Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
SEVGİLİ DOSTLAR DEĞERLİ CANLAR 
  • 0
  • 450
  • 29 Kasım 2023 Çarşamba
  • +
  • -
Genellikle şu son onbeş yıldır;
Birbirinin ardılı olan felaketlerle yatıp-kalkıyoruz…
Mutluluk neye denirdi unuttuk;
Acılarla kavrulup, gelişigüzel yaşamaya çalışıyoruz…
Karamsar ve kötümser benzetmeyle söylersek;
Ya, başımızın üzerinde uğursuz baykuşlar geziniyor…
Ya, aramızda günahkar ve beddualılar dolaşıyor…
Ya da, öteki dünyada çekilecek denilen acılar;
Cümle-aleme ibret olsun diye bu dünyada çektiriliyor!
Neden böyle düşündüğüme gelince;
Doğa felaketleri sırasını şaşırmadan birbirini kovalıyor…
Yani, deprem görevini bitiriyor, ardından sel felaketi yetişiyor…
Sel felaketi görevini rüzgar fırtınasını devrediyor…
Ardından doğadan intikam alırcasına deniz fırtınası kopuyor…
Yaz mevsimi kapıyı çalınca, Ormanlar cayır cayır yanıyor…
Kısacası;
Bu devri-daim, son onbeş yılda en hızlı bir şekilde devam edip gidiyor…
Yaşanan acılar bu kadarla kalsa, öp de başına koy;
Sırada daha -önlem alınmadığı için- işyeri cinayetleri var…
Ayda-bir, bilemedin iki ayda-bir maden ocaklarında tabur tabur ölenler var…
Hızlandırarak söylersek;
Yönetsel güçlerin sorumluluk üstlenmediği tren kazalarında ölenlerin acıları var…
2008 yılından 2022 yılına kadar;
Kadın cinayetlerinin sayısı 4 bin 86 kişi olduğu söyleniyor ve acıları yaşanıyor…
Ve bulunduğumuz bu yılın içerisinde de 253 kadının kadın cinayeti işlendiği söyleniyor…
Durun…
Son onbeş yıl içinde yaşanan acılar, daha kabuk bağlamadı…
Yani; 2015 yılında Ankara Tren Gar’ında katledilen 103 kişi daha unutulmadı…
Aynı yıl Şanlıurfa-Suruç’ta düzenlenen bombalı intihar saldırısında ölen 34 kişinin acıları ve kanları daha kurumadı…
Bu acılara deprem acılarından birkaç tanesini de ilave edersek;
2011 Van’da yaşanan depremde 601 kişi yaşamını kaybetti…
2020 yılında Elazığ’da meydana gelen depremde 44 kişi aramızdan ayrıldı…
2020 İzmir-Seferihisar’da meydana gelen depremde 117 kişi bu dünyaya zamansız veda etti…
İçinde bulunduğumuz 2023 yılında ise;
11 ilimizde yaşanan büyük depremde (resmi rakamlara göre) 55 binin üzerinde insanımız bu dünyadan çoluk-çocuk zamansız ayrıldı…
Şair H.H. Korkmazgil’in deyimiyle;
“Acıyı bal eyleyip,
Sıratı yol eyleyip,
Geldik bugünlere..”
Bu ‘acılı’ sohbetimizi özetlersek…
İzninize ve hoşgörünüze sığınarak şu inançsal sözleri öne çıkararak özetlemek istiyorum…
Eğer yönetsel erklerimizin dediği doğruysa;
Bu topraklar üzerinde yaşayanların yüzde-99’u dini-bütün ve Müslüman… (geriye sadece yüzde-bir kalıyor)
Ve ‘dini-bütün’ bir Müslüman topluluğu olduğu içindir ki;
Diyanet İşleri Kurumunun dışında birbirinden kuvvetli Cemaat ve Tarikat Örgütlerimiz var…
Nefesi birbirinden kuvvetli ve duaları kabul görüldüğüne inanılan Şeyhlerimiz, Şıhlarımız, Mollalarımız ve Hocalarımız var…
Eh, tabandaki toplum olarak da;
Yediden-yetmişe, cümbür-cemaat Müslümanız…
Kadere ve alnımıza yazılan yazılara inanırız…
Büyüklerimiz ‘höt!’ dediğinde ‘boyun eğmeye’ hazırız…
Velhasıl-kerim;
Nefesi keskin hocalarımızın ve mollalarımızın yaptığı dualara da yürekten inanırız…
“Acaba” diyorum;
Nefesi keskin ve duaları kabul gören hocalarımız, ülke olarak yaşadığımız bu felaketlerden ve acılardan kurtulmamız için bir araya gelip de ‘selamete çıkma duası’ okusalar…
Gerekiyorsa -toplumun tamamını temsiler- bir Muska yazsalar…
Hatta ve hatta -sembolik olarak- başımızdan kurşun döküp, bizleri ‘tütsüye’ tutsalar…
Acaba yaşadığımız bu felaketler birazcık olsun azalır mı?
Kim bilir;
Belki enflasyonun aşağı düşmesine ve hayat pahalılığına da bir faydası olur okunan duaların…
Her neyse…
Zaten acılısınız;
Acılarınızı birde ben çoğaltmayayım…
Ve burada sözü sizlere bırakayım…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM