Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
68 KUŞAĞI ŞÖYLE YAZAR ONLAR ORTAK BİZ PAZAR
  • 0
  • 239
  • 28 Aralık 2021 Salı
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Hangi siyasi görüşe mensup olursanız olun;

Yurt sorunlarıyla yakından ne kadar ilgileniyorsunuz bilemem…

Zaman-zaman geçmişte yaşanan olayları, günümüze köprü kurarak mukayese ediyor musunuz? onu hiç bilemem…

Bugünkü sohbetimiz;

Bundan 53 yıl önce 68 kuşağı devrimcilerinin 24 Aralıkla 30 Aralık arasında düzenledikleri ‘Ortak Pazar’a ve Montaj Sanayi’ye Hayır’ kampanyası üzerine olacak…

Ve egemen güçlerin ‘kökü dışarıda’ diye suçladıkları gençlerin lideri konumunda olan Harun Karadeniz’in öncülüğün de kaleme alınan ve halka dağıtılan uzun bir ‘BİLDİRİNİN’ önemli kısımlarından alıntı yapıp sizlerle paylaşmak istiyorum…

24-30 Aralık ‘Montaj Sanayi ve Ortak Pazara Hayır Haftası’ etkinliği kapsamında kaleme alınan ve halka dağıtılan ‘Bildiride’ diyorlar ki;

“Vatandaş;

Bizde büyük fabrikalar yok.

Bizdeki fabrikaların makinelerini yapan fabrikalar dışarıda…

Almanya’da, İngiltere’de, Amerika’da…

Yani, Türkiye’deki fabrikaların kökü dışarıda..

Bizdeki fabrikalar, soyguncu memleketlerdeki fabrikaların ilavesi…

Büyük fabrikaların sahipleri bizi daha iyi soyabilmek için Türkiye’de montaj atölyeleri kuruyorlar…

Montaj atölyesi diyoruz;

Çünkü Türkiye’deki fabrikalar dışarıdan gelen birkaç çeşit malı bir araya getirir..

Bu birleşme işine montaj denir…

Birkaç çeşit malı birleştiren binalar fabrika değil, atölyedir…

Mesela lastik fabrikası derler adına, lastiği burada yapar…

Fakat lastik için gerekli kaucuk dışarıdan gelir..

Otomobil fabrikası derler, her kıymetli parçası dışarıdan gelir…

Boya fabrikası derler, renk maddesi dışarıdan gelir…

Kısacası bizdeki sanayi dışarıya bağlı bir sanayidir…

Soygundur…

Türkiye’deki insan emeği ucuzdur…

(…)

Ucuz ücretle Türk işçisini çalıştırmak için Türkiye’de montaj fabrikalar kurulmaktadır..

Yoksa bizim karagözümüz için değil…

İşçiyi ucuza çalıştırıp, Türkiye’yi pazar yapıp bizi soymak için geliyorlar…

‘ONLAR ORTAK BİZ PAZAR’ İşte size ORTAK PAZAR…

Günümüzde soygun;

Kanun, nizam, anlaşma yoluyla yapılır.

(…) Kısaca Avrupa devletleri kendi aralarında bir ‘ortaklık’ kurmuşlar.

Adına; Avrupa Ekonomik Topluluğu (yani ortak pazar) demişler..

(Bugünkü AB)

Sonra da başlamışlar mallarını pahalı pahalı satacaklara pazar aramaya…

Biz ortak pazara girsek ne olur;

Olsa-olsa ortak devletlerin pazarı oluruz.

Çünkü Ortak Pazara girince;

Gümrük duvarları kalkacak.

(Biliyorsunuz gecikmeli de olsa Tansu Çiller hanımefendi başbakan olduğu 1996 yılında kaldırıldı)

Gümrük duvarları kalkınca;

Avrupa sanayinin ürünleri Türkiye’ye gümrüksüz girecek…

O zaman bizim yerli sanayimiz çökecek.

Çünkü bizim yerli sanayimiz Avrupa sanayisiyle rekabet edemez, ezilir gider…

Serbest piyasa dolaşımı olacak;

Yani Avrupalı patronlar daha rahat bir biçimde Türkiye’ye sermaye getirip götürecek…

Yani Türkiye tam bir pazar olacak.

O zaman bizim sermayemiz tamamen batacak.

Türk parası bağımsızlığını yitirecek;

(Bu söze çok dikkat etmenizi öneririm, çünkü bu söz tam 53 yıl önce söylenmiştir.)

Çünkü batılı patronlar diledikleri zaman Türkiye’ye bol sermaye getirip, Türk parasının değerini düşürecekler…

Ortak Pazara girerek;

Ortakların pazarı olan Türkiye ekonomik bağımsızlığını tamamen yitirecektir…

Önemli yatırımları yabancılar planlayıp yapacaklar…

Elbette ki kendi çıkarları için planlar yapıp uygulayacaklardır…

Kısacası;

Ortak Pazara girmek, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını tamamen yitirerek ‘ortaklara pazar olması’ yani Türkiye’nin intihar etmesidir.”

Böyle düşünüyor ve böyle sesleniyorlardı bundan 53 yıl öncenin 68 kuşağının ele-avuca sığmaz, bir türlü uslanmaz “kökü dışarıda” diye suçlanan devrimcileri…

Meğer ‘kökü dışarıda’ olan devrimciler ve yurtseverler değilmiş…

Meğer ‘kökü dışarıda’ olanlar;

Bu ülkeyi parsel-parsel satmak için ‘kökü dışarıda’ olan sermayeyle ortaklık yapan işbirlikçilermiş…

Eeeee?

E’si şu;

Nerede Ortak Pazara karşı çıkanlar?

Nerede Montaj sanayine bayrak açanlar?

Nerede NATO’ya hayır diye haykıranlar?

Kısacası;

Şimdi nerede o emperyalist sömürüye ve onların işbirlikçilerine karşı çıkanlar?” diye soruyorsanız…

Hemen yanıtlamayım;

Bu tür düşünenleri ve düşündüğünü eyleme dönüştürenlerin kimisini kıyıda-köşede pusu kurup öldürdüler…

Kimilerini nemli odalarda çürüttüler…

Kimilerini Filistin askısına taktılar…

Kimilerini bir şafak vakti darağacına çıkarıp astılar…

Hatta büyümesini beklemeyip, çocuk yaşta astıkları bile oldu…

Kimilerini nemli hücrelerde çürütüp hasta bıraktılar…

Yani son söz olarak şunu demek isterim;

Eğer bugün ‘ekonomik bağımsızlığını’ elde etmiş bir ülke olarak, huzur içinde ve kimselere muhtaç olmadan yaşıyorsak;

“O kökü dışarıda olan devrimci ve yurtsever gençliği ortadan kaldırıp ve ocağına incir ağacı dikildiği” için mutlu yaşıyoruz!!!

Buyurun;

Bu konuda eğer söyleyecek sözünüz varsa, şimdi söz sırası sizin…

NOT;

Görselde paylaştığım fotoğraf, 1968 yılında devrimci gençlerin 24 Aralık-30 Aralık arası Gebze’den-İstanbul’a düzenledikleri ‘Ortak Pazara ve Montaj Sanayine Hayır’ yürüyüşüne ait bir fotoğraftır…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM