Nasıl titremesin birader;

Gece-gündüz demiyorlar…

Bizim mutluluğumuz için;

Mecliste yatıp kalkıyorlar…

Oradan oraya koşuyorlar…

Durmadan para harcıyorlar…

Vesaire, vesaire…

Sizde duymuşsunuzdur ya…

İktidarın Sakarya milletvekili olan Lütfi Bayraktar Hizmet İş Sendikasının genişletilmiş temsilciler toplantısı eğitim programına katılıyor ve şu konuşmayı yapıyor; (basında yazıldığı gibi veriyorum)

“Ya niye söylüyorum bunu bir ara söylemiştim. Bir medya kuruluşu eleştirmiş beni Giresun’da…Arkadaşlar rabbime hamt olsun fındığım var…

Arka planda bir miktar birikimimiz var vesaire yoksa bu maaşlarla çalışma yapabilme imkanı yok ya…

Az demiyorum, ya çok iyi para ama, yapılan işe göre bunu yapma imkanın yok…Peki niye tartışılıyor bu konu?

Muhtemelen vekillerin özgür olmasını istemiyor arkadaşlar ya…” diyor vekil efendi…

Vallahi özgür olup-olmadıklarını bilemem ama;

Birçok emekli 7 bin 500 dolayında maaş alırken…

Asgari ücretlinin maaşı 12 bin dolayındayken…

Çoğu memur ve öğretmen emeklisi 10-15 bin lirayla sürünürken…

Sozüm meclisten dışarı toplumun mutluluğu için can atan milletvekillerinin;

73 bin 379 TL aldıklarını bende az-buçuk biliyorum…

Ve birde bu aşırı maaş farklılıkları konusunda şunları düşünüyor, maaşları yetmeyen saygıdeğer milletvekillerimize şu çok basit soruları sormak istiyorum…

Örneğin;

Meclis lokantasına yemek yemeye gittiğinizde…

Siz pideyi 15 TL’ye yerken dışarıda (hani yiyemez ya) pidenin 150 TL olduğunu biliyor musunuz?

Ciğer şişi 25 TL’ye midenize indirirken, dışarıda bunun 126 TL’ye yendiğini hiç düşünüyor musunuz?

Canınız ‘dana kavurma’ çekse 22 TL’ye yiyorsunuz…

Etli yemeğin dışarıda 120 TL’den yenebildiğini biliyor musunuz?

Listeyi daha uzatmayacağım…

Uzatıp da en azından sizin dışınızda kalanların moralini daha fazla bozmayacağım…

Ve bu araya maaşının azlığından şikayet eden İktidarın milletvekili Lütfi Bayraktar’ın (edindiğim bilgi kadarıyla) ekonomik profilinden bahsedeceğim;

Milletvekili olarak 73 bin 379 lira alıyor…

Fiskobirlik Başkanı olarak 55-60 bin lira arası da buradan alıyor…

Kendisinin de söylediği gibi (rakamı söylemiyor ama) en az 20-30 ton fındığı satsa 300 bin dolayında geliri de ondan olur…

Sakarya da ayrıca fındık alım-satım tüccarlığı yapıyor mı onu şahsen bilmiyorum…

Diğer taraftan sosyal haklar konusunda sonuna kadar yararlanıyor…

Sağlık masraflarını vatandaştan daha ucuza getiriyor…

Yapılan her türlü organizasyonlarda protokol da en önde yer alıyor…

Uçakla yolculuk yapacaksa, denetimsiz VİP kullanıyor…

Sanki çok gerekliymiş gibi ruhsatlı silah kullanıyor…

Trafikte yapılan tüm denetlemelerden muaf tutuluyor…Vs. Vs…

Şimdi sözü daha fazla uzatmadan maaşının azlığından şikayet eden bu sayın milletvekiline ve bunun gibi düşünenlere ben aklıma gelen birkaç soru sormak istiyorum…

Örneğin, maaşınızın azlığını kamuoyuyla paylaşırken;

Bu düşüncenizi parlamento da hiç dile getirdiniz mi?

Maaşlarınızın yetmediğini bu konuda tek yetkili olan Cumhurbaşkanına da söylemek hiç aklınızdan geçti mi?

Sarayın günlük harcamalarının 11 bin lira ile 15 bin lira arası olduğu söyleniyor…

Milletin bir vekili olarak bu harcamaları normal mi, yoksa anormal mi karşılıyorsunuz?

Ve fazla buluyorsanız;

Bu konuda ne düşünüyorsunuz ve ne gibi bir mücadele verdiniz?

Geçelim..

Yüzde-altmışı yoksul olan seçmeninizin sorumluluğunu üstlenen bir vekil olarak;

İçinde görev aldığınız sistemi hiç sorguladınız mı?

Veya da hiç sorgulamayı düşündünüz mü?

Örneğin;

Siz paranız yeterli olduğu için arabanızın deposunu gönül rahatlığı ile doldururken, mazot fiyatları tavan yaptığı için çiftçinin traktörüne mazot alamayıp, tarlasına giremediğini…

Ve giremediği içinde tarım ürünlerinin piyasada çok yükseldiğini hiç hesap ettiniz mi?

Hızlandırarak soracak olursak;

Piyasada döviz fiyatlarının yükselişini hangi ekonomik sisteme göbekten bağlı olduğunu düşünüyorsunuz?

Buna bağlı olarak enflasyonun yükselişini neye bağlıyorsunuz?

Daha doğrusu bu konuda görüşlerinizi özgürce açıklayabiliyor musunuz?

Bir başka soru;

Hazinenin kasasından yandaş müteahhitlere peşkeş çekilirken ne düşünüyor ve ne gibi tavır alıyorsunuz?

Örneğin;

Yolsuzluğu Araştırma Komisyonu kurulması için Meclise getiriler önerilere ‘evet kurulsun’ mu diyorsunuz, yoksa hep birlikte karşı mı çıkıyorsunuz?

Bir soru daha;

‘Geçinemiyoruz’ diyerek sokaklara çıkan emekliler, emekçiler sokağa çıkıp demokratik haklarını kullanıp eylem yaptıklarında, onları haklı buluyor musunuz?

Yoksa polisler copladığında keyiflenip alkışlıyor musunuz?

Son soruyla sonuçlandırıyorum;

Birçok milletvekili aldığı maaşa eklenti olarak 4-5 yerden ‘huzur maaşı’ gibi gerekçelerle dolgun maaşlar alırken, bu konuda ne düşünüyorsunuz? bunu doğrusu çok merak ediyorum sayın Lütfi Bayraktar?

Maaşlarınızın azlığından söz edip ve bu zamana kadar yukarıdaki soruların hiçbirini bu zamana kadar kamuoyuna hiç açıklamadığınız için sizin ne düşündüğünüzü az-buçuk tahmin edebiliyorum…

Şöyle ki;

Siz maaşınızın azlığından çok, sizden daha farklı yerlerden dolgun maaş alanlarla sidik yarışı yapıyorsunuz…

Yani siz (ortalama) gelirinizi 4 veya 500 bine getirirken, sizinle aynı mevkii paylaşan emsalleriniz aylık gelirlerini milyonlar düzeyinde aldığı için onlarla yarışıyor ve onları kıskanıyorsunuz…

Yok, eğer bunların hiçbirisi değilse;

Hiç kusura bakmayın, siz ve sizin gibi düşünenler, sizi bu mevkii’ye getiren seçmenlerinizle adeta dalga geçiyorsunuz…