Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ZAM YAĞMURLARI DURMAYACAKSA HER GÜN BÖYLE ZAM YAPILACAKSA 
  • 0
  • 418
  • 10 Şubat 2022 Perşembe
  • +
  • -
Ve en önemlisi de;
Her koyun kendi bacağından asılacaksa…
Vay! başımıza gelenler vay!
Gün geçmiyor ki;
“Motorine şu kadar zam yapıldı…”
“Benzinin fiyatları bilmem şuraya çıkarıldı” haberi dinlemeyelim…
Sabah-akşam ‘zam’ haberlerini dinlemekten gına geldik…
Durmadan;
“Buna zam geldi, şuna zam geldi” haberleri dinliyoruz…
Ve bu ‘zam’ haberlerine o kadar çok alıştık ki;
Yaşadığımız günlük olaylardan birisi olarak görüyoruz…
Yani, normal sayıyoruz…
Hatta muhabbet olsun diye kendi aramızda gırgır konusu yapıp;
“Yahu bu kez çok az zam yaptılar” diyerek gülüp-eğleniyoruz!…
Gülüp-eğleniyoruz dedikse;
Her zaman da ulu-orta gülmüyoruz ha!…
Bazen de birdenbire durgunlaşıyoruz…
Çenemizi ellerimizin arasına koyarak;
Ve kulağımızın yanında ‘top atılsa’ duymayacak bir şekilde ve uzun uzun uzaklara bakarak düşünüyoruz!
Düşünüyoruz düşünmesine ama…
Doğruyu söylemek gerekirse;
Neyi düşündüğümüzü de doğru-dürüst bilmiyoruz…
Kim bilir;
Belki de -farkında olmadan- kafayı üşütüyoruz!
Her neyse…
Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Kafayı üşütme belirtileri az-buçuk bizde de var olacak ki;
Her zamankinden daha uzun bir ‘giriş’ yaptık sohbetimize…
Yani, bir türlü anlatmak isteğimiz konuya giremedik…
Efendim;
Sizlerde mutlaka kendi hesabınızı yapmışsınızdır ya…
Sakına-sakın, siz-siz olun;
Kendi özel arabanızla uzun yolculuğa çıkmayı denemeyin…
Benden söylemesi;
Gittiğiniz yerden bir daha geldiğiniz yere geri dönemezsiniz…
Dönseniz de;
Bütçenizde büyük delikler açarsınız…
Örnek mi istiyorsunuz?
Alın size Giresun-İstanbul arası bir maliyet örneği;
Özel otomobilinizle İstanbul’a gidip-gelmeyi düşünüyorsanız…
Ortalama 1.800 liralık yakıt harcayacağınızı göze alacaksınız…
Peki o zaman ne yapacaksınız?
Geriye yapılacak tek şey kalıyor;
Ya, uçukla veya da karayoluyla yolculuk yapacaksınız…
Şimdi sizde bu durumda belki diyeceksinizdir ki;
“Yahu, herkesin uçukla yolculuk yapmaya gücü yetmez ki kardeşim”
“Ekonomik gücü olanı var, olmayanı var.”
“Üstelik uçak biletleri de o kadar ucuz değil ki”
Hangi uçakla gidiş-geliş yapmaya kalksan;
Gidiş-geliş ücreti olarak (ortalama) ona da ‘bin lira’ dolayında para ödeyeceksin…
Eğer yanında eşini de götürürsen yine ‘2 bin lira’ vereceksin…
İster özel otomobilinle git…
İstersen uçakla seyahat et…
Ha astın, ha kazığa bağladın!
Hiç fark etmiyor ki diyenleriniz de olacaktır mutlaka…
Böyle düşünenler varsa eğer…
Ki, mutlaka vardır…
O zamanda tavsiye edilecek bir tek şey kalıyor;
Gezip-tozmak senin neyine…
Oturun ‘oturduğunuz’ yerde…
Gezmek-tozmak bizim işimiz değil…
Bizim işimiz;
Büyüklerimizin sözünü dinlemek…
Onlara biat etmek…
Elini-etiğini öpmek…
Eğer onlara bir dil uzatan olursa da;
Gerektiğinde akraba, kapı-komşu hatırını bir tarafa bırakıp, onların mutluluğu ve bekası için birbirimizle kavga etmek!…
Özetlersek…
İzniniz olursa, konuyu şuraya bağlayarak özetlemek istiyorum;
Atadan-dededen kalma ne kadar kamusal birikimimiz varsa ve serbest piyasanın keyfini yapma adına; özelleştirdik de ne oldu?
Ufacık bir rüzgarda…
Küçücük bir kar yağışında…
Elektriklerin birdenbire ‘kesilmesini’ mi önledik?
Hangi siyasi görüşten olursanız olun…
Ama Allah’ınızı-Kitabınızı severseniz doğruyu konuşun;
Elektrikler eskiden -kamu adına- devletin elindeyken, adam boyu kar yağardı da, elektriklerde (bir-iki saatin) dışında hiçbir kesinti olur muydu?
Yine ‘elektrik’ ve ‘akaryakıt zamları’ üzerinden örnek verecek olursak;
Eskiden yapılan ‘zamlar’ dolayısıyla ‘protesto mitingleri’ yapılırdı…
Yer ‘yerinden’ oynardı…
Ve üstüne-üstlük, yapılan eylemlerden sonuçta alınırdı…
Şimdi elektrikleri kat-kat zam yapılıyor…
Allah’ın her günü ‘akaryakıt’ zamlarıyla yatıp-kalkılıyor…
Hayat pahalılığından alışveriş için ‘pazara’ çıkılmıyor…
Ve bütün bunlara rağmen; kimsenin sesi-soluğu, gıkı çıkmıyor!…
Şimdi insanın aklına ister-istemez şu soru geliyor;
Bir zamanlar devletin yaptığı ‘zamlara’ karşı bir araya gelip ve meydanlara inerek ‘protesto eylemleri’ yapılabiliyordu da…
Şimdi neden ‘özel sektörün’ yaptığı ‘zamlara’ karşı kimsenin gıkı çıkmıyor?
Şimdi yine manyakça iki soru daha;
Devlet mi büyük?
Yoksa özel sektörler devletten daha mı büyük?
(Sonunun yanıtını vermekte çekincesi olanlar, şimdi değil de, sisler ortadan çekilip ve havalar sakinleşince verebilir.)
Biliyorum;
Söz yine fazla uzadı ama…
Ve az önce ‘özetleyerek bitirelim’ dememe karşın, hala sohbeti uzatıp duruyorum…
Ancak bu kez (bizlerin belliğine yerleştirilen) şu sözlerle bitirmek istiyorum;
“Kamu İktisadi Teşekkülleri sırtımızda bir kamburdur”
“Devlet ticaretle uğraşmaz”
“Devleti bir an önce küçültmeliyiz”
“Her şey özelleşecek ve güzelleşecek”
“Ben zengini severim”
“Kır şişeyi, dön köşeyi”
“Gemisini kurtaran kaptandır”
“Her koyun, kendi bacağından asılır” vesaire. vesaire…
Yediden-yetmişe;
Kafamızı bu sözlerle süslediler…
Siyaseten ve kültürel olarak böyle beslediler…
Ve geldik bugünlere…
Hoş kalın,
Hoşça kalalım,
Sağlık ve esenlik içinde olalım…
En önemlisi de;
Ruh sağlığımızı koruyalım…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM