peki, sürpriz yaptığı öğretmeni kimdir?
Giresun Öğretmen Okulundan Edebiyat öğretmeni Ali Uysal’dır…
Öğrencisi tarafından böylesine güzel bir hediyeye laik görülen bu büyük eğitimciden ve ulu çınardan da söz edelim kısaca…
Mersinlidir…
Toros Türkmenlerindendir…
Köy Enstitülerinin son mezunları listesinde yer alan bir edebiyat öğretmenidir…
Genetik olarak; Karacaoğlan geleneğinden gelmektedir…
1962 yılında Giresun Kız İlköğretmen Okulu kurulduğunda;
Öğretmen Okuluna genç bir edebiyat öğretmeni olarak gelmiştir.
Karayağız bir delikanlıdır..
Gençtir…
Ve zaman içerisinde Kumyalı Mahallesinden Suna isimli genç bir öğretmene gönül vermiş ve adına şiir yazacak kadarda sevmiştir.
Daha sonrada sevdiği kız öğretmen Suna öğretmenle evlenmiştir..
Ve sevgilisinin sevgisini Giresun sevgisiyle harmanlayıp şu dizeleri yazmıştır;
“Ölsem unutmam Giresun seni,
Genç yaşımda çıktın benim yoluma
Çok görev yükledin öksüz boynuma
Güzel bir kızını saldın koynuma
Ölsem unutmam Giresun seni…
Çok yaşadım yağmurunu yaşını
Hep bilirim ekmeğini aşını
Gönlümden silemem Sakakbaşını
Ölsem unutamam Giresun seni
Denizini dağlarını bilirim
Gerçekte olmasa düşte görürüm
Gerekirse yoluna da ölürüm
Ölsem unutamam Giresun seni
Doyum olmaz ezgi denizin sesi
Aklımdan gitmiyor Gazi caddesi
Kemençede müziğin neşesi
Ölsem unutmam Giresun seni
Gedikkaya ağzını açmış bekliyor
Bakışları yüreğimi yakıyor
Güneşli gün halk Kaleye çıkıyor
Ölsem unutamam Giresun seni
Senin için güzel düşler beslerim
Yüzünü asarsan sana küserim
Aydın gençlerinde benim eserim
Ölsem unutmam Giresun seni
Ali UYSAL verilmiş bir sözüm var
Fındık dağlarında gözüm var
Sokaklarda caddelerde izim var
Ölsem unutmam Giresun seni.”
———
İşte bu dizeleri notalara yerleştirerek beste yapıyor Tuğrul ŞAN…
Yani, ortaya yepyeni bir Giresun türküsü de çıkarmış oluyor…
Ve bir başka ifadeyle söyleyecek olursak;
Bundan 50 küsur yıl önce Giresun Öğretmen Okulunun öğrenicisi olan, fakat daha sonra TRT sınavlarına girerek, kısa bir zaman diliminde Türk Halk Müziğinde, ülkenin en büyük sanatçısı olan Tuğrul ŞAN;
Öğretmenini unutmuyor…
Ahde-vefa gösteriyor…
‘Bayram hediyesi’ olarak bir şiirini besteleyip türkü yapıyor…
Ve hem Ali Uysal öğretmenine gönderiyor…
Ve hem de Öğretmen Okulu arkadaşlarıyla paylaşıyor…
Öğrenci-Öğretmen sohbetimizi özetleyerek sonlandıracak olursak;
Ali Uysal öğretmen ‘öğretmen yetiştiren’ Giresun Kız İlköğretmen Okulunun ilk edebiyat öğretmenlerinden…
Bizlerde dahil olmak üzere onlarca, yüzlerce öğretmen yetiştirdi…
Bu öğrencilerin içinde Kamil SÖNMEZ ve Tuğrul ŞAN gibi ülkenin en önde gelen iki Türk Halk Müziği sanatçısı da dahil…
Ali Uysal öğretmenimiz;
Emekli olmasına rağmen, Köy Enstitülü öğretmeni felsefesini hala sürdürüyor…
Kalemiyle, çeşitli söyleşiler ve bilgece kelamıyla hayatın her alanında eğitimciliğine -ikamet ettiği- Mersin’de devam ediyor…
Ali Uysal, koca bir çınar olarak ‘eğitimciliğini’ sürdürmeye devam ederde, ondan feyz alan öğrencisi Tuğrul ŞAN, öğretmeninden geri kalacak hali yok ya…
O da TRT’den emekli olduktan sonra, İstanbul’da kendi adını taşıyan özel bir müzik okulu açmıştı…
Milli Eğitim Bakanlığı onaylı diploma veren bir okulun sahibi oldu…
Onlarca, yüzlerce THM sanat dalında öğrenci yetiştirdi…
Ve daha sonra da “bu ülkede sanat yapmak çok zor olduğu için” kapatmak zorunda kaldı…
Ama idealist bir eğitimci için ‘eğitim’ sadece dört duvar arasında verilmediği bilinci taşıyan Tuğrul ŞAN da, sanatsal çalışmalarını hala bir ‘eğitimci’ duyarlılığıyla her alanda sürdürmeye çalışıyor…
(1. Görselde de müzik üzerine bir çalışma yaparken)
Son söz;
Ne mutlu aradan yıllar geçse de öğretmenlerini unutmayan öğrencilere…
Ve ne mutlu unutulmayan öğretmenlere…
NOT; Türkünün bestelenmiş halini ve türkü olarak dinlemek isteyenler, YORUMLAR kısmında Bekir DENİZ arkadaşımızın paylaşımından dinleyebilirler…