Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
YOKSULUN CANKURTARANI SİMİTTİ NİHAYET ONUNDA SALTANATI BİTTİ
  • 0
  • 192
  • 01 Aralık 2021 Çarşamba
  • +
  • -

Neden böyle düşünüyoruz?

Çünkü yapılan zam yarışmalarında;

Simit fiyatları, ekmeğe açık fark atarak yarışı en önde bitirdi!

Şöyle ki;

İstanbul tarafında ekmek fiyatları 2,5 lira…

Simit fiyatları 3,5 lira oldu…

Açlığı bastırma üzerinden hesap edersek;

Eskiden -yavanda yense- bir simit, bir kişinin açlığını bastırırdı…

Bir ekmek en az iki-üç kişiyi aç kalmaktan kurtarırdı…

İstanbul tarafında simit 3,5 TL oldu da…

Sanki Giresun Simit’i ondan geri mi kaldı?

Bildiğimiz küçücük sade Giresun Simit’i bile 2 TL oldu…

Simit deyip de gelip geçmeyin…

Parası-pulu yerinde ve ensesi kalık olanlarda -tadına bakmak içinde olsa- bir simit alıp yemişler midir orasını bilemeyiz ama…

Dar gelirlinin…

Orta gelirlinin…

Memurun ve emeklinin en sevdiği kebap, halkalı simitlerdir…

Hele hele birde sıcak olursa, değme keyfine…

Hele hele birde yanında bir bardak çay ve birazcık da tulup peyniri olursa, işte size dünyanın en büyük zenginliği!…

Ki, zaten bu konuyu şair Can Yücel’de dizelerinde şöyle anlatır;

“Zenginlik, sabahları simit yiyebilmektir

Merdivenleri yardımsız çıkabilmektir

Güzel günleri bekleyebilmektir

Kendine inanabilmektir

Zenginlik, varlığından mutluluk duyduğum her şeydir.” der…

Bir zamanlar nasıl bağırıyordu sabahın alacakaranlığında simit satıcısı;

“Taze siiiiiit!”

“Sıcak Simiiiit!

“El yakıyor, el yakıyooor!”

Başka illerde de var mıdır bilemem ama…

Bizim ilimiz Giresun’da hala saat 23.00 dolaylarında fırınlardan taze simit çıkınca, simit satıcıları sepetlerini doldurur ve tüm mahalleleri dolaşarak;

“Sıcak simiiiit, sıcak simiit!”

“Fırından taze çıktı” diyerek simit satıcılarımız vardır…

Ancak bir-iki ay öncesine kadar 1 TL’ye aldığımız simitler şimdi 2 TL olmuş…

Gramajları da biraz daha küçük görünüyor…

Yani demem o ki;

Eskiden olduğu gibi “Ver şuradan 5 simit, 10 simit” diyebilir miyiz?

Açıkçası orasını bilemiyorum..

Ama -azda olsa- bütçemizin zorlanacağını çok iyi biliyorum…

Yaşı ileri olanlar çok iyi anımsayacaktır diye düşünüyorum;

Eskiden ekmek satışları ‘yarım’ ve ‘çeyrek’ ekmek olarak da satılırdı…

Yani, gündelik yaşamın içerisinde herkes yiyeceği kadar ekmek alırdı….

Televizyon haberlerinde izledim…

Simit satıcıları şimdi de ‘yarım simit’ satışlarına başlamış…

Eğer duyduklarım doğruysa;

Çok yakın bir zamanda simit fiyatları 5.TL’ye filan çıkacağı da söyleniyor…

Eğer söylenildiği gibi 5 TL’ye çıkarsa;

Bana öyle geliyor ki ‘çeyrek simit’ satışları da başlayacaktır…

Vay be!

Nerden-nereye!?

Başka il ve yörelerde de yapılır mıydı bilmem ama…

Bir zamanlar bizim ilimizde susamsız simit bayatlayınca yumurtalı ve peynirli kızartması da yapılırdı…

Şimdi fırıncılar başta olmak üzere mantıklı hesap yapanlarda haklı olarak diyecektir ki;

“Yahu kardeşim, benzinin-mazotun fiyatı olmuş 10 TL”

“Dolar yaklaşmış 14 TL’ye”

“Bir çuval un çıkmış şu fiyata”

“Elektrik fiyatları adamı tir-tir titretiyor!”

Şimdi bu durumda simit fiyatları artırılmasında ne yapılsın?

Fırıncılar zam yapmasında ‘hayrına’ mı satsın!?

Bedava mı dağıtsın?

Öte yandan;

Tarlalarımızı ekip-biçmiyoruz…

Ömür boyu nadasa bırakıyoruz…

Eh, vaziyet böyle olunca da;

Ekmeklik buğday unumuzu dışarıdan satın alıyoruz…

Aldığımız buğdayı da ‘dolar’ kurundan satın alacağımıza göre…

İthalatçı patronlarımız, aracılarımız satın aldığı buğdaya tıkır-tıkır dolar ödüyor…

İthalatçı patronlarımız da yükselen dolar farkını fedakarlık yapıp; kendi cebinden, cüzdanından ödemeyeceğine göre…

Yapılan ‘zamlara’ tüketiciler katlanıp, aradaki farkı tüketiciler ödemek zorunda…

Özetlersek;

Eskiden herkes simit alıp yiyebiliyordu…

Yani en kısa yoldan, basit bir şekilde ucuza beslenebiliyordu…

Sanırım artık bu tür ‘çayla-simitle’ beslenme işi hayal oldu…

Yani, Nazım Hikmet’in dizelerindeki gibi ifade edersek;

“Basit yaşayacaksın basit

Sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit

Çay, simit ve peynirle.” demiş bir zamanlar demesine de…

Şairin bu betimleme yaptığı ‘üçleme’ çoktaaan tarihe karıştı.”

Yani, çay, simit ve peynirle birlikte karın doyurup, öğün savuşturma işi çok-çok gerilerde kaldı…

Hoş kalın,

Hoşça kalalım.

Sağlık ve esenlik dileğimle;

Yarın ki sohbetimizde tekrar buluşalım…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM