Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimiz;

Üst-başlıktan da anlayacağınız üzere ‘Sosyal Medyada’ paylaşılan ‘Sohbet Yazılarına’ okumadan atılan ‘Beğeni’ ve işaretler üzerine olacak…

Şimdi sizde diyeceksiniz ki;

“Yahu, durup-dururken şimdi o da nereden çıktı?”

“Her şey bitti de şimdi sıra ona mı geldi?” gibi düşünenleriniz olabilir….

Olabilir olmasına da…

Ancak ben bu konuyu çok daha önceleri yazmak istiyordum ama;

Kısmet bugüneymiş…

Sevgili sayfa okurlarım…

Değerli sohbet paydaşlarım…

Bugünkü abuk-sabuk sohbetimize şöyle başlamak istiyorum;

İnsan bile-bile kendini kandırır veya aldatır mı hiç?

“Hiç olur mu öyle şey” dediğinizi ta buradan duyar gibi oldum…

Peki;

İster yüz-yüze olsun…

İster çağımızın nimetlerinden sayılan ‘sosyal medya üzerinden olsun. (Siyaset Tüccarları hariç) sohbet ettiği insanı ‘kandırıcı ve aldatıcı’ onaylamalarda veya işaretlemelerde bulunur mu?

Büyük bir ihtimalle bu soruya da “hayır, aldatmamalı’ dediğinizi tahmin edebiliyorum…

Ediyorum etmesine de;

Darılmaca yok…

Gücenmeye hiç gerek yok…

İnanın bana;

Sosyal medya üzerinden yaptığımız veya başkalarının yaptığı ‘sayfa sohbetlerinde’ bir ‘duşa’ basarak, karşısındakini -istem dışı da olsa- yanıltan birçok ‘sayfa arkadaşlarımız’ ve ‘paydaşlarımız’ var böyle…

Belki de her konuda olduğu gibi;

Ya, kolaycılığı seven bir toplum olduğumuz için böyleyiz…

Ya da; “Adam sendeciliği” bir türlü öteleyemediğimiz için bu şekilde davranıyoruz…

Veya da ne bilim ben;

Çok okuma alışkanlığı olan bir toplum olduğumuz için veya da her şeyi çok iyi bildiğimiz için böyle düşünüyoruz!!!

Her neyse…

Sözü fazla uzatmayalım…

Sizlerin de çok iyi bildiği gibi;

Bilgisayar ve cep telefonlarımızın ‘internet sayfalarının altında’ (karşı tarafla iletişim kurmayı onaylayan) şu işaretler bulunuyor;

‘Beğen-Yorum Yap- Paylaş’

Ve bir başka bölümünde;

‘Onaylıyorum’ anlamına gelen başparmak işareti…

‘Muhteşem’ ifadesini kullanmak isteniyorsa ‘kalp’ işareti var…

‘Komik’ buldunsa ‘gülen’ bir yüz ifadesi…

‘Olumsuz’ bir konuysa ‘kızgınlığı’ anlatan bir yüz…

‘Üzücü’ bir olay anlatılmışsa ‘bir damla gözyaşı’ figürü filan…

Ve bu saydığımız bütün işaretler;

Sosyal Medya üzerinde ‘paylaşılan’ ne varsa onlar için kullanılıyor…

Ki, günümüzde de;

Cep telefonu olan herkes gündelik yaşamında bu işaretlerle haşır-neşir oluyor…

Bu elektronik sohbeti kendi üzerimden örnekleyecek olursam;

Yarım asır önce ‘daktilo’ ile yaptığım ‘yazı’ çalışmalarımı, bilgisayar edindiğim günden bu yana (aynı zamanda gazetedeki köşemde) yayınlanan günlük ‘sohbet yazılarımı’ bilgisayar ve sosyal medya sayfası üzerinden yapıyorum…

Yazdığım ‘yazıların’ okunup-okunmadığının ölçüsünü de, yine sosyal sayfamın altındaki işaretlerden anlıyorum…

Ancak doğruyu söylemem gerekirse;

Bu gelişigüzel ‘işaretlemelere’ çok fazla güvenemiyorum…

Daha doğrusu kendimi bile-bile, göz göre-göre aldatmak istemiyorum…

Niye aldatayım ki birader;

Daha ben ‘yazıyı’ paylaşır-paylaşmaz ‘Beğeni’ duşuna basanlar var…

Yazının üst başlığına okuduktan sonra;

“Hadi, seni mi kıracağım. Senin de gönlün olsun” dercesine ‘Beğeni’ duşuna basarak ‘gönlümü yapmak isterken’ beni aldatanlar var…

Vesaire, vesaire…

Halbuki, insan her yazıyı okumak zorunda değil…

Okumadığı halde herhangi bir ‘işaretle’ onaylamak zorunda da değil…

Bu konuyu daha fazla uzatmadan özetlersek;

Şahsen ben (bu sayfa üzerinde yaptığım sohbet yazıları, mahalli üç gazetede köşe yazısı olarak yayınlanıyor) ben hazırladığım bu sohbet yazılarına -zaman olarak- en az 6-7 saat araştırma yaptıktan sonra bu sayfalara düşüyorum…

Yani, azda olsa bir hayli emek veriyorum…

Ve emeğimin de ‘okunmadan’ gelişigüzel ‘Beğeni’ duşuna basılan abartılı sayılarla ‘kandırılmak’ istemiyorum…

Onun için sayfa okurlarımdan ricam;

Lütfen ‘yazdığım sohbet yazılarına’ okumadan ‘Beğeni’ işaretine basmayın…

Yazıyı okuyup bitirmeden;

Herhangi bir işaret kullanmayın…

Yani, TÜİK İstatistikleri gibi beni aldatmayın…

Umarım yanlış anlamamışsınızdır…

Veya yanlış anlaşılmamışımdır…

Hoş kalın,

Hoşça kalalım,

Sağlık ve esenlik içinde olalım…

Bunların olabilmesi içinde;

Uymamız gereken toplumsal kurallara birlikte uyalım…