Tansu Çiller’in resimlerini gönüllerden indiremezsiniz

Tansu Çiller’in resimlerini gönüllerden indiremezsiniz

Eski Başbakan Tansu Çiller Pazar günü Yenikapı’da düzenlenen AK Parti’nin İstanbul mitingine katıldı.

Kürsüye çıkan Çiller kalabalığı selamladı.

Çiler mitinge katılma gerekçesini şöyle açıklamıştı:

“Bugün bu milli şuurla buradayım. Karşımızda ve yakın zamanda seçimler var. Herkes bir söz söyler, ama son sözü millet söyler.”

Millet ne söylerse iyi söyler.

Çiller, “Siyasete dönmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Ben bugün sadece milli bir şuurla buradayım.” yanıtını verdi.

Sayın Çiller Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı.

Sevgili okurlarım, bu makalede yüreğimden gelenleri yazmaya başlarken; iki hususu açıklamak istiyorum.

Çiller, “Millete hizmeti her şeyin üstünde tutmuş, ülkemize büyük eserler kazandırmış, siyasi tarihimizde iz bırakmış önemli bir siyaset duayenidir. Ayrıca kır atın millete hizmet yolunda kendisiyle uzun yıllar birlikte çalıştık.

Prof. Dr. Tansu Çiller, 1990 Kasım ayında Doğru Yol Partisi’ne girerek politikaya atılmıştır.

DYP Genel İdare Kurulu’na seçilmesini müteakip DYP Genel Başkan Yardımcısı görevini üstlenmiş, 20 Ekim 1991 seçimlerinde DYP İstanbul Milletvekili seçilmiştir.

Başbakan Demirel’in hükümetinde ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak görev almıştır.

Başbakan Demirel’in Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından, 13 Haziran 1993 tarihinde DYP olağanüstü kongresinde en yüksek oyu alarak DYP Genel Başkanlığına seçilmiş, 14 Haziran 1993 de hükümeti kurmakla görevlendirilen Prof. Dr. Tansu Çiller, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın Başbakanı olmuştur.

Ayrıca 1990’da DYP Gençlik Kolu Başkanlığım döneminden 1995 yılına kadar beraber çalıştık.

Açıklamak istediğim ikinci husus ise yazının başlığında geçen ve gerçek bir kahraman olan Kara Fatma’nın kimliği ile ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum, öğrenme fırsatı bulamamış değerli okurlarım için.

Kara Fatma, 1888 Erzurum doğumlu. Gerçek yiğit bir dadaş kızı.

Kara Fatma, Kurtuluş Savaşı’nda da bizzat Mustafa Kemal’in komutasında Sakarya Savaşı ve Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda kumandan olarak çarpışmış, Başkumandan M.Kemal’in teklifiyle TBMM kararıyla kendisine üsteğmen rütbesi verilmiştir ki ilk kadın subayımızdır.

Kara Fatma o kadar gururlu bir kahraman.

Ben öteden beri Tansu Çiller’in yürekliliğini yukarıda kısaca tanıttığım Kara Fatma’ya benzetirim.

Tabii ki, Tansu Çiller’in dirayetli tutumu ve yiğit kararlarıyla olmuştur.

“O bayrak inecek, o asker gidecek.”

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarihe mâl olan, “O asker gidecek, o bayrak inecek!” açıklamasını yaptı. Türkiye’nin kararlı duruşuyla birlikte Türk-SAT ve SAS komandoları düzenledikleri gece operasyonuyla yandaki batı Kardak’a çıkıp Türk Bayrağı diktiler.

Tansu Çiller Başbakanlığı döneminde ‘’Ülke uğruna, devlet uğruna kurşunu atanda, kurşunu yiyende her zaman bizim için saygıyla anılır; onlar şereflidirler. Bizim için bu konuda söyleyeceklerimiz bu kadar, 10 yıldır tırmanan terörü aşağı indirmek bize nasip olacak’’ konuşmasını yaparak tıpkı Kara Fatma gibi yiğitçe PKK ile savaşa başlamış ve gerçekten bitirmişti.

Ayrıca Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde (1994) o zaman TBMM’de bulunan DEP Milletvekilleri gözaltına alındı ve cezaevine gönderildi.

Bunları yapan devrin Başbakanı Kara Fatma yürekli Tansu Çiller’den başkası değildi.

Yasaları çiğneyerek mi yaptı bunları?

Hayır, hepsi yasalar çerçevesindeydi ‘ama mangal gibi yüreği vardı’ Tansu Çiller’in.

Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde, yani 90’lı yıllarda meşru ve hukuk düzeni içinde yapılan etkin, kararlı silahlı mücadele olmasaydı bugün Kürdistan kurulmuş olacaktı maalesef.

Şimdi 15 Ocak’ta 2011 yapılan DP kongresi öncesinde, “Aday olmayacağım” açıklaması yapan eski Başbakan Tansu Çiller, bu kararı vermesinde DP lideri Hüsamettin Cindoruk’un “baraj” söyleminin etkili olduğunu söylüyor.

“Böyle bir destek bir başkasına sağlanırsa, onun için de elimi taşın altına koyarım” dedim. Tavanla taban arasında ittifak olmadan gelmemem, bölen olmamak içindir.
Cindoruk ’un, “Uzun yıllar siyaset yapanların insanların, sırtımızda yükler vardır, bagajlar taşırız. Onlarla beraber siyasete yeniden gelmek isteyenler buyururlar, gelirler ” sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çizgimizde kırık yok. Bu çizgide cesaret var, memleket, millet, kırat sevdası var. Ana şefkati var. Kendi partim daveti bagaj söylemiyle açarsa, bu partiye ne yarar sağlar?

Tansu Çillerin DP Genel Başkan olmasının önüne taş koymuşlardır.

Geçmişten bu güne kısa, kısa yapılanlarla ilgili önem li başlıkları paylaşarak hafızamızı tazeleyelim istedim.

Eski Başbakan Tansu Çiller’in AKP’nin İstanbul Yenikapı mitingine katılması dolayısıyla adeta sosyal medyada ve bazı köşe yazıları linç kampanyası başlatıldığını görüyoruz.

“Demokrat Parti yöneticileri tarafından alınan kararla parti binalarında bulunan TANU ÇİLLER afişlerini kaldırma kararı aldık.” dediler. Yüksek Haysiyet Divanı’nı göreve çağıranları hayretle izliyor görüyorum. Sizin gücünüz Tansu Çiller’i, Disiplin Kurulu’na vermeye yetmez şık değil bunlar.

Milletin gönlünden ihraç edemezsiniz. Millet sizi gönlünden ihraç eder sizi gönlünden indirir.

Duvarlardaki resimleri indire bilirsiniz sözde yöneticiler olarak.

Milletin gönlündeki resimleri nasıl indireceksiniz?!

4 gündür bakıyorum her türlü ifade yakışıksız sözler söyleniyor. 72 yıllık bir misyonu gittiniz kamufle ettiniz. Şahsı çıkar için kendilerini belki Milletvekili oluruz ümidiyle Bu ittifak anlaşması Demokrat Parti’nin 72 yıllık tarihine verilen itibarsızlaştırma hareket ve aşağılama ‘MONTRE’ anlaşması gibi bir ittifak anlaşmasından farkı yoktur Merkez Sağ’da Demokrat Parti ismi ve markası, muhteviyatı ile birlikte demokrasimizin son kurtuluş reçetesiydi.

Şimdi size soruyorum?

Bu ülkede Merkez Sağ’ın dışında bulunan partilerle yapmış olduğunuz secim ortaklığı mubah.

Ama Merkez Sağ seçmenin tabanın oy verdiği partinin mitingine milli şuurla katılmak, “Namussuzlarla kazanacağımıza namuslularla kaybederiz .” diyeceksiniz.

Bizim siyasi kültürümüzde Genel Başkanlığımızı yapmış 1990 ve 2002 yıllarında Bakan Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olarak görevlerinde bulunan Sayın Tansu Çiller hakkında yakışık almayan ifade kullanılması şık değildir.

Siyaset üslup gerektirir. Hele bu bir bayan ANA ise, ölçü daha dikkatli olmak gerekir.

“Yeter Söz Milletindir” diyerek yola çıkan, 1946’dan bugüne kadar Genel Başkanlığımızı yapmış olan CELAL BAYAR, ADNAN MENDERS, SÜLEYMAN DEMİREL, TURGUT ÖZAL, TANSU ÇİLLER, MEHMET AĞAR, SÜLEYMAN SOYLU ve HÜSAMETTİN CİNDORUK olmak üzere bugün Genel Başkan olan GÜLTEKİN UYSAL’a ilgili aynı ifadeleri kullanılsa onun içinde aynı yazıyı yine yazardım.

Yanlış veya doğrusu buralardan böyle ifade edilmez.

Bize bu misyonda böyle öğretildi. Tansu Hanım özgürce fikrini açıkladı. Dava adamı gibi görünüp davayı hançerleyenlerden olmadı.

Tansu Çiller bizim için 1990 yılında DYP’ye katıldığında ona olan sevgimiz, saygımız ve güvenimiz neyse; bu günde aynıdır.

Demokrasiye inanıyorsak yanlışı veya doğruyu A partisi olunca yanlış, B veya C Partisi olunca doğru. Bu mu sizin kırata ve demokrasiye bakış acınız?

Bu kararı verecek olan millettir, sizler değil. Yanlış veya doğru olduğunu millet verir zamanı gelince söyler.

Sorumluluk sahibi eski bir Başbakan olarak Çiller tarihe bir not düştü.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?