Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ÜLKEDE YOKSULLUK FİLAN YOK KÖKÜ DIŞARIDA OLANLAR ÇOK
  • 0
  • 207
  • 08 Aralık 2021 Çarşamba
  • +
  • -

Ülkenin yoksulluğundan söz edenler;

Ya, bu ülkenin itibarını düşünmeyenlerdir!

Ya, müesses nizamı ortan kaldırmak isteyenlerdir!

Ya da -kökü dışarıda olan- komünistçe düşünenlerdir!

Yoksulluk eskidendi…

Serbest piyasa ekonomisi denilen şey kapımızı çalmadan önceydi…

Yani, daha açık, daha anlaşılır bir ifadeyle söylersek;

Ne zaman ki sırtımızın kamburu olan fabrikalarımızı satıp-savdık…

Ne zaman ki devletimizi tüccarlık yapma zihniyetinden kurtardık…

İşte o günden sonra fakirliği de, fukaralığı da bir kenara attık…

Eğer birileri hala ‘yoksulluktan’ ve ‘fukaralıktan’ dem vuruyorsa;

Bilinmelidir ki, bu tür insanlar ülkemizin itibarını düşünmeyen kökü dışarıda olan insanlardır…

Ülkemizi zor duruma düşürmek için popülistçe politika yapanlardır!

Neymiş efendim;

Ülkemiz insanlarının yüzde bilmem kaçı işsizmiş…

Şu kadarı ‘açlık sınırının’ altındaymış…

Bilmem şu kadarı çöplerden yiyecek toplayarak karnını doyurup yaşarmış…

Falan da filan…

Geçin efendim geçin…

Bu ‘yoksulluk’ laflarına bizim karnımız tok…

Eğer ülkemiz insanları denildiği kadar yoksul olsaydı;

Sayıları 10 milyona yaklaşan ‘göçmene’ nasıl yardım edebilirdi?

Yirmi milyona yakın vatandaşımıza nasıl sosyal yardım yapılırdı?

Eğer ülkemiz bu kadar yoksul olsaydı;

Milyonlarca insana nasıl bedava kömür dağıtılırdı?

Mitinglerde ve doğal afet ziyaretlerinde bedava nasıl ‘çay paketi’ dağıtılırdı?

Sizce de öyle değil mi ama?

Neymiş efendim;

Geçtiğimiz günlerde 1500 lira emekli aylığı alan İsmail Eroğlu isimli emekli bir vatandaşımız -geçinemediği için- bir fabrikaya iş aramaya gitmiş…

“İşçiye ihtiyacımız yok” cevabını alınca da;

Fabrikanın kapısında asılı duran ‘bayat ekmekleri’ görünce, bu kez bir ‘beyaz yalan’ söyleyerek;

“Bu bayat ekmekleri bana verir misiniz? tavuklarıma götüreceğim” diyerek, ekmek torbasını alıyor….

Eve getiriyor…

Karısı de ekmeklerden ‘papara’ yapıp birlikte yiyorlar…

Ve karınlarını doyurup, açlıklarını doyuruyorlar…

Ve sonra da her nasıl olduysa…

FOX Haber denilen bir TV program yapımcısı bu emekli vatandaşla bir röportaj yapıyor…

Ve yaşanan bu olayı emekli vatandaş hiç saklamadan anlatıyor…

Anlatırken de duygulanıp ağlıyor…

Kendisinin ağladığı yetmemiş gibi;

Televizyon haberlerinde kendisini dinleyenleri de ağlatıyor…

Ne dersiniz;

Münferit midir?

Yani, sırf yönetsel erkleri zora düşürmek için özellikle ve tesadüfen seçilmiş birisi midir?

Sizler bunun üzerinde düşünürken, ben ‘üst başlıkta’ kullandığım ifadeye tekrar geri dönerek ‘özetlemek’ istiyorum;

Ülkede yoksulluk filan yok.

Kökü dışarıda olanlar çok…

Hem de öylesine çok ki;

Boğazımızdan, maaşlarımızdan, asgari ücretlerimizden kesinti yapıp beslediğimiz -kökü dışarıda olan- milyonlarca göçmenimiz var…

Boğaz tokluğuna kapısında çalıştığımız binlerce kökü dışarıda olan…

Ancak bizim kendi öz değerlerimizle bizleri soyan…

Kazandığı dolarları yurtdışına taşıyıp saklayan bir sürü kökü dışarıda olan yabancı menşeili şirketlerimizi ve işadamlarımız var…

Bir yanda yemeye bayat ekmek bulamayanlar varken;

Öte yanda 5 maaş, 10 maaş alanlarımız var…

Üzerine toz kondurmadığımız ve sırtımızdan indirmek istemediğimiz ensesi kalın, göbeği şiş işadamlarımız var…

Var-oğlu var…

Efendim…

Bu uzun sohbetimizi yıllan önce çok severek dinlediğim bir türkünün sözleriyle bitirmek istiyorum…

Değerli ozanımız Hüseyin Kaçıran şu dizelerle dile getirmişti yoksul vatandaşın durumunu;

“Ruhumda bir sıkıntı var

Gitsin diyom gitmiyor ki

Yoksullu başıma bela

Bitsin diyom bitmiyor ki

Düşünüyom nasıl etmek

Bilmiyom nereye gitmek

Beş nüfusa bir tek ekmek

Yetsin diyom yetmiyor ki

Yoksulluk bağrımı dağlar

Elimi kolumu bağlar

Yavrum ekmek diye ağlar

Yatsın diyom yatmıyor ki

Uyutur dede hocası

Şeherin köyün ağası

İşçi köylünün bacası

Tütsün diyom tütmüyor ki

Kaçıran’ım sönmez aşkım

Avara geziyom şaşkın

Bugün sazım bana küskün

Ötsün diyom ötmüyor ki.”

—————-

O günden-bugüne değişen bir şey olmuş mu?

Değişmiyorsa neden değişmiyor?

Sizce bunun üzerinde düşünmeye değmez mi?

Buyurun o zaman…

Birlikte düşünmenin zamanı geldi de geçti bile…

Söz sizin…

‘Beğeni’ tuşuna basarak işin kolaycılığına kaçmayın da;

Bu konudaki fikirlerinizi söyleyin…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM