Doğaçlama bir ‘koro’ oluşturarak;

Cumhuriyetin türküsünü hep birlikte söylediler…

Üstelik işin en düşündürücü ve güzel yanı da;

Tribünleri dolduran binlerce insan aynı renkten değildiler…

Nedendir bilinmez;

Bu kez toplumun bütün farklı katmanları bir araya gelmesini becerdiler…

Ve tüm dünyanın duyacağı bir şekilde;

“Yaşasın Cumhuriyet” diyerek, hep birlikte haykırabildiler…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Cumhuriyetin 99 yıl kutlamalarında;

Sizler bu konuda ne düşünürsünüz onu bilemem ama…

Benim fikrimi soracak olursanız;

99. yılda ‘cumhuriyet bayramını’ en güzel şekilde kutlayan üç büyük spor kulübümüz oldu…

Örneğin Galatasaray Kulübümüz;

Kendilerine ait stadyumun tribünlerinde öylesine anlamlı ‘görsel’ paylaşımlar yaptı ki, ‘cumhuriyet konusunda’ duyguları en donuk insanların tüylerini bile diken-diken ayağa kaldırdı…

Nasıl ve kaç ayda hazırlandıysa;

Tüm seyircilerin ellerindeki farklı bayrakları kaldırarak ve hızlı bir şekilde ‘Türkiye Haritaları’ meydana getirmeleri…

Haritanın içerisinden fon müziği eşliğinde;

Mustafa Kemal Atatürk’ü atının üzerinde derinliklerden getirip göstermeleri…

Kısacası;

‘Cumhuriyeti biz böyle kurduk’ diyenleri…

Haritanın bir başka köşesinde elleri nasır bağlamış emekçileri ve çile çeken köylülerin ‘görsel kareografileri’ öylesine güzel ve öylesine muhteşemdi ki…

Ve kamuoyuna verdikleri demeçte bir o kadar güzeldi…

Kamuoyuna verilen demeci özet olarak veriyorum;

“…Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 99. yılında bize aydınlanma yolunu açan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, vatanın kurtuluşu için can veren şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz…

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti…” diyorlar…

Cumhuriyete ‘Galatasaray’ sahip çıkarda ‘Fenerbahçe’ cumhuriyete fener tutmaz mı?

Tutmaz olur mu hiç;

Fenerbahçe de kendi stadyumunda ve muhitinde en görkemli bir şekilde ‘fener alayı’ düzenler ve kamuoyuna da herkes duysun diye şu demeci verirler;

“Biz; bu topraklara siper olanları unutmayan, kadınıyla erkeğiyle cephede savaşanları kalbine kazıyan, Atamızın emanetine sahip çıkan, ilkelerinden şaşmayan Feneri olarak;

Bu vatana ve cumhuriyete layık olmak için yaşıyoruz…

Milyonlarca taraftarımızın sesi olarak haykırıyoruz;

Ulu Önderimizin İzinde, Yaşa, sonsuz ol Cumhuriyet” diyerek öne çıkıyorlar…

Ya ‘Kara Kartallar’ nasıl kanat açıyor Cumhuriyete?

Hemen onu da özetleyelim;

‘Dolmabahçe Stadyumu’ olarak bildiğimiz stadyumun dört-bir yanını ‘Atatürk Görselleriyle’ süslüyorlar…

Cumhuriyet türküsünü en yüksek perdeden söylemek için büyük bir ‘Konser’ veriyorlar…

Ve ‘Cumhuriyetle’ ilgili görüşlerini de şöyle belirtiyorlar;

“Beşiktaş jimnastik Kulübü olarak 20 yaşımızdan bu yana Ata’mızın izinde olmanın, Cumhuriyetin yılmaz takipçisi olmanın hatta Cumhuriyet ile bir olarak ‘Cumhuriyetiz’ demenin gurur ekleniyor;

Coşkumuz büyüyor…

İçimizden taşıyor…

20 yaşından bu yana Cumhuriyetiz…

29 Ekim Bayramını en içten dileklerimizle kutluyor, ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını rahmetle saygıyla anıyoruz…

Yaşasın Cumhuriyet” ifadelerini en yüksek sesle dile getiriyorlar…

Özetlersek;

Cumhuriyetin 99. yılında yapılan ‘Cumhuriyet Bayramına’ sahiplenip öne çıkanlar daha çok profesyonel spor kulüplerimizin öncülüğünde her renkten tribün seyircilerin bir araya gelmesiyle oldu…

Şimdi tribünlerde ‘doğaçlama’ olarak meydana gelen örgütlenmeyi görünce, insanın ‘keşke’ diyesi geliyor;

“Bu örgütlenme bilinçli olarak, yaşamın içinde de olabilse…”

Keşke;

Tarım, sanayi ve emeğin bütün bileşenleri körü-körüne emeğini ve aklına ’emanetçilere’ teslim etmese de;

Tıpkı ‘tribünlerde olduğu gibi’ kendi aralarında bilinçli bir şekilde örgütlenip, kendi değerlerini sömürenlerin karşısına bir dikilebilse…

Bu temenni ve duygularla;

Hoş kalın,

Hoşça kalalım,

Sağlık ve esenlik içinde olalım…

Ve en önemlisi de;

Sisli havalarda fazla uyumayalım!