Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
SEVGİDEN AYRILMAK VE ŞAİRİ UNUTMAMAK
  • 0
  • 162
  • 03 Eylül 2020 Perşembe
  • +
  • -

Sevgili dostlar
Değerli canlar,
Bazen öyle günler oluyor ki;
Sohbet etmeye konu bulamıyorsun..
Ve öyle günler oluyor ki;
Hangi sohbet konusuna öncelik vereceğini şaşırıyorsun.
Tıpkı bugün benim iki konu arasında bocaladığım gibi..
Şöyle ki;
Şu sıralar Derelide meydana gelen ‘sel afeti’ konusunu yazıp paylaştığım için (geçmişe yönelik) 30 Ağustos ile 31 Ağustos tarihine ait bir konu paylaşacaktım ama; ‘sel felaketi’ öncelik kazandı..
Halbuki;
Siz değerli dostlarıma bundan yıllar önce 30 Ağustos tarihinde yapılan ‘Fındık Bayramından’ söz ettiğim gibi, aynı zamanda aynı gün öğleden sonra şairimiz Can Akengin’in yaşamını yitirip ve 31 Ağustos tarihinde toprağa verilişini anlatacaktım.
Ve gecikmeli de olsa, yinede anlatmak istiyorum.
Giresun’un en önemli şairlerinden olan Şair Can Akengin;
1892 yılında Giresun’un Sultanselim Mahallesinde doğdu.
Babasının adı; Mahmut
Anasının ardı; Hürmüz
Ve şairin asıl adı ise önce dedesinin adı; Hacı Ömer verilir.
Okula başladığında ise kayıtlara; Ömer Avni olarak geçer..
Daha sonra şiir ve düz yazı yazdığı yıllarda yazılarının altına;
A.Melih
Projektör
Aylak Yaşar gibi müstear isimler kullanır.
En son kullandığı ‘Can Akengin’ müstear ismiyle iz bırakır…
Şair Can Akengin;
Şairdir..
Hiciv ve mizah yazarıdır.
Tiyatro oyuncusudur
İyi bir tiyatro yönetmenidir.
Şair Can Akengin, şiirlerinde hiçbir zaman sevgilisinin isminden söz etmemiştir..
Hep dizelerinin arasına gizlemiştir.
Örneğin;
Bursa’da yaşayan nişanlısı düğüne üç-dört gün kala veremden öldüğü haberi gelince…
Ve gelen telgrafı mahalle büyüklerinden Sema Efendi (Daha sonra ‘Yazıcıoğlu’ soy adını alacaktır) acı haberi Can Akengin’e okuyunca;
Şair Can’ın akli dengesinde bir kayma başlamıştır!
Ve o günden sonra da dağlara, yaylalara, Şebinkarahisar’a ve Alucra dolaylarında yaşamıştır..
Ölümüne yakın günlerde yazdığı şiirde (kimi akademisyene göre mecazi ve kimilerine göre sevgilisinin adının ‘Sevgi’ olduğunu şu dizelerin içine saklamıştır;
“Sağlıyorsa ne gam,
Dermanım yumak gibi,
Ben ölümden hiç korkmak;
Ölüm uyumak gibi
Değerlidir tatlıdır
Ölüler sıhhatlidir
Asıl gücüme giden
Ayrılmaktır SEVGİ’den.”
(devamı da var)
Ve bundan 20 yıl önce Giresun Şaka Tiyatrosunu kurduğumda;
O yıl sahnelediğimiz 2. oyunun adı; SEVGİDEN AYRILMAK^ isimli oyundu… (görselde afişini paylaştığım oyun)
Oyunun dekor ve sahne giderlerinin sponsorluğunu değerli dostum (rahmetli) Faik KARAKILIÇ yapmıştı..
Yani o tarihlerde dershanesinin adı; Güneş Dershanesi idi..
Özetleyerek sonlandıracak olursak;
1892 yılında dünyaya gelen şairimiz Can Akengin 1942 yılında aramızdan ayrıldı..
Ölmeden öncede şöyle bir şiir yazmıştı;
(….)
“Kefeni var harcı var,
Daha durur mu ziftlenen mezarcılar
Güneş görmüş yılan gibi
Yalan namaz kılan gibi
Kıpırdadılar…
Pam pasaklı
Toprak tırnaklı
Cadılar
Kımıldadılar!
Kazın mezarcılar kazın!
Yüz üstü yatmakta var yazın.”
———————
Bundan 20 yıl önce Can Akengin’in yaşam öyküsü olan;
SEVGİDEN AYRILMAK oyunu şaka Tiyatrosu olarak sahnelemiş ve çok beğeni kazanmıştık.
Ve oyunun oynanacağı gün oyuncularla birlikte mezarını ziyaret etmiştik. (2. Görsel)
Ve bugün Can Akengin’in ölümünün 78. yılı..
Onu bir kez daha anarken, sohbetimize onun ‘Veda’ şiiriyle Veda etmek istiyorum;
VEDAĞ
“yollar iplik ben makara,
bitiremedim sara sara.”
-sola-
Hor görenler! hoşça kalın
Kırılışı bu son dalın
Bir soluktan miras alın
Ismarladık…hoşça kalın.
-sağa-
Daha durup nolacağım
Geçti ele geçmez çağım
Sel üstünde bir yaprağım
Hoşnutlarım!..hoşça kalın”

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM