Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
KÖLELİK YASAKLANDI DİYORLAR SİZCE DOĞRUMU SÖYLÜYORLAR
  • 0
  • 206
  • 02 Aralık 2021 Perşembe
  • +
  • -
Diyorlar ki;
19. yüzyılın ilk çeyreğinde…
İngiltere ve ABD öncülüğünde…
Yani 1807 tarihlerinde;
Kölelik ortadan kaldırılıp yasaklanıyor…
Aradan 40 yıl geçiyor;
1847 yılında da Osmanlının Sultanı Abdülmecit bir ferman çıkararak köleliği kaldırıyor…
Yıl; 1926
Milletler Cemiyeti toplanıyor.
Bütün dünyada köleliği yasaklıyor.
Ve ‘2 Aralık’ tarihini de;
‘Köleliğin Yasaklandığı Gün’ olarak ilan ediyor…
Koskoca devletler;
Köleliği yasakladık, ortadan kaldırdık diyor demesine de…
Hani biraz akıldan yoksunuz ya;
İşte bu konuda beni bir türlü ikna edemiyorlar…
Yani, beynimin içini sarmaşık gibi saran çelişkilerimi bir türlü öteleyemiyorlar…
Onun için sizlerden rica ediyorum…
Hatta beni ikna ederseniz;
Kapınızda kulunuz-köleniz bile olurum…
Ne olur siz olsun doğruyu söyleyin…
Gerçekten de ‘kölelik’ ortadan kalktı mı?
İnsanın-insana kul olması, biat etmesi yasaklandı mı?
Ensesi yağlı, cüzdanı kalın olanların karşısında el-pençe divan durmalar ortadan kaldırıldı mı?
Kimsenin-kimseye kul olmadığı devirler sonlandırıldı mı?
Hani, günümüzde suçlulara köle muamelesi yapılıp, insanlık dışı çarmıha geriyorlar…
Zincire vuruyorlar…
Sabahlara kadar ‘eşek sudan gelinceye kadar’ ıslatıyorlar…
İnsanı-insan olmaktan çıkarıyorlar da onun için soruyorum…
Yani;
Bu da -bir şekilde- kölelik statüsüne giriyor mu diye merak ediyorum…
Örneğin;
Erkekler, sevda ateşinin bünyeyi sardığı bir dönemde sevdiğine; “Senin kulun-kölen olurum”
“Yolunda-izinde ölürüm” demesine rağmen..
Daha sonra ‘yoluna ölürüm’ dediği kadınını acımasızca öldürüyor…
Sonrada kalkıyorlar;
“Kocası değil mi, hem sever, hem döver ve hem de öldürür” diye çok normal karşılandığı için ‘çelişkiler bataklığından’ çıkamıyorum da, onun için size soruyorum…
Hani, köleliğin yasaklandığını söylüyorlar ama;
Sanayi patronu çalıştırdığı işçiye köle muamelesi yapıyor…
Emeğini sömürerek; onun sırtına binerek yol alıyor…
Kömür İşletmelerine sahip yandaş müteahhitler;
Çalıştırdığı kömür işçisinin ‘iş güvenliğini’ sağlamadan yüzlerce metre toprağın altına sokup, ölüme gönderiyor…
Siyaset patronları;
Seçmeninin kendisine biat etmesini, el-etek öpmesini ve kul-köle olmasını seviyor…
Günümüzde hala var olan feodal toprak ağaları;
Bağında-bahçesinde çalıştırdığı yanaşmaya, ırgata, taşı-toprağı olmayanlara köle muamelesi yapıyor…
Feodal gelenekleri kutsallaştırıp;
Kapısında çalıştırdığı ‘modern kölelerin’ çocuklarının okumamasını istiyor…
Hatta kız çocuklarının okumasını günah ilan ediyor…
Çok sıkışırsa; bu konuda nefesi keskin mollalara fetva çıkarıldığı için kafam karışıyor da, bu yüzden size soruyorum…
Diyorlar ki;
Kölelik, kaldırıldı ve yasaklandı…
Bende kendi ülkem üzerinden düşünerek diyorum ki;
Eğer bir ülkede birileri yükünü doldurup, dünyalığını yaparken ve birileri de oldum-olası borç yükünden kurtulamazken…
Bu konuda kim-kimin kölesi oluyor?
Bu benim dört mevsimi yaşayan güzel ülkemde;
Kadınlar medeni haklarına bundan tam 90 yıl önce kazanmışsa…
Kadınla-erkek birbiriyle bir elmanın iki yarısı gibi sayılsa da…
Ve günümüzde;
Siyasi partiler, kadınlara hala ‘kota’ koyuyorsa…
Kadınların, kocalarının üç adım geride yürümesi normal sayılıyorsa…
Ve bu çağda hala;
Erkeğin yanında kadına söz düşmüyorsa…
Ve ‘feodal geleneklere’ sımsıkı sarılıp, kadına şiddet, tecavüz ve sokak ortalarında ‘öldürme olayları’ günden güne çoğalıyorsa…
Acaba bu işin altında bir ‘egemenlik’ ve ‘kölelik’ ayrımı yok mu?
Bir ‘üst kimlik’ ve ‘alt kimlik’ ayrımı kokusu kokmuyor mu?
Ve bana öyle geliyor ki;
Galiba bu ‘kölelik’ konusu son bulmadı…
Sadece şekil değiştirdi…
Yani bundan iki asır önce;
Kölelerin kollarına ve boğazlarına zincir takılırdı…
Pazarlara götürülüp ‘para babalarına’ satılırdı…
Yani bu köleler;
İlkel sömürü çağının hakim olduğu çağın köleleriydi…
Ancak, günümüz kölelerinin de onlardan pek farkı yok…
Günümüz kölelerinin kollarına ve boyunlarına sadece kalın zincirler takılmıyor…
Geçmişte ‘köle pazarı’ vardı…
Günümüzde de patronların emeğini ucuza satın alacağı…
Sigortasız ve sendikasız çalışan ‘yevmiyeli köleler’ var…
Özetlersek…
Sohbetimizi ‘bireysel köleli’ bir tarafa bırakıp ve ‘ülkemiz’ üzerinden düşünerek bu ‘kölelik’ sohbetini sonlandırmayı düşünüyorum…
Ve bilmediğim içinde;
Şu soruları sizlerin yanıtlamasını istiyorum…
Sizlerin de çok iyi bildiği gibi…
Bir zamanlar Mustafa Kemal demişti ki;
“Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülke tam bağımsız sayılamaz.”
Ve yine bir konuşmasında da;
“Uyuyan milletler ya ölür,
Ya da köle olarak uyanır” demişti…
Şimdi bizlerde ülke olarak;
Ekonomik olarak tam bağımsız olmadığımıza göre…
Dış borçlarımız nedeniyle birilerine göbekten bağlı olduğumuza göre…
Bizler şimdi ülke olarak birilerinin ‘modern kölesi mi’ oluyoruz?
Yöremizde çıkarılan savaşlara bu nedenle mi sesimizi çıkartamayıp ve bazen de ortak oluyoruz?
Bugün; 2 Aralık…
Yani:
Köleliğin Yasaklandığı Gün olarak işgal ediyor takvim yapraklarını…
Buyurun…
Şimdi söz sırası sizin…
Sahiden ‘kölelik’ kaldırılıp, yasaklanmış mıdır yeryüzünden?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM