Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ŞEBİNKARAHİSAR TARIM AMBARIYDI MEŞHUR BİR BUĞDAY PAZARI VARDI
  • 0
  • 466
  • 09 Ekim 2023 Pazartesi
  • +
  • -

Bundan kırk-elli yıl önce;

Yöremizde ‘Tarım Ambarı’ olarak tanımlanan Şebinkarahisar ilçemizde alışveriş devinimi yüksek bir ‘Buğday Pazarı’ vardı…

Üreticiler çuval-çuval buğday, arpa, çavdar ve bulgur satardı…

Hele hele alışveriş günü olan ‘Salı’ günü;

‘Buğday Pazarı” tıklım tıklım dolardı…

Kalabalıktan -yol bulmak için- adım atılmazdı..

Şimdi ister-istemez insanın aklına şu soru gelebilir;

“İlçede herkes üretici olduğuna göre, her ‘Salı Pazarı’ nasıl oluyor da tıklım tıklım doluyor?” düşünenlerde olabilir…

Böyle düşünenler için hemen yanıtlayalım;

Sözünü ettiğimiz tarihlerde Şebinkarahisar ilçemiz bir ‘Tahıl Ambarı’ olarak sadece kendi bulunduğu yörenin ‘tahıl gereksinimini’ değil, sahildeki birçok ilçe ve köylerinde tahıl ihtiyacını karşılıyordu…

Üstelik Şebinkarahisar ilçemiz sadece ‘tahıl üretimi’ yapmakla öne çıkmıyordu…

Daha başka ürünleriyle de kendini ön plana çıkarıyordu…

Örneğin, çoğu bölgelerde de tütün üretiliyordu ama;

Hiçbir yörenin tütün kalitesi, Şebinkarahisar tütünün kalitesini tutmuyordu…

Örneğin, başka bölgelerde de ceviz yetişiyordu ama;

Şebinkarahisar cevizinin verdiği ‘damak tadı’ övgüsünü sadece tüketenleri övgü düzmüyor, Dünya Gıda Örgütü de onaylıyordu…

Bir başka örnek;

Her bölgede ve her yerde ‘dut’ yetişiyor ama…

Şebinkarahisar yöresinde yetişen ‘dutun’ tadı gibi olmuyor…

Hiçbir yörenin ‘pestilinin, pekmezinin’ tadı Şebinkarahisar’ınkini tutmuyor…

Kim bilir;

Belki toprağından, belki suyundandır…

Belki tohumundan, belki havasındandır…

Bak;

“Havasındandır” dedim de aklıma geldi…

Şebinkarahisar-Tamzara yöresinin havası ve oksijeni dünyanın hangi yöresinde var?

Olmadığı tespit edildiği içindir ki bu işin uzmanları; astım ve kanser hastalıklarına bu yörenin oksijeninin iyi geldiğini söylemişler…

Bir zamanlar Şebinkarahisar yöremizde;

İhtiyaç dışında ‘besi hayvancılığı’ da çok ön plandaydı…

Hem de öylesine ön plandaydı ki;

Bundan 40-50 yıl öncesi hangi dükkana gitseniz ‘et kavurma’ satıldığını görürdünüz…

Hangi lokantaya yemek yemeye gitseniz; ‘et kavurma’ yiyebilirdiniz..

Ve yine bundan 40-50 yıl önce Şebinkarahisar’a gittiğinizde eğer canınız ‘peynir’ yemek istiyorsa;

Toprak altında ‘Küp Destiler’ içerisinde bekletilerek demlendirilmiş ve tadına doyum olmaz peynirden istediğiniz kadar yiyebilirdiniz…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bunları niye mi anlattım?

Niye anlattığımı dilimin döndüğü ve aklımın erdiği kadarıyla hemen açıklayayım…

İstatistiklere şöyle gelişigüzel bir baktım da;

Şebinkarahisar ilçemizin 1970 yılındaki genel nüfusu 32 bin küsur dolaylarında görünüyor…

Ve içinde bulunduğumuz 2023 yılında ise 19 bin küsur dolayında…

Aradaki farka bakıldığında; 13 bin kişi kayıp görünüyor…

Yani eğer baktığım istatistikler doğruysa;

Süreç içerisinde üretimden vazgeçildiği için 13 bin kişi geçimini sağlamak, karnını doyurmak ve geleceğini garantile alma umuduyla başka yerlere göç edivermiş…

Şimdi lütfen beni burada yalnız bırakmayın birlikte düşünelim;

Bir zamanlar salt kendi ilçesine değil, sahilde birçok ilçenin buğday, arpa ve çavdar gibi hububat ihtiyacını karşılayan Şebinkarahisar ilçesine bu ürünleri ‘Bisküvi ve Kraker’ gibi ürünleri mamul edecek bir fabrika kurulsaydı; acaba kaç istihdam ederdi?

Kaç kişinin -kaçarcasına- göç etmesini önlerdi?

Eğer tütün üretimi ‘yasaklanmasaydı’ da, tam tersine üretici teşvik edilseydi…

Yabancı şirketlerin ‘çıkarları’ yerine bu yörenin insanının çıkarları gözetilerek buraya küçücük kapasitede de olsa bir ‘Tütün Fabrikası’ kurulsaydı…

Acaba yine de ‘baba ocağından’ gurbet-ele göç ederler miydi?

Bilenler biliyor da…

Bilmeyenler sakın yadırgayıp gülmesinler…

Şebinkarahisar yöremizde fındık olmadığı halde ‘Fındık Helvası’ yapıyorlar…

Hem de ‘Standartlara’ uygun ve onaylanmış bir şekilde…

Eh, üretmediği ürünü ‘mamul’ hale getireler, sizde takdir edersiniz ki; kendi ürettiği ‘dünya kalitesi cevizden’ akla-hayale gelmeyen mamul ürünlerde üretebilir…

Yeter ki yönetsel erklerden teşvik edici destek bulsunlar…

Özetlersek, şu şekilde özetlemek isterim;

Cumhuriyetin kurucusu, cumhuriyetin başından ayrılmadan önce kurulması gereken ‘fabrikaları’ nerede hangi ürün üretiliyorsa oraya kurmuş…

Örneğin;

Fındığın başkenti Giresun olduğu için hem ‘Fındık Araştırma Enstitüsünü’ ve hem de üreticilerin kooperatifini Giresun’da kurulmasını uygun görmüş…

Şeker Fabrikası kurulacaksa;

Nerede şeker pancarı üretiliyorsa, fabrikayı oraya kurmuş..

Hangi yörede pamuk çok üretiliyorsa;

Tekstil ve Dokuma fabrikalarını o bölgenin ortasına kurmayı uygun bulmuş…

Vesaire, vesaire…

Diğer örnekleri de siz aklınıza getirebilir ve sıralayabilirsiniz…

Kısacası;

Eğer zamanında Şebinkarahisar ilçesinin üreticilerine destek olup, sahip çıkılsaydı…

Kafalarına pembe ve süslü hayaller sokulmasaydı…

Süslü hayallerin yerine;

Ürettiği ürünleri mamul hale getirecek fabrikalar kurulsaydı…

Ürünlerini ülkenin dört-bir yanına pazarlayacağı doğdu-dürüst bir otoyolu olsaydı…

Bugün küçücük ölçekte de olsa bir sanayi kenti ve iş merkezi olacaktı Şebinkarahisar ilçemiz…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM