Yıldırım KİREZ
Yıldırım KİREZ
yildirim_kirez@giresungundem.com
Şehitlerin kanı yerde
  • 0
  • 630
  • 23 Temmuz 2021 Cuma
  • +
  • -

15 Temmuz konuşulacak, halkın yaptıkları destansı dilden dile anlatılacak. Ama meselenin Genelkurmay boyutu, MİT boyutu, Gazi olmuş meclis boyutu ele alınmayacak.

O geceye dair bir dizi sorunun yanıtını bulamayacağız.

Bugün darbe girişiminin veya iç savaş çıkarma çabasının beşinci yılı. Bu hain planın önüne kim geçti?

Halk.!

Bir tarafta 251 şehit, binlerce gazi vererek, darbecilerin önüne dikilen, göğsünü siper eden, ölümü göze alan yüzbinler, milyonlar var.

Darbeye karşı koyanların ilk grubu kendiliğinden dışarı çıktı. İstanbul’da Boğaz Köprüsü’nün tek yönlüde olsa tanklarla kesildiğini görenler köprüye koştu. İkinci grup da Cumhurbaşkanı’nın “Meydanlara çıkın, meydanlara gidin” çağrısıyla sokağa fırladı.

Sonunda darbecileri boğdular. Destan yazıldı.

Öte tarafta sapır sapır dökülen devlet kurumları var; mesela Genelkurmay, mesela MİT… Gazi meclis.

Genelkurmay Başkanı anında derdest edildi. 15 Temmuz’da gördük ki Karargah FETÖ’cü kaynıyormuş. FETÖ Genelkurmay’ı ele geçirmiş. O adamları orayı kim getirdi, kim o görevlere atadı?

Kara Kuvvetleri Komutanı da, Hava Kuvvetleri Komutanı da Jandarma Komutanı da anında derdest edildi. Deniz Kuvvetleri Komutanı otoparka saklandı!

Ordunun komuta kademesi yakayı ilk verenler oldu.

Ama beş yıldır bu mesele konuşulmuyor.

Konuşulmayan bir başka durum daha var: Elinde sonsuz imkanlar olan MİT Ankara’nın göbeğindeki darbe hazırlığından haberi olmadı.

MİT Müsteşarı, yardımcıları, daire başkanları gazete okusa darbe hazırlığını öğrenirlerdi. Türkiye Gazetesi’nde Fuat Uğur nisan ayında iki yazı kaleme alarak darbe hazırlığını anlatmıştı.

Darbecileri de devlet sizleri biliyor, suç işlemenizi bekliyor diye yazarak uyarmıştı!

Yani 15 Temmuz göstere göstere geldi ama MİT’in haberi olmadı. Darbe olacağını Cumhurbaşkanı’na bildirmedi, Başbakan’ı haberdar etmedi.

Cumhurbaşkanı bir grup askerin ayaklandığını, yolları kesmeye başladığını, darbe girişimini eniştesinden öğrenmiş…

Eniştesi uyarmasa Allah göstermesin…

Başbakan’ın durumu farklı değil. Ona da yakın korumalarından başka bilgi veren olmamış.

Cumhurbaşkanı MİT Müsteşarı’na sitem etmedi. Beni devirmek istiyorlar beni neden uyarmadın diye görevden almadı. Başbakan sitem etti.

Sonuç: MİT Müsteşarı, MİT Başkanı oldu hâlâ görevde. O gece Diyanet işleri Başkanı ve Suriye Ulusal Koalisyonu eski Başkanı ile neden yemek yediğini izah etmiş değil.

MİT artık sivillerin elinde yine darbeyi haber vermiyor!..

Bu işte bi tuhaflık yok mu?

Meclis bombalandı Gazi oldu. Meclis araştırma komisyonu kuruldu . 70 sayfa raporda meclisin bombalanmasına meclis üyeleri yer vermedi .

15 Temmuz darbe girişiminin ardından kurulan Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporun “Türkiye’nin uluslararası arenada zor durumda kalabileceği ve tazminatlar ödemesine yol açabileceği” gerekçesiyle yayınlanmadığı öne sürüldü.

Meclis Başkanlığı dahil olmak üzere önemli hukukçuların AKP yöneticilerini ziyaret edip “Bakın bu darbe raporundaki gerçekler, iddialar, olgular yarın sizlerin başına bela açar. Uluslararası arenada Meclis’te yayınlanmış bir resmi rapor, Fethullahçıların da işini kolaylaştırır. Türkiye’nin uluslararası arenada zor durumda kalmasına, tazminatlar ödemesine yol açabilir. Gelin bu raporu Meclis’te resmi olarak basmayalım” diyerek telkinde bulunduğunu ve bu nedenle raporun basılmadığına dair bir kulis bilgisi olduğunu dile getirdi.

Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve AKP Manisa Milletvekili olan, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a “Bilmiyorum sayın Selçuk Özdağ bu kulis bilgisini doğrular mı?” sorusunu yöneltti.

Bunun üzerine Selçuk Özdağ Pehlivan’a “Kulis bilginiz doğrudur” cevabını verdi.

Neticede 15 Temmuz darbe girişiminde 251 şehit , 1200 den fazla Gazi’nin hakkı fetonun meclisteki uzantıları, itibarlı olan kamu görevlileri, siyasi parti yöneticileri, soruşturulup, filleri ortaya çıkarılmadıkca bu insanların kanı yerde kalmış, failler saklanmış, ört bas edilerek Fetullah terör örgütünün faliyetlerine devam etmesine göz yumulmuş olacaktır.

Ülkenin kurumları içindeki alt kademeler tasfiye edilse de siyasiler, üst düzey yöneticiler, gizliden gizliye faaliyetlerine devam etmekte halen işinin başında kripto olarak görevlerini ifa etmektedir. Ben ne dersem o olur. Ol dersem olur. Olmaz dersem olmaz feto zihniyeti devam edecektir.

2013 yılından bu yana ÖSYM sorularının çalındığının ıspatlanması kurumun başındaki şahsın tahliye edilerek yargılanmasına devam edilirken devlet lojmanında oturup , 8250 ₺ maaş alarak devlette himaye edilmesi düşündürücüdür.

Fetönün siyasi ayağına dokunulmadıkca feto ile mücadele yapılmıyor demektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi partisinde dahi olsa 1’den fazla maaş alanları yok sayıp, siyasetin bürokrasinin içinde olan fetocular ile mücadele ettiği taktirde kendi partisinde görünen, altını oyanları kaybedecek fakat millet etrafında ülkenin cumurbaşkanı olarak kenetlenecektir.

Menderes’i darbecilerden koruyamayan bu Necip millet işte o zaman Erdoğan’ı fetoculara yedirmeyip dim dik yanında duracaktır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM