Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Cümleten merhabalar…

Duydunuz mu bilmem…

Acı haber tez yayıldığına göre;

Mutlaka duymuşsunuzdur diye düşünüyorum…

Duymadıysanız;

Bu korkunç ve tüyler ürpertici cinayeti bir kez de ben paylaşmak isterim bu sayfa üzerinden…

Olayın yaşandığı yer; Antalya’nın Kepez ilçesi..

Cinayetin işlendiği mekan; İlim ve Kültür Derneği ALİMDER isimli bir Özel Öğrenci Yurdu…

Cinayeti işleyen şahıs;

Özel Öğrenci Yurdunun mutfağında çalışan 38 yaşında bir aşçı…

Adı: İhsan Güney…

Öldürülen genç adam;

Henüz daha 18 yaşında olan gencecik bir delikanlı…

Adı; Mehmet Sami Tuğrul..

Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 1. Sınıf öğrencisi…

Soruşturma sürdüğü için;

Cinayetin neden işlendiği henüz bilinmiyor…

Ancak, genç öğrencinin başını satırla kesip, gövdesinden ayırdıktan sonra göğsüne bırakan cani; ^Deccal’i vurdum!!” diye haykırıyor…

Bir süre odanın kapısını kapatıyor…

Daha sonra da polisi arayarak teslim oluyor…

Basın ve yayın organlarından öğrendiğimize göre;

Üniversiteli genç öğrenci KYK denilen Devlet Yurdunda kalmaya yer bulamadığı için -zorunlu olarak- bu ‘Özel Yurtta’ kalmak zorunda kalıyor…

Sonra da başına bu korkunç felaket geliyor…

Ve yaşamını kaybediyor…

Güya;

Bu derneğin adı İlim ve Kültür Derneği…

Güya;

Bu derneğin adı ALİMDER…

Şimdi insan adama sormaz mı;

Bu neyin ‘İlim ve Kültür’ Derneği?

Bu Derneğin adı; ALİMDER mi ZALİMDER mi?

Veya da bizim bilmediğimiz daha başka ‘gizil’ görevleri mi var?

Yaşanan bu tüyler ürpertici olay karşısında sizlerin de birdenbire aklınıza geçmişte yaşanan Hizbullah Cinayetleri’ geldi mi, gelmedi mi onu bilemem ama…

Benim aklıma o ‘domuz bağı’ adıyla işlenen cinayetler geldi…

Üstelik sadece ‘Hizbullah’ın Cinayetleri’ değil;

IŞİD denilen ‘Cinayet Şebekesinin’ muhaliflerinin başını gövdesinden ayırıp ‘teşhir ettiği’ cinayetler aklıma geliverdi…

Her neyse..

Bu korkunç ve iç karartıcı cinayetleri burada bırakalım…

Yani -moralimizi bozmamak için- bunun üzerinde daha fazla durmayalım…

Ve sohbetimizi özetleyerek, şu soruları da kendi-kendimize veya birbirimize sorarak sonlandıralım;

Bu toplumu yönettiğini iddia eden erkler ve muktedirler;

81 İl’e ve onlarca kasabaya üniversite açmasını-açıyor da…

Neden üniversiteyi kurmadan önce öğrencilerin yatıp-kalkacağı ‘Yurt’ yapmayı düşünmüyor?

Tarikat Yurtlarında kalmaya mecbur bırakmak için olabilir mi?

Cemaat Evlerinde yatıp-kalkmaya mecbur edip, bu bir kafa yıkama projesi olabilir mi acaba?

Hani bunları kötü bir niyetim olduğu için sormuyorum…

Bu konuda şeytan beni sürekli dürtüyor da onun için soruyorum!

Hı, siz dersiniz?

Bu benim güzel ilkemde her türlü betonarme yatırımları yapılıyor…

Her il ve ilçeye yüzlerce, binlerce TOKİ Evleri denilen binalar dikiliyor.

Eski Stadyumlar yıkılıp, yerine yüzbinlerce insanın doluşacağı devasa Stadyumlar yapılıyor…

Eski Stadyumların yerine en masraflı ‘Millet Bahçeleri’ yapılıyor da…

Neden öğrencilerin barınacağı ‘Öğrenci Yurtları’ yapılmıyor?

İnanın bana niyetim ‘hınzırlık’ çıkarmak değil…

Arı yuvasına çomak sokmak hiç değil…

Hani ‘eğitim yapacağım’ diye sokaklarda yatıp-kalkan ve çok zorda kalırsa da ‘Cemaat Evlerine’ sığınan öğrencilerin başına bir felaket gelmesin diye böyle abuk-sabuk düşünüyorum!

Ve bu son cümleyle birlikte sözü size bırakıyorum…

Buyurun;

Şimdi söz sırası sizin…

Susmayın…

Bu konuda düşündüklerinizi sizlerde söyleyin…