Komşunun tavuğunda gözü olanlar…

Lafa gelince;

İnsan Hakları tantanası yaparlar…

Dünya Çocuk Haklarını savunurlar…

Bir kerecikte olsun dönüp arkalarına;

Yeryüzünde aç ve çıplak yaşayan çocuklara bir baksalar..

Neymiş efendim;

Ukrayna’da yeni bir savaş çıkarılacakmış…

Bu nedenle sınırlarına askeri karargahlar kurulmaya başlanmış..

Şu sıralar tartışılan en önemli sorunda;

Bu savaşın içerisinde NATO kimin yanında yer alacakmış?

Hangi ülke tarafsız kalıp, hangi ülke -bilmem kimin yanında- yer alacakmış?

Mış-mış da mışmış…

Şu sıralar bu ‘mışmışları’ diniyoruz…

Ancak birisi de kalkıp demiyor ki;

“Kirli savaşlarda sürekli yoksullar kaybeder, zenginler kazanır.”

Hiçbir zenginin çocuğu savaşa gitmez…

Yine yemeye ekmek bulamayan garibanın çocukları gider…

Üstelik geriye döneceğinin de garantisi yoktur;

Niçin ve kimin için savaştığını bilmeden ya bir pis kurşunla ölür…

Ya da, göğsüne takacağı ‘teneke madalyanın’ hayalleriyle ‘Gazi’ olarak geri döner…

Yok, yok…

Zenginlerin çocuğu böyle kirli savaşlarda ölmez…

Tam tersine;

Onların çocuklarının mutlu yaşaması için savaşa giden gariban ve yoksulların çocukları canlarını feda eder…

Çıkarılan savaşlarda;

Binlerce, milyonlarca çocuk ölüyormuş…

Bilmem ne kadar çocuk yetim kalıyormuş..

Yemeye ekmek, yarasını sarmaya ilaç bulamıyormuş..

Yaz-kış hiçbir giysi giymeden çırılçıplak dolaşıyormuş…

Açlıktan ve beslenme yetersizliğinden çocukların kemikleri dışarıya çıkıp, bir-bir sayılıyormuş…

Kaçmaya takatı olmadığı için aç ‘kartallara’ yem oluyormuş…

Muş-muşta yavrum muşmuş…

Demek ki ne oluyormuş;

Kirli savaşlardan silah tüccarı zenginlerle, onları temsil eden siyasal güçler, çıkarılan kirli savaşlara bağlı olanlar hiçbir şey kaybetmiyormuş….

Sürekli kaybeden;

Çıkarılan kirli savaşlarda, egemenlere ve yönetsel erklerine itiraz etmesini bilmeyen yoksul halklar oluyormuş…

Lütfen buruda okumaya bir nokta koyup;

Görselde paylaştığım fotoğrafa bir bakar mısınız?

Bakmayın renginin siyah olduğuna…

Açgözlü kartalın acımasızca baktığı o çocuk;

Senin çocuğun…

Benim çocuğum..

Kapı komşumuzun veya herhangi bir ülkede yaşayan…

Ve hiçbir kimseye zararı olmayan o çocuk da, bir ananın-babanın çocuğu…

Herkes gibi, o da bu dünyanın ve yeryüzünün bir üyesi…

Yani, kirli savaşlardan arta kalan gerçek bir görüntü…

Siz nasıl düşünürsünüz onu bilemem ama…

Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün;

“Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözünü kendime referans alarak ve en yüksek sesle;

Kahrolsun bu kirli savaşları çıkaranlar!

Kahrolsun savunmasız ülkeleri kana bulayanlar!

Kahrolsun silah tüccarları hesabına çalışan siyasal ittifaklar!

Yaşasın, dostluğu ve kardeşliği önemseyen halklar!

Yaşasın, savaşlara karşı çıkıp, inadına ‘barış’ diye haykıranlar! diye haykırıyorum…